2024 en sıcak yıl olarak açıklandı! 2025'te bizleri neler bekliyor?

Geçtiğimiz yıl, dünya çapında kayıtlara geçen en sıcak yıl olarak tarihe geçti. Beş uluslararası iklim örgütü tarafından yapılan açıklamalara göre 2024, iklim değişikliğinin en kötü etkilerini sınırlamak adına belirlenen Paris Anlaşması hedeflerini aşan ilk yıl oldu.

Küresel ortalama sıcaklık, sanayi öncesi seviyelere göre 1,47 ila 1,62 derece artarak ciddi bir tırmanış gösterdi. 2015 yılında Paris Anlaşması’nı imzalayan 190’dan fazla ülkenin, sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlama taahhüdü göz önünde bulundurulduğunda, bu eşik artık aşıldı!

Bu sıcaklık artışı, sıcak hava dalgaları, seller ve orman yangınlarının daha sık ve yoğun hale gelmesi riskini beraberinde getiriyor. Ayrıca deniz seviyelerinin yükselmesine de yol açıyor.

2025'TE BİZLERİ NELER BEKLİYOR?

2025 yılına baktığımızda ise bilim insanları, bu yılın 2024 ve 2023’ün ardından kayıtlardaki en sıcak üçüncü yıl olmasını bekliyor. Pasifik Okyanusu’nun nisan ayında sona ermesi beklenen La Niña etkisi, 2025’in biraz daha serin olmasını sağlayabilir; ancak bu, iklimin genel ısınma trendini durdurmaya yetmeyecek gibi görünüyor.

Ayrıca Arktik bölgesindeki ısınma, Kuzey Amerika ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde beklenmedik soğuk hava dalgalarına yol açabilir. Arktik ısınması, kutup girdabının bozulmasına neden olarak, soğuk havanın güney yönünde hareket etmesine yol açıyor. Bu durum özellikle ABD’nin güneyinde don olayları gibi, soğuk hava dalgalarının daha sık ve şiddetli olmasına da neden olabilir.

HAVA YOLU ULAŞIMINDA SORUNLAR YAŞANABİLİR

Haberin Devamı

İklim değişikliğinin etkileri sadece sıcaklık artışlarıyla sınırlı değil; hava koşullarındaki bozulmalar, uçak seyahatlerini de olumsuz etkileyebilir. İklim ısındıkça, atmosferdeki enerji yükseliyor ve bu da yüksek irtifa jet akımlarının hızını artırıyor. Bu değişim, uçaklarda daha fazla türbülans riskini beraberinde getiriyor.

Temiz hava türbülansları, daha önce tespit edilmesi zor olan ve yolcular için tehlike oluşturabilen hava hareketleri olarak biliniyor. Hindistan Okyanusu üzerinde bir uçuşta yaşanan türbülans nedeniyle bir yolcunun hayatını kaybetmesi ise bu olgunun ciddiyetini gözler önüne seriyor.

Sonuç olarak, 2024’ün en sıcak yılı olması, iklim değişikliğinin etkilerini her geçen yıl daha fazla hissettiğimizi gösteriyor. İklim krizini sınırlamak için yapılan uluslararası çabalar yetersiz kalıyor. Dünya, daha fazla doğal felakete, daha fazla ekonomik kayba ve daha fazla insan kaybına doğru hızla ilerliyor. Eğer bu trende dur denmezse, önümüzdeki yıllar daha da yıkıcı olabilir. Bu gerçeği görmek, değişim için harekete geçmek zorundayız.

Haberin Devamı

 

DİĞER YENİ YAZILAR