Soyak: Protokolden sonra diaspora ikiye bölünecek
Türk-Ermeni İş Konseyi Başkanı Kaan Soyak, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi adına imzalanacak protokolü değerlendirdi ve uyardı: Her iki üllke hükümetinin birbirine adeta kene gibi yapışıp aşırı uçlardan gelecek tepkilere karşı ortak tepki vermeleri gerekiyor
Türkiye ve Ermenistan ilişkileri, geçen yıl Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Erivan’da Türkiye ile Ermenistan futbol milli takımlarının oynadığı Dünya Kupası eleme grubu karşılaşmasını izlemesiyle yumuşamıştı. Hatta ’futbol diplomasisi’ adı verilen bu süreç diğer adımların da atılmasıyla güçlendi.
Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, bir süre önce 1915 olaylarının Türkiye ile uzlaşmayı engelleyecek bir konu olmadığını dile getirmişti.
Bugün arabulucu İsviçre’de Taşnakların ve diasporanın karşı duruşuna rağmen Ermenistan’la ilişkileri normalleştirme protokolü imzalanacak. Uzun zamandan beri süren görüşmelerin sonunda gelinen nokta önemli.
Türk Ermeni İş Konseyi Başkanı Kaan Soyak da çok uzun zamandan beri ilişkilerin normalleşmesi için lobi faaliyetleri yürütüyor. Soyak’la gelişmeleri konuştum.
Çok önemli çünkü ortada görünmeyen ilişkiler vardı ve ilk kez resmen görünür hale gelecek. Aradaki tüm sorunlar aracısız ve çekinmeden doğrudan görüşülecek, diplomatlar gerçek anlamda görevlerini yapmaya soyunacaklar. En önemlisi bu protokol halkların önünü açacak ve halkların birbirleriyle yasaksız kısıtlamasız rahatça görüşüp birlikte çalışmalar yapmalarına olanak sağlayacak.
Sarkisyan’ın işi zorlaşır
Diaspora Sarkisyan’ı hain ilan etti. Bugünden sonra Sarkisyan’ın işi daha da mı zorlaşacak?
Zaten zordu, imzadan sonra daha da zorlaşacak. Özellikle diasporanın aşırı milliyetçi kesimi bu protokolun yürürlüğe girmemesi ve Sarkisyan’ın devrilmesi için ellerinden geleni yapacaklar. İşte bu noktada her iki devletin hükümetlerinin birbirlerine adeta kene gibi yapışıp her iki tarafın da aşırı uçlarından gelecek tepkilere ortak tepki vermeleri çok yerinde olacaktır. Aradaki güven boşluğu ne kadar kısa sürede doldurulursa o denli ortak bir gelecek oluşturulabilir.
Bundan sonra diaspora nasıl bir yol izleyecek?
Kanımca iki şekilde düşünen diaspora olacak. Birinci grup ne olursa olsun protokole karşı çıkmaya devam edip iki ülkenin anlaşma yapmaması için mücadelelerini sonuna kadar sürdürecek. Ama bu grubun yüzde 20’yi aşacağına inanmıyorum. Diğer grup ise prensipte protokolü desteklerlerken temkinli olarak Ermenistan hükümetinin arkasında durup gelişmeleri izleyecek. Bu grup ’sessiz çoğunluk’ dediğimiz kesimdir. İki ülke arasındaki gelişmeler oluştukca bu kesim daha katılımcı olacak.
Diasporanın aşırı milliyetçi kesimi dediğimiz yüzde 20’lik bir bölümü protokole karşı, hepsi karşı değil. Karşı olanların ise hazırda bir B planları yok, yani kendilerine “Peki bir 16 yıl daha beklemeyi mi öneriyorsunuz?” diye sorduğumuzda tatminkar bir yanıt alamıyoruz.
Erivan ile diasporanın arası bundan sonra düzelmez mi?
Düzelir, zaten sessiz çoğunluk ile bozuk değil. Aşırı milliyetçi diaspora ile hükümetin arası protokol yüzünden iyi değil. Bir de Ermenistan ile diasporası arasındaki ilişkileri İsrail ve diasporası ile karıştırmamak gerekir. İsrail kendi diasporasının büyük desteğiyle kuruldu ama Ermenistan kendi kendine bağımsız oldu. Diasporanın Ermenistan üzerinde etkisi Türkiye sınırları kapattığı için arttı.
Türkiye-Erivan ilişkilerinde bundan sonra neler olur? Kazanımlar nelerdir?
Türkiye ile Erivan aralarına Bakü’yü de alarak Kafkaslar’da iyi komşuluk ilişkilerinin kurulması konusunda tüm altyapıyı oluşturacaklardır.
Sarkisyan futbol maçını seviyor
Sarkisyan maça gelip Gül’le maçı birlikte izleyecek mi?
Bence gelip maçı izler. Sarkisyan futbol maçını seviyor! Biz Erivan’a maç için gittiğimizde elimizde Türk bayraklarıyla rahatça dolaşıyorduk. Aynı misafirperverliği Bursa halkının da göstereceğine eminim.