Yeni gençlerin ortak özelliği üretmek değil, tüketmek

´Gençler marka odaklı yaşıyorlar´

Haberin Devamı

Gençlik ajansı Youth Republic, Türkiye’nin en kapsamlı gençlik araştırmasını yaptı. “2010 Türkiye Harçlık Pazarı” adıyla 16 ilde yapılan araştırmada, anket gibi bilinen yöntemler dışında, öğrencilerin kaldıkları evlere kameralar kuruldu, öğrencilerin çantaları fotoğraflandı, gençlerden harcama günlükleri tutmaları istendi. Çıkan sonuçları inceledim. Beni çok şaşırtan sonuçlar olduğunu söyleyebilirim. Kendimi yaşlı hissettiğimi de itiraf edeyim. Youth Republic ve Synovate araştırma şirketinin işbirliğiyle yapılan araştırmanın ayrıntılarını Youth Republic’in CEO’su Serhat Güçlü anlattı.

* Bu araştırmada sizi ne şaşırttı?

Biz önce kendimizin, sonra da birçok insanın ezberini bozmak istedik. 15-25 yaş arası kim bu gençler? Hepsi aynı şeylerden mi etkileniyor? Homojen bir kitle söz konusu mu? 15-25 yaş arası farklı segmentler var. Çalışan gençler, üniversiteliler ve liseliler. Bugüne kadar Türkiye’de çalışan mavi yakalı gençlerle ilgili hiç araştırma yoktu. 4 bin 500 gençle görüşüldü.
7 ay sürdü. Anketler de yapıldı, öğrenci evlerine kameralar yerleştirildi, saat kaçta ne yapıyorlar, öğrenildi.

Parmaklar nasırlaşıncaya kadar playstation!

* Kaç saat playstation oynuyorlar?

Çok saat. Parmakları nasırlaşıncaya kadar! Kızların çantalarının içleri görüntülendi, harcama günlükleri tutuldu. Örneğin, “Şu marka çikolatayı aldı, neden?” diye de araştırdık. Hangi mailler okunuyor, hangileri okunmuyor gibi konulara da baktık. Çıkan sonuçlar bizi de şaşırttı. Biz gençliği yakından tanıyan bir şirket olarak şaşırdık.

* Üniversite öğrencileri, lise öğrencileri ve çalışan gençlerin alışkanlıkları ne kadar farklı?

Çok farklı... Genelleme yapılması mümkün değil. Farklı illere, okullara göre de farklı. Örneğin, bazı yerlerde öğrencilerin alım gücü yüksek, yeni çalışmaya başlayan birinden yüksek. Ev kiralarını aile veriyor, kıyafetleri aile alıyor. Lise ve üniversite öğrencileri zırhlı. Ailelerinin koruması altındalar. Liseli öğrencilerinin sınav kaygısı yüksek.

* Bilgisayar alışkanlıkları nasıl?

Lise öğrencileri genelde aile kontrolünde. Biz bu araştırmada çalışan gençlerin ne kadar önemli olduğunu gördük, sayıları çok fazla, alım güçleri düşük ama kendi hayatları var. Kendilerine ve ailelerine para ayırıyorlar. Ailelerinin mutfak harcamasına katkıları büyük. Biz hep ailelerde alışverişi anneler yapar sanıyorduk, elektronik eşya, araba ve cep telefonu markalarına gençler karar veriyor. Youth Republic’in gençlik araştırmasına göre, Türkiye’de harçlık pazarı ise çok büyük. Üniversitelerde harçlık pazarı büyüklüğü 20 milyar TL iken, bu miktar liselerde 11 TL. Çalışan gençlerin ekonomiye kazandırdığı değer ise 50 milyar TL. Yani bu rakamlar toplanırsa, Türkiye’de 16 milyon gencin ürettiği toplam değer 80 milyar lirayı buluyor.

Gençler marka odaklı yaşıyorlar

* Gençler marka düşkünü deniliyor. Sanırım bu araştırmadan da çıkan bu. Gazetede en çok tercih ettikleri markaları yazamayacağız ama şunu net olarak söyleyebiliriz, günümüzde gençlerin en vazgeçemediği şey markalar...

Arkadaşlarından çok etkileniyorlar. Tamamen marka odaklı yaşıyorlar. Aileler de cep telefonu, araba gibi alımlarda çocukların sözünü dinliyor. Bu yüzden gençler Türkiye’deki şirketler için çok önemli. Çünkü nüfusun yarısı 28 yaş altında.

* Peki kız-erkek ilişkilerinde durum nasıl?

Biz genelde harçlık pazarı odaklıydık ancak şunu söyleyebilirim. En büyük korkularından biri aldatılmak ama geneli sadık değil, kolay gidiyor. Kız-erkek ilişkilerinde sadakat az. Anında sırtını dönüp gidebilirler. Markalarına daha sadıklar.

* Sizce neden bu kadar markalara düşkünler?

Markalar kendilerini ifade etmelerini sağlıyor da ondan.

* Başka türlü ifade edemiyorlar mı?

Siz ve ben farklı bir kuşaktanız. Biz tek kanallı dünyanın çocuklarıyız, onlar farklı... 90 sonrası doğan Y kuşağının doğal marka filitreleri var.

2.5 yaşında marka seçmeye başlıyorlar

* Bunu biraz açar mısınız?

Y kuşağı 18 aylıkken kurumsal etiketleri tanıyor. 2.5 yaşında marka seçiyorlar. 5 yaşında 100 kadar marka biliyor, 7 yaşında marka seçerek alışveriş yapacak hale geliyorlar. Siz büyük olasılıkla GSM operatörünüzde kullandığınız tarifeyi bilmezsiniz. Gençler ise tam tersi. 2 hattı vardır, kıyaslayarak detayları kuruşuna kadar bilirler. Bir tercih yaparken akıllı seçimler yapıyorlar. Anadolu gençliğinin farklı markaları var, Koç Üniversitesi’nde okuyanın farklı...

* Hepsinin tercih ettiği ortak markalar var sonuçta...

Biz sizle geçmişten bahsetsek aynı şeyler aklımıza gelir. Şirinler, Temel Reis falan deriz.

* Aynen...

Gençler dizi izliyorlar ama çok TV izlemiyorlar. Gençleri yakalama yolu TV değil. Üniversiteli gençler ve liseliler çok izlemiyor ama çalışan gençler TV izliyor. Onlara terapi gibi geliyor.

Bu yıl Kenan İmirzalıoğlu gözde

* İdollerini sormuşsunuz, çok parçalı yanıtlar gelmiş. İdolleri de mi yok?

“İdolüm yok” yanıtı daha çok. Sevdikleri sanatçılar var ama idol farklı. Lider olarak Atatürk çıktı. Diğer idoller konusunda paramparça bir durum var. Bu yıl Ezel var, Kenan İmirzalıoğlu beğeniliyor. Sezen Aksu, Tarkan ve Candan Erçetin çıkıyor, Şebnem Ferah çıkıyor. Artık mesleki idolleri de var. Steve Jobs (Apple’ın CEO’su) diyenler var, bazen de Richard Branson (Virgin Grubu’nun CEO’su) öne çıkıyor.

Çalışan gençlerin hayalleri ne?

* Mesleki başarı ve iş hayatına yönelik beklentiler
* Büyük bir şirket sahibi olmak
* Ev almak
* Lüks bir araba, yat, yelkenli, ada satın almak
* Yardıma ihtiyacı olanlara yardım etmek
* Dünya turuna çıkmak

Çalışan gençlerin korkuları

* Ailelerini kaybetmek
* Ölmek
* Yalnız kalmak
* Aldatılmak
* Başarısızlık, iş bulamamak

Çalışan gençler İbrahim Tatlıses, liseliler Sagopa Kajmer ve Duman, üniversiteliler ise Cem Adrian dinliyor

Gençler genel olarak daha çok Türkçe pop dinliyor. Çalışan gençlerin dinlediği isimler arasında İbrahim Tatlıses, Kıraç ve Murat Boz yer alırken, liseli gençler Sagopa Kajmer, Duman ve Mustafa Çeçeli gibi isimleri dinlemeyi tercih ediyor. Üniversiteli gençler ise Cem Adrian, Volkan Konak ve Serdaç Ortaç dinliyor.

Gençler kimleri seviyor?

* Tüm genç gruplarının ortak olarak sevdikleri isimler arasında Tarkan, Sezen Aksu ve Candan Erçetin dikkat çekiyor. Ayrıca araştırma gençlerin bilgisayar, Mp3 player ve cep telefonlarından müzik dinlediğini, CD player veya radyodan müzik dinleyenlerin azınlıkta olduğunu ortaya koyuyor.
* Gençlerin sevdikleri ünlüler Jim Carrey’den Fikret Kuşkan’a, Michael Jackson’dan Ahmet Kaya’ya, Murathan Mungan’dan İpek Ongun’a kadar geniş bir yelpazede yer alıyor.

Çalışanların ortalama geliri 635 TL

* Çalışan gençlerin sadece 3’te 1’inin sosyal güvencesi var.
* Çalışan gençlerin ortalama geliri 635 TL.
* Çalışan gençlerin yüzde 44’ü Türkiye dışında bir yerde yaşamak istiyor. Yaşamak istedikleri
ülkelerin başında Amerika, Almanya ve İngiltere, Rusya geliyor.
* Çalışan gençlerin yüzde 85’i internet kullanıyor. Kullananların da yüzde 82’si internet kullanım amaçları arasında ‘Facebook’ta zaman geçirmeyi’ sayıyor.

Aileler yemiyor içmiyor, çocuklarına harçlık gönderiyor

* Şu anda üniversite öğrencilerinin yüzde 70’i ailelerinden ayrı yaşıyor. Yurtlarda ve öğrenci evlerinde yaşıyorlar. Aile yalnızca harçlık gönderiyor. Krizden de etkilenmemişler. Aileler yemiyor içmiyor, çocuklarına harçlık gönderiyor.
* Çalışan gençler daha çok AVM’lerde, üniversiteliler ise kampüste zaman geçiriyor.
* Gençler günde ortalama 2 saat televizyon izliyor.

Müslüm Gürses, Duman ile düet yapınca çok tuttu

* Gençlere idolünüz kim diye sorulduğunda akıllarına genelde yanıt gelmemiş...

Sistem sizi tüketimin merkezine koymuşsa, medya da sizi internette mecra haline getirdiyse, idole ihtiyaç duymuyorsunuz. Gençler mecra olmuş, “Beni internette şu kadar kişi takip ediyor” diyor. Çocuğunun yürüyüşü değişiyor. Playstation’da Messi olup gol atıyor. Modayla çok içiçe olan bir kızın 100 bin takipçisi var. Bilgi Üniversitesi’nden bir kız bu... Bu kızın idolü olur mu?

* Orhan Gencebay, Müslüm Gürses gibi isimlere nasıl bakıyorlar?

Müslüm Gürses Duman’la düet yaptı, çok tuttu. Öğrenci olmakla ilgili yanıtlar da çok farklı geldi...

* Ne gibi?

“Üniversiteli olmak ne demek” diye soruyorsunuz, öğrenci size “Hani o çimlerde elinde gitar çalan biri d eğil” diyor. Doğu’da 15 yaşındaki bir lise öğrencisi, “Liseli olmak okulu kırarken başarılı olma mecburiyetidir” diyor. Liselilerde inanılmaz bir sınav baskısı var.

İdolleri de yok, ideolojileri de...

* Gençlerin siyasetle de ilgisi yok... Gençler apolitik, köşeli değil, yuvarlaklar. Etliye sütlüye bulaşmıyorlar. Dünyadaki gençlerin ortak özelliği tüketmek, üretmek değil. Tükettikleri sürece mutlular. İdolleri de yok, ideolojileri de...

* Önceki kuşaklardan çok farklı...

1980-90’ların motto’su anı yaşa, “carpe diem.” 2000’li yılların başında bu ‘anı tüket’e evrildi. Şimdilerde anında paylaşa evriliyor.

* Neyi paylaşacaklar?

Steve Jobs’un sözü var. “Herkes satacaksa kim üretecek?” Bu yeni nesilden içerik üretimi çıkmayacak, onlar hayatlarını paylaşmayı seviyorlar. Yaratıcılık ortalama hale geldi. Kampanya yapın, “Çek yükle, kendi hayatını paylaş” derseniz, sınırlı yanıt alıyorsunuz; çünkü bunlar sınav çocukları, çok şıklı yaşamdan geliyorlar. Şıkları doldurmayı biliyorlar. Tüketimin merkezinde kalan, idolsüz, ideolojisiz, tükettikçe memnun olan bir kuşak oldular.

* Bizim kuşak da yaratıcılık ve sorgulamaktan çok uzak...

Türk eğitim sistemi maalesef hâlâ böyle. Anglo Sakson eğitim sistemi sorgulamaya yönelik, bizde bu da yok. Şu anda çocuklar internet sayesinde çok sorguluyor. 22 yaşında işe yeni başlayan biri patronuna “Bu neden böyle?” deyince, sabırsızlıkla suçlanıyor. Bu jenerasyon kolay iş bırakıyor. 10 sene önce gençlerde kendi işini kurmak isteyenlerin oranı yüzde 3’tü, yeni oran yüzde 33. İnternet devrimi gençlere ilham verdi.

DİĞER YENİ YAZILAR