Suudi Arabistan’ın yeni kralı, Türkiye’nin Suriye konusundaki ‘güvenli bölge’ ve ‘eğit-donat’ tezlerine destek verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İş birliği yapabileceğimize yönelik irade beyanı bizleri gerçekten umutlandırmıştır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan ziyaretinden dönerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlarken, yeni kralın Suriye konusunda Türkiye’nin tezlerini tamamen paylaştığını, uçuşa yasak bölge ve eğit-donat konularında da iş birliği yapılacağını açıkladı.
‘Bizi umutlandırdı’
- Seyahatinizde alınan sonuçları değerlendirir misiniz?
“Yaptığımız ikili görüşmede gerek heyetler arası, gerekse dar kapsamlı görüşmelerde Türkiye Suudi Arabistan’la ilgili gelecek noktasında, ikili ilişkilerimizi çok daha iyi bir konuma geleceğine dair olan umutlarım artmıştır. Ve özellikle de siyasi alanda olsun, askeri alanda olsun, güvenlik alanında olsun, terörle mücadele ve insani yardımlar noktasında olsun, müşterek çalışmalar içerisine girebileceğimizi karşılıklı olarak teyit ettik. Bölgesel sorunlar noktasında ise yine bölgedeki ülkelerle olan ilişkiler noktasında hemen hemen bütün ülkeler ilgili yaklaşımımız büyük ölçüde örtüşüyor. Bu ülkelere İran, Irak, Suriye, Filistin, Libya da dâhil. Mısır’da biraz farklılıklar olsa da, bunlar bizim ikili ilişkilerimizi etkileyecek noktada değil. Bütün derdimiz Ortadoğu’da ve İslam dünyasında, özellikle Türkiye ve Suudi Arabistan ilişkilerinin çok daha güçlü bir zemine oturtulması ve bu şekilde de geleceğe yürümektir. Örneğin Suriye ile ilgili bölge noktasında, güvenli bölge noktasında aynı şeyleri düşündüklerini ifade ettiler. Eğit-donat noktasında da öyle. Buna benzer konularda iş birliği yapabileceğimize yönelik irade beyanı bizleri gerçekten umutlandırmıştır. Yakın bir zamanda, gerek Muhammed b. Nayef gerekse Muhammed b. Salman’ın Türkiye’ye geleceklerini umut ediyorum. Çanakkale kutlamalarına Suudi Arabistan’ı da davet etmiştik. G-20 toplantısına zaten gelecekler.”
Sisi’den mesaj gelmedi
- Suudi Kralı dün de Sisi’yle görüştü, Sisi buradaydı. Size Sisi’den herhangi bir mesaj iletildi mi?
Hayır.
- Suudi Arabistan’da da Türkiye’ye ve şahsınıza yönelik bir sempati olduğu gözlemleniyor.
Evet, ülkemize yönelik bir sempati var ve her geçen gün artıyor. Rahmetli Kral Abdullah b. Abdülaziz ile de münasebetlerimiz aslında Mısır olayına kadar gayet iyiydi. Hakikaten bir abi kardeş hukuku içerisinde bir hassasiyet vardı. Bölge bugün o günlerden çok daha farklı bir travma yaşıyor. Ben özellikle Salman bin Abdülaziz’in Suriye’de uçuşa yasak bölge, güvenli bölge oluşturulması gibi konulardaki olumlu yaklaşımını önemsiyorum. Bu konulardaki tavrının bizim yaklaşımlarımızla örtüştüğünü, stratejik bir yaklaşım olduğunu söyleyebilirim.
‘Mısır için ısrarları yok’
- Mısır konusunda İhvan liderlerinin siyaset yapabilmeleri, idam cezalarının kaldırılması gibi hususlar gündeme geldi mi?
Mısır meselesi konuşulurken, kendilerinin dikkatini oradaki duruma çektim. Kontrollü bir yumuşama olmazsa, yaşananlardan dolayı sosyal patlama olabilir. Öyle bir durumda da Mısır’da ne istikrar kalır, ne de güven! Mısır’ı asla yok farz edemeyiz. Mısır, Suudi Arabistan ve Türkiye; bu üçlü ayak, bölgenin en önemli ülkeleri. Bölgenin barışı, huzuru, refahı için hepimizin üzerimize düşen görevler var.
- Bu üç ülkenin ortak strateji belirlemesi ABD ve Batı’yı rahatsız etmez mi?
Önemli olan bölgenin barış, huzur ve refahı için birlikte hareket etmek. Bana göre Mısır konusunda, en etkin olabilecek olan ülke Suudi Arabistan’dır. Eğer burada Suudi Arabistan bir adım atacak olursa, devran tersine dönebilir.
- Sizin programınız çok önceden belliydi. Ancak Suudi Kralı ani bir şekilde Sisi’yi de davet etmiş. Kraldan Mısır-Türkiye sorunlarının aşılması noktasında bir teklif geldi mi?
Mısır konusunda şu anda öyle bir şeye ihtiyaç yok. Mısır’da üst düzeyde barışmamızı tabii ki istiyorlar ama ısrarları yok. İşin en güzel yanı, Türkiye-Suudi Arabistan ilişkilerinin Mısır’dan bağımsız olarak değerlendirilmesi.