“İdrak-i maali bu küçük akla gelmez.../Zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez...
Ziya Paşa
Amerika’nın Kudüs’te, Yunanistan ve GKRY’nin ise Ege ve Akdeniz’de dengelerin bıçak sırtında zorlukla durduğu hassas teraziye, her an kırılmasına neden olacak yeni yükler taşıması bir aymazlık ve umursamazlık değilse fırsatçılıktan da öteye ciddi bir akıl tutulması olmalı.
GKRY’nin Afrodit parselinde bulunduğunu açıkladığı doğal gaz rezervlerinin söylenen büyüklükte ve ekonomik olmadığının anlaşıldığı günümüzde ihtilaflı parsellerde arayışlara girmesi uluslararası hukuku bir kez daha ayaklar altına alan ancak söz konusu GKRY olduğunda alışılmış bir davranış.
Rum lider Anastisiadis’in bölgeye araştırma yapmak üzere gelen ancak Türk Deniz Kuvvetleri’nce engellenen Sapiem 1200 sondaj gemisinin kaptanı ile kurguladığı, geminin zorla notamlı bölgeye girme girişimi ve engellenen bu girişimin kayıt altına alınan görüntülerinin AB toplantısında servis edilmesi tam da kendilerine yakışan ucuz, ucuz olduğu oranda amatör bir davranış.
Anastiadis şunu çok iyi bilmelidir ki geçmişi anımsayanlar ve günümüzü yaşayanlar nezdinde “mazlum rolü oynayarak hukuku savunacak” en son kişi herhalde kendisi olmalıdır.
BM Deniz Hukuku Sözleşmesini yok sayarak tek taraflı kararlarla eyleme geçtikten sonra bu hukuk dışı eylemin savunulmasını AB’den talep etmek, hele bu talebi Brüksel ve Berlin’de muhtelif zamanlarda görüştüğümüz, GKRY’nin AB’ye kabulünün büyük bir hata olduğunu seslendiren Avrupa Parlamentosu milletvekillerine yöneltmek tam da Bay Anastiadis’e yakışan bir davranış olmalı.
Hele Anastisiadis’in, ihtilaflı parsellerden çıkarılacak doğal gazdan elde edilecek gelirden KKTC’nin payına düşecek miktarın bir devlet fonunda toplanarak anlaşmaya varılması halinde Türk tarafına aktarılacağına ilişkin sözleri eğer başlaması halinde müzakere masasında istediklerini alabilmek için bir rüşvet teklifi değilse “dünya mizah tarihine” geçecek kalitede bir öneri...
Bu öneri Nasrettin Hoca’nın, koyunların dikenlere takılan yünlerini toplayıp eğirerek iplik yapıp satarak borcunu ödemeyi önermesi üzerine gülen alacaklıya “peşin parayı görünce nasıl da gülersin, köftehor” fıkrasını anımsatsa da, aynı öneri sahibinin Türkiye’nin engellemeleri devam ettiği takdirde GKRY ve KKTC arasındaki geçişlerin yasaklanacağına ilişkin açıklamaları bir kez daha Mevlana’nın bilgeliğini akla getiriyor.
“Yüzünü görmek isteyen cam’a bakar. Özünü görmek isteyen can’a bakar.”