Finlandiya Lapland bölgesinin ilginç bir turizm geliri var. Burası her yıl buz üzerinde araç kullanmak isteyen binlerce otomobil meraklısının akınına uğruyor. Audi de en önemli markası Quattro'yu buz üzerinde yaşattığı kişiye özel deneyimlerle bir adım öteye taşıyor.
Gaza bas, bas!... Viraj geliyor fren, fren, frennn!... Şimdi çek ayağını bırak kaysın, kaysııınnnn... Gaz ver, gaaazzz!’ Donmuş göl üzerinde saatte 70 kilometre hızla ellerim direksiyona kilitlenmiş, bacaklarım titreyerek bir virajdan ötekine savrulurken yanımda oturan eğitmen Jan Becker'ın ağzından, kutup buzulundan daha soğuk Alman aksanıyla işte bu sözcükler dökülüyor.
Her virajda aynı replik kulağımı tırmalarken, altımdaki otomobilin önce arka tekerlekleri sonra da tamamı kar bariyerine doğru kaymaya başlıyor. "Bindirdik" dediğim anda gaza basmamla birlikte, kuzeyin tanrısı "Thor'un çekici" değmişçesine 354 beygirlik bir gök gürültüsü zembereğinden boşalıyor. Quattro'nun çivili tekerlekleri bir kaplan pençesi gibi buzu tırmalıyor, sayısız patinajın ardından yola tutunup, roketleyerek virajdan çıkıyor. Ben, "Mucize, nasıl oldu da çarpmadık" diyemeden saniyeler içinde başka bir viraja aynı çılgınlıkla giriyoruz.
Markanın sağlamlığı buz üstünde test ediliyor
Evet, Audi'nin her yıl düzenlediği Buz Sürüş Deneyimi (Audi Ice Driving Experience) için Finlandiya'nın Lapland bölgesindeyiz. Burası Kuzey Kutup Dairesi içerisindeki Muonio kasabası... Quattro markasını kişiye özel deneyimlerle bir adım öteye taşımak isteyen Audi, 24 yıldır bu etkinliği düzenliyor. Audi kullanıcısı olsun olmasın dileyen herkes, profesyonel öğretmenler denetiminde donmuş göller üzerinde hem sürüş keyfi yaşıyor, hem de yeni yerler yeni maceralar deneyimliyor. 85 santimetrelik buz tabakası üzerindeki eğitimi, biz basın mensupları 354 beygir gücündeki S4 Avant'lar ile gerçekleştirdik. Her biri Dünya Ralli Şampiyonası'nda derece elde etmiş eğitmenler, buzda yol tutuş, viraja girme, fren yapma tekniklerini öğretiyor. Yorucu günlerin geceleri ise fin saunaları, kuzey ışıkları (Aurora Borealis), haskilerle kızaklı orman turları, kar motosikletiyle sürüş keyifi gibi etkinliklere ayrılıyor. Üç günlük tur kişi başı, uçuş hariç 3 bin 500 euro'ya mal oluyor. Şaka değil, bugüne kadar yaklaşık 12 bin kişi Audi sürüş keyfi için Lapland - Finlandiya'nın yolunu tutmuş. Audi Ice Driving Finlandiya'nın yanısıra, Avusturya Seefeld ve Saalbach, İsveç Arvidsjaur olmak üzere dört farklı noktada düzenleniyor. Rezervasyonlarsa Audi'nin kendi sitesinden yapılıyor...
O bir efsane
1970'lerin sonlarında geliştirilen Quattro'yu, dört çekişli sürüş sistemi, test için, Audi S4 Avant'lar kullanıldı. Quattro sisteminin bir parçası olan ve tekerleklerdeki sensörlerden oluşan ESC sistemi devredeyken, bilgisayar buz piste bile sizi kaydırmadan rahatça götürüyor. Ama ESC'yi devreden çıkarınca... İşte o zaman arabayı sürmek her babayiğidin harcı değil.
Peki niye Lapland? Finlandiya'nın Kuzey Kutup Dairesi içerisindeki Lapland'ın büyüklüğü bizim Karadeniz kadar (İç Anadolu'dan biraz ufak). Ama topu topu 180 bin kişi yaşıyor. Hatta bizim bulunduğumuz Muonio kasabasının nüfusu 5 bin miş. (Civardaki ren geyiği nüfusu ise 5 bin 500). Yani kilometrekareye 1.2 insan düşüyor. Hava sıcaklığı bu mevsimde gündüzleri eksi 5-15, geceleri ise eksi 30'larda seyrediyor. Bölgenin çok ilginç bir coğrafyası var. Hemen hemen hiç dağı olmayan yer yer karlı tepelerle kaplı Lapland, sık ormanları nedeniyle dünya kağıt ihracatında bir numara. Ama onu asıl önemli yapan şey düz ova boyunca uzanan ağaçların arasına yayılmış binlerce "evet binlerce" gölden oluşması. 50 binin üzerindeki irili ufaklı göl, her yıl Kasım ayından itibaren donmaya başlıyor. İşte bu ekstrem koşullar onu sadece Audi'nin değil, dünya otomativ devlerinin de doğal sürüş pisti haline getiriyor.
Audi, BMW, Mercedes, Bentley, Porsche, Volvo gibi şirketlere 15-20 yıllığına göller kiralanıyor. Bu şirketler her yıl yeni modellerini test için Lapland'a geliyor. Ayrıca bizim gibi, sürüş deneyimi yaşamak isteyen turistler için de örneğin Bentley, üç günlüğüne 15 bin dolar olan test turları düzenliyor.
Anlayacağınız, Kimi Raikkonen, Mika Hakkinen, Juha Kankkunen gibi birçok Formula 1 ve Ralli şampiyonunun Finlandiya'dan çıkması tesadüf değil. Bu Finli pilotların da kendilerine ait olan, tamamen profesyonel rallicilere hizmet veren buz/ off road pistleri var. Formula 1 pilotları konsantrasyon (aniden yaşanan kayma, yoldan çıkma toparlama egzersizleri) için bu buz göllere direksiyon sallıyor. Ayrıca lastik firmaları, kamyon, motosiklet firmaları da Lapland'da testlerini gerçekleşiyor. Londra polisine bile burada suçluyu araçla takip sırasında işine yaraması için buz üstü sürüş eğitimi verildiğini öğrendim. Açıkçası Lapland Ocak'tan itibaren Mart'a kadar hem yabancı otomotiv firmalarının teknisyen, ekip ve pilotların üssü haline geliyor hem de yoğunlukla sürüş meraklılarının akınına uğruyor. Yılda 2.6 milyon turist alan Lapland'ı ziyaret eden Türk turist sayısı da geçen yıl yüzde 28 artarak 5'inci sıraya yükselmiş. Bu da şaşırtıcı...
Buzlar eriyince, kesilip kalıplar halinde satılıyor
Audi'nin genç, dinamik ve bir o kadar espirili Türkiye Genel Müdürü Gino Bottaro, bize parkur hakkında inanılmaz bilgiler verdi. Göller, Aralık'tan itibaren parkur olarak hazırlanmaya başlanıyor. Buz kalınlığı 25 santim olunca önce hafif traktörler iş başı yapabiliyor. Kalınlık 45 santime ulaşınca büyük traktörler gölde GPS'ler eşliğinde belirlenen şekilde pistler oluşturmaya başlıyorlar. Koşullar bir gün içerisinde artı 5 dereceden eksi 27'ye kadar değişebildiği için araçların motor, fren, klima ve diğer elektronik aksamları için harika bir test platformu burası. Şubatta kar kalınlığı 1 metre 20 santime ulaşıyor. Mart sonu itibariyleyse erime başlıyor ve pistler kapatılıyor. Gino, ilginç bir detayı daha bizimle paylaştı. Örneğin test sürüşü yaptığımız gölün buzları, kalınlığı 1 metreyken kesilip, bölgedeki buz otellerinin inşaası için satıldığını öğrendim. Açıkçası adamlar donmuş gölü hem kiralıyorlar, hem de buzunu kalıp kalıp satarak yine para kazanıyorlar.
Lapland'da Audi ile harika bir deneyim yaşadım. Otomobil manyağı olun ya da olmayın üç gün arabayla buz üzerinde profesyonel sürüş tekniği öğrenmek şehir trafiğinde ya da sıradan bir pistte hiç bir zaman yaşayamayacağız bir deneyim. Ama dönüşte şöyle bir yan etkisi oluyor. "Arabanın kralıyım", "Yıllarım efendisiyim" deyip, İstanbul trafiğine aracınızla dalarsanız üzülürsünüz, gereksiz masraf çıkar. O yüzden şimdiden uyarayım.
THY'nin Helsinki'ye her gün karşılıklı seferleri var. Helsinki'ye ucuş 3 saat 30 dakika sürüyor. Buradan Finair ile kuzeye Kittila denilen kente 1 saat 15 dakikada uçabiliyorsunuz. Kittila tam bir kayak merkezi. Audi Ice Driving Experience'ın yapıldığı Muonio kasabası ise Kittila'ya 70 kilometre (1 saat) uzaklıkta.
Ren geyiği eti döner gibi
Ren geyiği, dana etine göre vitaminler açısından daha zengin. B12, Omega 3, Omega 6 barındırıyor. Yerel dilde Poronkaristys olan ren geyiği eti bizdeki yaprak döner gibi sunuluyor. Yanında patates ile lezzeti harika.
Somon, ne bulursanız yiyin
Zengin Olega 3'lü Finlandiya somonuyla yapılmış herhangi bir yemeği görürseniz (fümesi, çorbası, ızgarası) tadına bakın derim. En çok da Lohikeitto denilen kremalı somon çorbasını beğendim. İçinde sütte pişmiş patates ve pırasa var. Yemesi harika.
Orman meyveleri oldukça lezzetli
Böğürtlen, yaban mersini, çilek gibi orman meyvelerinin anavatanı diyebiliriz Finlandiya için. Mutlaka çaylarından tadın ve alın. Orman meyveli reçeller, krem brulee ve çikolotalar bir harika.