Mikroplastikler, modern yaşamın görünmeyen ama etkili bir parçası haline gelmiş durumda. Gıda sistemimizde, içme suyunda, deniz ürünlerinde ve hatta meyve-sebzelerde yaygın olarak bulunan bu küçük parçacıklar, sağlığımıza potansiyel tehditler oluşturuyor.
Günlük yaşantımızda bu mikroplastiklere maruz kalmamız kaçınılmaz olsa da bu durumdan nasıl etkilenebileceğimiz ve bu etkileri nasıl azaltabileceğimiz konusunda farkındalık geliştirmek hayati önem taşıyor. Mikroplastiklerin sağlığımız üzerindeki olumsuz etkileri hakkında artan araştırmalar, bu konunun ciddiyetini gözler önüne seriyor.
Mikroplastiklere karşı atılacak adımlar, yaşam tarzımızda yapacağımız küçük değişikliklerle başlayabilir. Tamamen kaçınmak zor olsa da maruziyeti azaltmak mümkün…
1- AHŞAP, PASLANMAZ ÇELİK VEYA SERAMİK GİBİ DAHA GÜVENLİ ÜRÜNLERİ KULLANMAK GEREKİYOR?
Mikroplastikler, deniz ürünleri, su, meyve, sebze, et ve özellikle yüksek oranda işlenmiş gıdalarda bulunuyor. Plastik mutfak eşyaları da evde önemli bir kirlenme kaynağı. Yapılan araştırmalara göre, ortalama olarak yılda 3,8 milyon mikroplastik tüketiyoruz; bu miktarın çoğu gıda yoluyla vücudumuza giriyor. Mikroplastik maruziyetinin sağlık etkileri üzerinde pek çok araştırma bulunuyor. Özellikle bazı çalışmalar kalp krizi, felç ve diğer sağlık sorunlarıyla ilişkili olabileceğini gösteriyor. Bilim insanları, maruziyeti azaltmak için adımlar atılması gerektiğini vurguluyor.
Bu durumda, ne yaparsanız yapın, yemeğinize neredeyse kesinlikle biraz plastik girecektir. Bu nedenle kimyasallardan kaçınmak için atabileceğiniz en kolay adımlara öncelik verin. Örneğin, plastik mutfak gereçlerini ahşap, paslanmaz çelik veya seramik gibi daha güvenli alternatiflerle değiştirmek, atılacak basit ama etkili bir adım. Eğer evinizde plastik bir kepçe varsa, paslanmaz çelikten yapılmış olanını deneyin; bu basit değişiklik bile mikroplastik maruziyetinizi azaltabilir.
2- PLASTİĞİ ISITMAKTAN KAÇININ
Plastikler, 16 binden fazla kimyasal içerebilir ve bu kimyasallar, ısıtıldıklarında veya sıcak ya da asidik yiyecek ve içeceklerle temas ettiklerinde çok daha yüksek oranlarda sızabilirler. Örneğin, yakın zamanda yapılan bir araştırma, tek kullanımlık kâğıt kahve bardaklarının sıcak sıvı eklendiğinde trilyonlarca plastik parçası dökebileceğini gösterdi.
Çay poşetleri de benzer bir şekilde milyarlarca parçacık salabilir. Mikrodalgaya girebilen plastikler, sıcak tavalarla kısa süreli temas eden plastik kaplar da risk taşıyor. Bu nedenle, yeni ve güvenli kap kacaklar edinerek bu durumu en aza indirmeye çalışmalıyız.
3- AMBALAJ SEÇİMLERİNİZİ GÖZDEN GEÇİRİN
Mikroplastik maruziyetini azaltmanın bir diğer önemli yolu, ambalaj seçimlerinizi gözden geçirmek. Çoğu gıda ürününün ambalajları genellikle plastik içerir ve bu da mikroplastiklerin gıdaya sızmasına neden olabilir. Mümkünse, taze ve organik ürünleri tercih edin ve ambalajsız ya da minimal ambalajla satılan ürünlere yönelin. Yerel pazarlardan alışveriş yapmak hem sağlıklı gıdalar tüketmenize hem de plastik ambalajlardan kaçınmanıza yardımcı olabilir.
4- SU FİLTRELEME SİSTEMLERİNİ DEĞERLENDİRİNa
Su, günlük yaşantımızda en çok tükettiğimiz maddelerden biri ve mikroplastiklerin suya sızma riski oldukça yüksek. Bu nedenle, evde kullanabileceğiniz bir su filtrasyon sistemi kurmak, mikroplastik maruziyetinizi azaltmanın etkili bir yolu. Filtreler, suyunuzdaki zararlı maddeleri temizlerken, aynı zamanda mikroplastikleri de ortadan kaldırabilir. Böylece hem suyunuzun kalitesini artırabilir hem de sağlığınızı koruyabilirsiniz.