Hani en başından beri “doğru olan AK Parti-CHP koalisyonu ama kolay olan AK Parti-MHP koalisyonu” deyip duruyorum ama erken seçim hâlâ en büyük ihtimal. Bir defa Meclis Başkanlığı seçiminin ardından, sanılanın aksine, AK Parti-MHP koalisyonunun şansı artmadı. Bahçeli kimseye “AKP’yle işbirliği yaptın” dedirtmek istemez görünüyor. Tıpkı “HDP’yle aynı safta yer aldın” ve hatta “CHP’yle işbirliği yaptın” dedirtmek de istemeyeceği gibi. Çünkü koalisyonun artılarını değil, eksilerini görüyor sadece.
Oysa MHP tabanı çoğunlukla AK Parti ile koalisyon kurulmasına sıcak bakıyor. Aynı şekilde AK Parti tabanı da en fazla MHP ile koalisyonu arzu ediyor. İki tabanın sosyo-kültürel müşterekleri bunu getiriyor. Aslına bakarsanız her iki partinin meclisteki milletvekili grupları da bu anlamda birbirinden çok uzak değiller. Ayrıca parti grubuna ve teşkilatlarına hâkim bir genel başkan olarak Bahçeli, AK Parti ile koalisyonu problemsiz yürütebileceğini biliyor. Davutoğlu ile anlaşmazlık yaşamayacağını da tahmin ediyordur muhtemelen.
Ancak Bahçeli’yi düşündüren nokta muhtemelen başka... Bir AK Parti-MHP koalisyon hükümetinin başarısının da başarısızlığının da MHP’ye zarar vereceğini düşünüyor galiba. Zira koalisyonun başarılı olması halinde bunun sevabının MHP hanesine yazılmayacağından endişe ediyor olmalı Bahçeli. Çünkü ideolojik çizgileri yakın veya en azından seçmen tabanlarının sosyolojisi benzer olan partilerin birlikteliğinde büyük ortağın diğerinin tabanını da kendine çekmesi riski vardır. Koalisyonun başarısız olması halinde ise bunun günahın da kendisine yazılması kaygısını taşıyor gibi MHP lideri. Daha önce içinde yer aldığı bir başka koalisyonun başarısızlığının da faturasını ödemek zorunda kalmış olduğundan tekrar aynı şeyi yaşamak istemiyor belki. Tabiri caizse, “aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık” diye ifade edilen türden bir açmaz içinde olduğunu düşünerek koalisyon konusunda çekingen duruyor olabilir MHP liderliği.
Bana sorarsanız büsbütün anlamsız bir endişe değil bu ama yüzde yüz isabetli de sayılmaz. Çünkü siyaset hayatın aynasıdır. Aynı suda iki defa yıkanılmaz. Şartlar değiştiğinde aynı sebepler aynı sonuçlara yol açmayabilir. Üstelik bu bakış açısını devam ettirdiği takdirde MHP’nin bundan sonra tek başına iktidar olmaya yetecek kadar oy alıncaya kadar iktidardan uzak durması gerekecektir. Oysa MHP gibi misyon partilerinin o düzeyde oy alması siyasette çok nadir görünen türden hadiselerdir. İkincisi bir misyon partisinin kendi temsil ettiği misyonu ısrarla iktidardan uzak tutmasının o misyon adına olumlu bir tutum olup olmadığı da tartışma götürür. Bu iktidardan uzak durma ısrarının partinin seçmen tabanı nezdinde de olumlu bir karşılık bulması zor olur.
Gelelim CHP’ye… Bahçeli için “parti grubuna ve teşkilatlarına hâkim bir genel başkan” dedim. Bunun koalisyonun problemsiz yürümesi için güvence olduğu muhakkak. Ne var ki aynı şeyi Kılıçdaroğlu için söylemek zor. CHP’de genel başkanlık hep tartışmalı bir pozisyon. Teşkilatların geleneksel gücü dolayısıyla genel başkan ne kadar güçlü olursa olsun partiye tam olarak hâkim olamıyor.
Ecevit’i hatırlayın, 12 Eylül darbesinin hemen arkasından, yani ilk fırsatta, CHP genel başkanlığından istifa etti. Sonra da bu yapıyla ilişkisini tamamen kesip kendi elleriyle kendi partisini kurdu. Çünkü CHP’nin geleneksel yapısı genel başkanlara genel başkan olma fırsatı vermiyor. Belki vaktiyle “devlet partisi” olmasının hâlâ devam eden etkisi... Ne de olsa Türkiye’nin “parti devleti” olduğu devirlere uzanan bir geleneği var CHP’nin. Gerçi Kılıçdaroğlu kısa süre önce güçlü genel sekreterini de tasfiye ederek parti yönetimindeki gücünü büyük ölçüde arttırdı ama CHP’nin hem seçmen tabanı hem de teşkilatları genel başkana, ağzıyla kuş tutsa bile, bir gül bahçesi vadetmiyorlar.
CHP için diğer sorun parti tabanının psikolojini yönetmenin zorluğu... Yapılan araştırmalar da gösteriyor ki CHP seçmeninin önemli bir bölümü AK Parti ile koalisyona taraftar ama ciddi bir bölümü de buna şiddetle karşı. Neredeyse MHP tabanının HDP’ye itirazı şiddetinde... Hatta “AKP’yle koalisyon yaparsanız bir dahaki seçimde HDP’ye oy veririm” diyen CHP’liler var.w
Burada mecburen bir virgül koyup bu sorunu konuşmaya bilahare devam edelim.