Hepatit, çoğunlukla viral bir enfeksiyonun neden olduğu karaciğer iltihabı olarak biliniyor. A, B, C, D ve E tipleri olarak adlandırılan beş ana hepatit virüsü bulunuyor. Bu beş tip, neden oldukları hastalıklar ve salgın potansiyeli nedeniyle son yıllarda dünya üzerinde büyük bir endişe kaynağı olmaya başladı.
Geçtiğimiz günlerde Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yayımladığı ‘2024 Küresel Hepatit Raporu’nda hepatit nedeniyle yaşanan ölümlerin arttığı açıklandı. Raporda, viral hepatitten yılda 1,3 milyon kişinin hayatını kaybettiği vurgulanırken hepatitin, dünya genelinde bulaşıcı hastalıklar nedeniyle yaşanan ölümlerin ikinci en büyük sebebi olduğu aktarıldı.
Bu ölümlerin yüzde 83'üne hepatit B, yüzde 17'sine ise hepatit C neden olurken, hepatit B ve C enfeksiyonları nedeniyle dünya genelinde her gün 3 bin 500 kişinin hayatını kaybettiğinin de altı çizdi. Ayrıca raporda, kronik hepatit B ve C enfeksiyonlarının yarısının 30-54 yaş arası kişiler, yüzde 12'sinin ise 18 yaş altı çocuklar arasında olduğu bildirildi.
BU TABLO ENDİŞE VERİCİ! HER GÜN 6 BİNDEN FAZLA KİŞİYE HEPATİT BULAŞIYOR
Raporda görüşlerine yer verilen Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, tablonun endişe verici olduğunu belirterek, “Hepatit enfeksiyonlarını önlemede küresel düzeyde ilerleme olmasına rağmen hepatitli çok az kişiye teşhis ve tedavi uygulandığı için ölümler artıyor. Ayrıca her gün 6 binden fazla kişiye viral hepatit bulaşıyor. DSÖ, hayat kurtarmak ve bu eğilimi tersine çevirmek için ülkelerin ellerindeki tüm araçları, erişilebilir ücretlerle kullanmalarını desteklemeye kararlı” ifadelerini kullandı.
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Alper Yurci de tablonun korkutucu olduğunu vurgulayarak, “Viral hepatite yol açan karaciğere özgü bu virüslerin hepsi karaciğer hastalığına neden olurken bunlardan özellikle hepatit B, C ve D kronikleşerek kronik hepatit, siroz ve karaciğer kanserine ilerliyor. Ne yazık ki dünyada her yıl yaklaşık 1 milyondan fazla insan viral hepatitlere bağlı siroz ve karaciğer kanseri gibi hastalıklar nedeniyle yaşamını yitiriyor. Maalesef sayı günden geçtikçe de artıyor” dedi.
‘HEPATİT B İLE C, DÜNYA ÇAPINDA YAKLAŞIK 350 MİLYON İNSANI ENFEKTE ETTİ’
Bu virüsler içinde hepatit B ve C’nin kronik hastalığa yol açan ve dünya çapında yaklaşık 350 milyon insanı enfekte etmiş olan en önemli virüsler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yurci, hastalığın diğer virüslerine dair ise şu önemli bilgilerin altını çizdi:
-- Açıklanan rapora bakıldığında ölümler büyük çoğunluğu hepatit B ve C’ye bağlı olarak görülmüş. Aslında yeni enfekte kişi sayısı 2019’da 2.5 milyon iken 2022 yılında 2.2 milyon kişiye düşmüş olmasına rağmen ölüm oranlarındaki artış, viral hepatitlerin en sonunda karaciğer kanserine dönüşebilmesi ve karaciğer kanserlerindeki artış nedeniyle olduğunu gösteriyor. Özetle bu raporla B ve C virüsleri bizlere çok tehlikeli olduklarını bir kez daha kanıtlamış oldu.
-- Hepatit D virüsü de kronikleşmekle birlikte ancak hepatit B virüsünün de vücutta var olması ile kişiye bulaşabiliyor. Hepatit A ve E ise kronikleşmiyor. Yani uzun süreli karaciğer iltihabı yapmıyorlar. Kronik enfeksiyon yani uzun süreli karaciğer iltihabı hastayı ilerleyen dönemde yıllar içinde karaciğer sirozuna ve hatta karaciğer kanserine kadar götürebiliyor.
‘TÜRKİYE’DE 3.5 MİLYON HEPATİT B HASTASI OLDUĞU TAHMİN EDİLİYOR’
‘Ülkemizde ise çoğu henüz tanı almamış yaklaşık 3.5 milyon hepatit B hastası, 750 bin de hepatit C hastası olduğu tahmin ediliyor’ diyen Prof. Dr. Alper Yurci, “Viral hepatitler bu sayılar ile dünyada orta sıklıkta olarak kabul edilir. Öncelikle viral hepatitli hastaların tespiti ve tedavisi viral hepatitlerle savaşta büyük önem taşır. Risk gruplarından başlayarak toplumun her kesimine testlerin yapılması, hepatit virüsüyle enfekte bireylerin bulunması ve takip altına alınması çok önemli” dedi. Prof. Dr. Yurci, şöyle devam etti:
-- Kan testleri neticesinde tanı almış hastalar tedavi için mutlaka ilgili kliniklere yönlendirilmeli, anne adaylarının hepsine hepatit taraması gebelik sırasında yapılmalı, yenidoğan bebeklere hepatit B aşısı yapılmalı ki bulaşıcı viral hepatitleri ülkemizde de önleyebilelim. Ayrıca DSÖ ile paralel olarak Sağlık Bakanlığı da Türkiye’de gerekli aksiyonları almış durumda… DSÖ ile birlikte sahada çalışmalarını sürdürdüğünü gözlemliyoruz. Bu amaçla 2018-2023 yılları arasını hedefleyen ‘Türkiye Viral Hepatit Önleme ve Kontrol Programı’ Sağlık Bakanlığı tarafından uygulamaya konuldu.
-- Ayrıca Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği (TKAD) gibi tıbbi dernekler de dünyadaki paydaşları gibi bu konuda yoğun çaba sarf ediyor. Hastalığın taranması, tanısı, ve tedavisi konusunda kılavuzlar yayımlıyor, sağlık çalışanları ve toplumda viral hepatitlerle ilgili farkındalığı sağlamaya ve sağlık otoriteleri ile hepatit eliminasyon programlarının etkin şekilde yaşama geçirilmesine yönelik gerekli aksiyonları alıyorlar.
HEPATİT NASIL BULAŞIYOR, BELİRTİLERİ NELER?
“Hepatit A genellikle kirli gıda veya su tüketimi sonucunda bulaşıyor. Hepatit B ve C ise genellikle kan yoluyla veya cinsel temasla bulaşır” diyen Prof. Dr. Alper Yurci, “Hepatit B ve C taraması çok önemli… Özellikle hepatit B pozitif kişilerle aynı evde yaşayanlar ve cinsel partnerleri, damar içi madde ve intranazal kokain bağımlısı olanlar, cinsel yolla bulaşan bir hastalık öyküsü olanlar, cezaevinde kalan tutuklular ve hemodiyaliz hastaları mutlaka taramalarını yaptırmalı…” ifadelerini kullandı.
Viral hepatite neden olan etkenlerin kan testleri ile kolaylıkla saptanabildiğinin de altını çizen Prof. Dr. Yurci, “Ancak kronik viral hepatit hastaları hekime getirecek kadar ağır semptomlara yol açmadıkları için hastalar genellikle tesadüfen saptanıyor. Bu durum da birçok hastanın, hastalığının farkında olmadan yaşamını sürdürmesine neden oluyor. İlk gelişen akut ise enfeksiyonda sarılık, bulantı, kusma karın ağrısı gibi şikayetler oluyor. Ancak tamamen şikayetsiz olarak da hasta bu evreyi geçirebiliyor” dedi ve ekledi:
“Hastalık kronikleştiğinde ise yine tamamen sessiz kalıp hiçbir şikâyet yapmayabilir. Dolayısıyla son derece sinsi seyredebiliyor. Hastada siroz veya kanser gelişinceye kadar hiçbir bulgu vermeyebiliyor. En sık karşılaşabileceğimiz şikâyet halsizlik ve yorgunluktur. Hekim bunları değerlendirerek hastalıktan şüphelenmesi ve tanıya gitmesi çok önemlidir.”
NASIL BİR TEDAVİ YÖNTEMİ UYGULANIYOR?
“Bugün için hepatit C’de 2-3 aylık tedavi ile yüzde 100’e yakın oranda başarı sağlanabiliyor. Hepatit B içinse çok etkili ilaçlarımız bulunuyor” diyen Prof. Dr. Alper Yurci, “Yan etkisi son derece az olan bu ilaçlarla hastalığı tamamen baskılayabiliyoruz. Yeter ki hastalar tanı almış olsunlar” dedi.
Eğer hastalık karaciğer kanserine ilerlemişse tedavisinin son derece düşü olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yurci, “Önemli olan tanı almış riskli gruptaki bu hastaları, yakın takip ile karaciğer kanseri gelişir ise erken yakalamak… Çünkü erken yakalanan karaciğer kanserinde tedavi başarı oranı oldukça yüksek” ifadelerini kullandı.
DSÖ’nün raporu korkuttu! ‘Sinsi hastalığın’ bulaşıcılığı arttı! 1,3 milyon kişi hayatını kaybetti… ‘Türkiye’de 3,5 milyon hasta var’
‘Sinsi hastalık’ olarak bilinen hepatitin son yıllarda bulaşıcılığı arttı. Dünya Sağlık Örgütü'nün yayımladığı rapora göre, hepatit dünya çapında bulaşıcı ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer aldı. Her gün 6 binden fazla kişiye viral hepatit bulaştığının altını çizildiği raporda, yılda 1,3 milyon kişinin hayatını kaybettiği aktarıldı. Peki hepatitin bulaşıcılığı neden bu kadar arttı? Türkiye’de durum nasıl? Belirtileri neler? Prof. Dr. Alper Yurci ile mercek altına aldık.
Haberin Devamı