Amerika’da Rusya adına istihbarat toplarken yakalanan 11 ajan, Rus Gizli Servisi’nin “Kanunsuzlar” (Illegals) biriminin üyeleri.
Kesin rakam bilinmemekle birlikte Londra’da yaşayan eski KGB yöneticisi hafta içinde Amerika’da bulunan Kanunsuz çiftlerin sayısını 50 olarak açıkladı. Çok iyi eğitimli bu istihbarat elemanları, yurt dışında sahte kimliklerle, kanunsuz şekilde yaşıyor. Elçilik görevlisi olarak görünmedikleri için, tutuklanma durumunda diplomatik dokunulmazlık hakkından da yararlanamıyorlar.
Kanunsuzlar, topladıkları istihbaratı kendi elçiliklerinde çalışan “kanuni” istihbarat subaylarına değil, Moskova’daki kontrol memurlarına şifreli yollarla gönderiyor. Yetiştirilmeleri bir hayli zor ve emek isteyen bu kişiler Rusya’nın uzun vadeli ve en pahalı yatırımları... Onlarca yıl kimliklerini gizlemekle ve yakalanmadan Rusya’ya dönmekle meşhurlar.
1917 Ekim Devrim’inden sonra Sovyetler, Batı’da örtülü istihbarat toplayan ajanlara ihtiyaç duydu. Ancak 1920’li ve 1930’lu yıllarda Batılı ülkeler resmi olarak Sovyetler Birliği’ni tanımıyor, bu ülkeyle diplomatik ilişki kurmuyordu. Sovyetlerin diplomatik dokunulmazlık zırhı altında bu ülkelere ajan sokması imkansızdı. İşte Kanunsuzlar Birimi böyle doğdu.
Ajanlar, KGB’nin en gizemli servisi olarak bilinen S Direktörlüğü’nce yetiştiriliyorlar. S Direktörlüğü, kanunsuzların operasyonel faaliyetleri, eğitimleri, finansmanı, kısacası her şeyinden sorumlu. KGB’nin SVR’ye dönüşümünde değişime uğramayan tek birimi S Direktörlüğü... 10 yılı aşkın süre Kanunsuzlar Birimi’nde ajanların eğitimini üstlenen 85 yaşındaki emekli Tümgeneral Yuri Drozdov, gelen acemilere “Dahi çocuklar” diyor. 3-4 dili ana dili gibi konuşan bu gençler hakkında çok az bilgi veren Drozdov “ABD’nin Dr. Spock (Atılgan) tarzı metotları var. Bizimse çocukları yetiştirmek için kendi yöntemlerimiz vardı” ifadesini kullanıyor.
Kendisi de bir kanunsuz olan Galina Fedorova adlı Rus kadınsa, 1994’te çıkan anılarında zalimce bir eğitimden, psikolojik izolasyon ve stresin ardından ajan seçildiklerini söylüyor. Federova, en ideal adayın bekar olması gerektiğini, karı kocaların da ajan olarak işe alındığını ve bu çiftlerden doğan çocuklarınsa derhal Sovyetler Birliği’ne gönderildiğini yazıyor. Kanunsuzlar üçe ayrılıyor. “Subay” lakaplı tecrübeli ajanlar, SVR’nin tam kadrolu memurları. Bunlar yine sahte kimlikler ve takma adlarla Batılı ülkelerde yaşıyor. Ancak statüleri yüksek. Rus Stratejik Askeri İstihbarat Servisi GRU‘nun yine rütbeli subaylarıyla irtibat halindeler. “Acemiler” Macaristan, Peru gibi üçüncü ülkelerden seçiliyor. Rusya’da eğitim gördükten sonra görevlendiriliyorlar. Gerçek kimlikleri altında yaşamlarını sürdürüyorlar.
Üçüncü kategori ise “Göçmenler...” Bunlar özellikle eski Sovyetler Birliği Cumhuriyetleri’nden seçiliyor. Temel eğitimin ardından yurt dışına dini ya da siyasi sığınmacı görünümünde yerleştiriliyor. Son yakalanan furyadakiler Göçmen... Kanunsuzlara lojistik destek veren personele ise “N Hattı” (Line N) görevlileri deniliyor. Bu memurlar yurt dışındaki diplomatik merkezlerde konuşlanıyor.
Kimliklerini gizlemek içinse çeşitli teknikler kullanıyorlar. Subay statülü kanunsuzlara New York’lu fotoğrafçı, ressam, sinemacı, yazar, çok ünlü bilimadamı, profesör ya da siyasi sığınmacı gibi entelektüel seviyesi yüksek sahte kimlikler tahsis ediliyor. Diğerlerine ise bulundukları ülkelerde doğup büyüdüklerini gösteren sıradan kimlikler hazırlanıyor. Bunun içinse yakın zamanda ölen o ülke vatandaşı bir bebeğin kimliği kullanılıyor. Daha sonra ajanlar uyku sürecine geçiyor. Bu süreçte yeni yaşamlarına ve kimliklerine adapte oluyorlar. Emir beklemekle geçen uyku dönemi yıllarca sürebiliyor.
Kanunsuzlar hassas operasyonlara asla katılmıyor. Görevleri sadece bilgi toplamak lojistik sağlamak. Diğer 007 tarzı ajanlara istihbarat taşımak, onlara nakit para ve teknoloji götürmek, çeşitli yerlere bırakılan/atılan paketleri (dead drops) almak ya da sevketmek. Yani operasyon öncesi altyapıyı hazırlama görevi kanunsuzlara düşüyor. Askeri hazırlıklar için son dörece önemliler. Rus GRU servisiyle çalışan kanunsuzlar; ABD’deki kritik elektrik santrallerini, telekomünikasyon binalarının kalbini, Amerikan komuta, kontrol, haberleşme, bilgisayar istihbarat altyapı merkezlerini Moskova’ya bildiriyorlar. Savaş halinde Amerika’yı ve orduyu paralize edecek her türlü istihbarattan onlar sorumlu.
Rus GRU servisinde çalışan emekli Albay Stanislav Lunev’e göre, olası bir savaş durumunda, Amerikan topraklarına atılacak malzemelerin, giyecek, nakit para, özel ekipman vs., gizlice alınıp taşınma işini kanunsuzlar yürütüyor. Buna atılacak nükleer çantalar da dahil. Lunev halen ABD topraklarında Rus nükleer çantalarının olup olmadığını söylemiyor ama kanunsuzların verdiği bilgiler doğrultusunda nükleer çantaların New York ve Washington’da nerelere atılacağının çoktan belirlendiğini açıkça ifade ediyor. Lunev’e göre bu tarz bir istihbaratın tek bir amacı var. “O da Rus suikast timi Spetsnaz’a hedeflerin yerini bildirmek...” Lunev, Düşmanın Gözleri’nden (Through The Eyes of The Enemy) adlı kitabında “Savaş zamanında Spetsnaz, Amerikan liderlerini ve ailelerini öldürmeye çalışır” diyor.
Peki, her gün onlarca ABD’li üst düzey siyasetçinin Rusya’ya seyahat ederek bilgi paylaştığı günümüzde, bu kadar riskli ve pahalı örtülü operasyonlar yapmak niye?
Uzmanlar bunu şöyle cevaplıyor: Başbakan Putin, Doğu Almanya’da 1980’lerde casusluk yaptığı dönemde hep bu tür kanunsuzlarla çalıştı. Ve 1990’larda Rus istihbaratı dağılıp yüzlerce ajan deniz aşırı ülkelerde kaosa ve yalnızlığa itildiğinde, Putin ve onun gibi düşünenler bir gün Sovyet dönemi ihtişamını geri getirme hayalini kuruyordu. Putin ve onun jenerasyonu, Soğuk Savaş sırasında yaptıklarıyla kahraman olan ajanların hikayeleriyle büyüdü. Bugünkü Rus derin devleti, bu yüzden hâlâ kanunsuzların faydalı olduğuna inanıyor.
Kanunsuzlar iş başında...
Rusya’nın en büyük yatırımı kanunsuzlar
Haberin Devamı