Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Yılmaz Yılmaz, 2023 yılında Türk markalarının yurtdışında 20 bin mağazaya ulaşmasını hedeflediklerini söyledi. Bunun en az 10 milyar dolarlık ihracat anlamına geldiğini kaydeden Yılmaz, “96 ülkede 87 markanın 2.501 mağazası var şu anda. 2023 hedefimiz yurtdışında 20 bin mağaza. İyi bir altyapımız var, bu hedefe daha erken de ulaşabiliriz. Kuzey Afrika, Rusya, Kazakistan ve İran, Türk markaları açısından potansiyel taşıyan pazarlar” dedi.
Bu röportajı planladığımızda Van depremi gerçekleşmemişti. Türkiye’nin yurtdışında hızla büyüyen markalarını Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Yılmaz Yılmaz’la konuşmayı amaçlamıştım. Van depreminden bir gün sonra buluştuk Yılmaz Yılmaz’la... Yardım çalışmalarını koordine ediyordu Yılmaz Yılmaz. BMD Van’da 11 bin çocuğun ihtiyaçlarını karşılayacak tırları yola çıkardı sohbetimiz sırasında. Umarım hedeflerine ulaşmışlardır.
Siz BMD olarak sektöre ışık tutacak raporlamalara son zamanlarda ağırlık verdiniz. Türkiye’deki markaların dışa açılma stratejilerini oluşturmaları için bir seferberlik ilan ettiniz diyebilir miyiz?
Kayıtlı mağaza sayısı biz göreve geldiğimizde 1.200 civarındaydı. 3 Mart’ta geldik göreve, net sayı 1.170 idi. Nisan ayında bu rakam 1.500 oldu, şu anda ise 2.501 mağaza sayısına ulaşıldı.
Kaç ülkede, kaç markası var Türkiye’nin?
96 ülkede 87 markanın 2.501 mağazası var şu anda. Geçenlerde Türkiye’de 10 mağazası olan bir erkek giyim markasının sahibi “Önümüzdeki yıl 20 mağaza planlıyoruz, 10’u Türkiye’de 10’u yurtdışında” dedi. Bu çok güzel bir gelişme. Hem Türkiye koşulları uyuyor bu gelişmelere, çünkü iyi bir altyapımız var hem de biz de çok destek oluyoruz BMD olarak.
Hedef 10 milyar $ ihracat
2023’e yönelik hedefler var. 20 bin mağazaya ulaşmak nasıl mümkün olacak?
Evet, 2023 hedefimiz yurtdışında 20 bin mağaza. Daha erken de bu hedefe ulaşabiliriz. Bu hedefe ulaşırsak sadece 10 milyar dolar civarında bu mağazalara yapılan ihracat olacak.
Rusya, Azerbaycan, Irak hatta İran yani komşularımızda hızla büyümek mümkün görülüyor. Siz BMD olarak yol gösterici çalışmalar da yapıyorsunuz markalara... Eskiden markalar Avrupa ülkelerine gözlerini dikerdi, artık rota tamamen değişti mi?
Benim gördüğüm kadarıyla Batı, Doğu’ya bakıyor. Biz o Doğu’nun ortasındayız. Ne çok doğuda ne de çok batıdayız. Bana Neo-Osmanlıcı denilmesini istemem ama eski Osmanlı haritasını alın, üzerine Kazakistan’ı ve Rusya’yı ekleyin, Kuzey Afrika ülkeleri de dahil olmak üzere, bu coğrafya bizim için çok gelecek vaat ediyor.
Kuzey Afrika ülkeleri için halen bunu söyleyebilir miyiz? ‘Arap Baharı’ olumsuz etkilemiyor mu?
Arap Baharı planları yeniden gözden geçirmeye neden olabilir. Kısa vadeli planları etkiler ama uzun vadede olumlu olacak. Bizim örneğin Libya’da mağazamız vardı, kısa süreliğine durdu, sonra yeniden başladı. O bölgelerde de ticaretin kuralları netleşecek, politik istikrarsızlık ortadan kalkacak. Kuzey Afrika, Rusya ve Kazakistan ve İran, Türk markaları açısından potansiyel taşıyan pazarlar...
AB ülkeleri asla değil!
Batı pazarları doymuş pazarlar ve yaşlılar. Büyüyen pazarlar değil AB ülkeleri, son krizle de kısa ve orta vadede stresli pazarlar. Halbuki Türkiye ve diğer biraz önce saydığım pazarlar oturmamış, gelişen ve genç pazarlar. AB tıkandı.
Türkiye’de son 10-15 yılda mağazacılık artan AVM sayısıyla gelişti... Aynı gelişme biraz önce saydığımız ülkelere sıçradı diyebilir miyiz? Örneğin Kazakistan?
Türkiye’de yaşanan AVM olayı evet oralarda da yaşanmaya başladı ve başlayacak ülkeler de var. Biz Türkiye’de bunu gördük. Türkiye’de markaların gelişimi AVM’lerle oldu. AVM süreci bu ülkelerde de hızla gelişecek. BMD markalarından bahsedebiliyorsak bunun nedenlerinden biri AVM’lerin bu kadar kısa sürede açılması ve bir taraftan da bizi zorlayarak büyütmesidir. Türkiye markaları bu ülkelerde de bizi de daha çok geliştirecek. Bize global olma şansı verecek. Daha çok Türkiye markası dışa açılacak, dışarıda büyüyecek.
Çin’e gözünü diken hatta mağaza açan Türkiye markaları oldu. Çin için de bu sözler geçerli mi?
Markaların doğrusu tabi ki farklı. Türkiye etrafında o kadar çok fırsat var ki öncelikle bunları mı değerlendirelim yoksa Çin’e mi gidelim? Bence gücü olan ikisini de yapmalı. Yapabilen yapsın. Hindistan geliyor. Hindistan’ın 1 milyar 200 milyon nüfusu var. Kişi başına geliri 1.000 dolar. Potansiyeli büyük. Elinizdeki kaynaklar kısıtlıysa onları verimli kullanmak istiyorsanız Türkiye etrafındaki pazarlara gidin, imkanlarınız varsa tabi ki hedefler büyür...
Birkaç AVM $’dan liraya geçecek
Dolar hızla arttı. AVM’lerde kiralar dolar üzerinden. TL’ye dönülecek mi?
Biliyorsunuz biz bunu dile getirdik. Zaten yaptığımız görüşmelerden sonra doğal geçiş sürecine ihtiyaç olduğunu gördük. TL ile ticaret ve kiralamaya kimse hayır demiyor.
Yatırımcılar da demiyor mu?
Alışveriş merkezi yatırımcıları da hayır demiyor. Yabancı parayla fonlanmışsa, kredisi yabancı paraylaysa kiralamaları lirayla yapmaları zor. Bunu anlatıyorlr. Biz de bunu anlıyoruz. Biz bakanlarla görüşmelerden olumlu yanıt aldık ama bu konuyu kanunla çözmek yerine ikna etmenin ve bilinç yaratmanın doğru olduğunu gördük. Önümüzdeki günlerde birkaç AVM kiralamalarda liraya dönecek. AVM yatırımcıları belki kiralamaların belli limitler içinde salınmasına müsaade eder ama o limitlerin dışına çıkıldığında da belli bir sigortalama yöntemiyle hem kiralamacıyı hem de kiracıyı koruyan bir sistem de olabilir. Bunlar konuşuluyor, tartışılıyor. 1.75 iken dolar, 1milyar 900 milyon lira, 1.85 olunca 2.5 milyar lira oluyor yükümüz. Perakendecinin yıllık bazda üstlenmek zorunda olduğu yük bu kadar. Bu dönem geçecek, ondan sonra da güçlü lira dönemi başlayınca da kiralayanlar bundan zarar görecek. Bu sistem de bir gün kiracı bir gün kiralayan kazanıyor ama bir nevi kumar bu.
Siz adım adım liraya dönülsün diyorsunuz...
Madem Türkiye ekonomisi bölgedeki en iyi ekonomi, madem önü açık, bizim piyasada halen dövizle mal alıp satmamız doğru mu? Madem ekonomimiz iyi, neden dövizle ticaret yapıyoruz? Neden kumaşları dövizle alıyoruz, neden dövizle kiralama yapıyoruz? Bunları konuşuyoruz artık. Dövizli satın almalardan liraya dönmemiz lazım. Döviz yükseldi şimdi enflasyon artacak. Dövizin baz etkisi yüksek. Dövizin ekonomiye yaptığı etkiyi gidermenin yolu mümkün olan her yerde lirayla alışveriş yapmak.
Markalı ekonomi raporu hazırlıyoruz
Markalı ekonomi raporu hazırlığınız var, nedir bu rapor?
Bir rapor hazırlıyoruz. Türkiye’nin markalı ekonomiye geçişindeki önerilerimizi sizlerle ve iktidarla paylaşacağız. Markaların yurtdışına açılmaları, 2023 yılında ihracatın 10 milyar dolarının hazır giyimin olacağı gibi konular. Bu aslında bir dönüşüm. Türkiye’ye gelen hemen hemen her sektörden firma otomotiv hariç, gelen her marka Türkiye’de karşısında güçlü markalar buluyor. Türkiye yabancı markalarla rekabet ediyor. Markalı ekonomi için neler yapmamız gerektiğini biz de araştırıyoruz. İspanya ve İtalya ekonomilerini ve markaları araştırıyoruz.
Avantajlarımız neler?
Türk insanı genç. Bu çok önemli. Çevremizdeki pazarların gelişme potansiyel yüksek ve her şeye rağmen üreticiyiz biz. Üretimden çıkan her ülke sıkıntıda.Dünya artık düzdür deniliyor. Bu şu Amerika’da röntgen çekiliyor, Hindistan’daki doktorlara gönderiliyor, Sabah Amerika’da rapor yazılıyor. Global ekonomi ilk önce güzel geldi ama kuralları yok. Kuralsız ilerliyor. Bildiğimiz liberalizm ve kapitalizm tanımları yıkıldı. Çünkü o tanım sınırlar içinde yapılmış. Milli sınırlar içinde yatırım yapılacak, artı değer yaratılacak, yarattığı değerle vergi verecek, istihdam yaratacak. Şimdi Batılı şirket gidip Uzakdoğu’da üretiyor, istihdam Uzakdoğu’da, kârın büyük bölümü vergi cennetinde kalıyor. Dolayısıyla ne istihdam yaratılan ülkeye ne de ürün satılan yerlere artı değer olarak gelmiyor. Vergi cennetinde oluşan kâr da finans kapitaline gidiyor. Finans kesimi üzerinden kâr amacı güdülerek Batı dünyasına sunuluyor. Biz üretiyoruz bunu da korumalıyız. Şu günlerde hazırlan teşvik yaklaşımlarını çok önemsiyorum ama şunu da söylemeliyim, hazır giyimde sektörün gelişimi için kumaş ve hazır giyim ürünlerine getiren verginin kaldırılması lazım. Bu uzun vadede yarar sağlamaz. Zarar verir.
250 bin çocuğu giydiriyoruz
Hepimizi çok sarsan acılı günler geçiriyoruz... Türkiye’nin her yerine karanlık bir bulut çöktü... Çok sayıda vatandaşımızı kaybettik.
Gerçekten de hepimiz çok üzgünüz. Şu anda yapabileceğimiz tek şey sağ kalan çocuklarımıza, vatandaşlarımıza el uzatmak. Ne yazık ki yaşadığımız kötü tecrübelerden de ders almamış görünüyoruz. Biz BMD olarak geçen sene 100 bin çocuğu giydirmiştik. Şimdi öncelikli olarak yaptığımız hazırlıkları Van’a kaydırdık. 11 bin çocuğa ihtiyaçlarını gönderdik.
250 bin çocuk için kaç marka biraraya geldi?
47 marka. Mayıs ayında başladık çalışmaya. 6’ıncı ayda dağıtıyoruz. Başbakan’ın da katıldığı bir toplantıda, Başbakan ve Abdullah Kığılı hedefi 250 bin çocuğa çıkardı. Bizim için zorlayıcı bir hedef olmasına rağmen çok iyi oldu. Ürünlerin imalatı bitti, paketlemede bir kısmı. 40-50 milyon liralık bir değer bu. Bu anlamda yapılan tek proje bu büyüklükte. Şimdi öncelikli olarak Van’a gitti yardımlarımız. Bayramdan önce ihtiyacı olan çocuklarımıza ulaştıracağız yardımları.
Nasıl seçildi çocuklar?
Çocukların ihtiyaçlarına yönelik hazırlandık. Valiliklerden gelen isim listelerine göre, onların ölçülerine uygun kıyafet gönderiyoruz. Valilikler listeyi yaptı. Okullarda dağıtılacak. İhtiyaç sahibi ailelerin bilgileri onlarda var, biz isimleri aldık, dağıtım için de hassas olunmasını istedik. Çocuklar için rencide edici bir ortam olmasını istemiyoruz. Gönül herkese armağan vermek ister ama önceliğimiz doğal olarak ihtiyacı olanlar.
Türk markaları 96 ülkede 2.501 mağaza açtı, 2023’te bu sayı 20 bine ulaşacak
Haberin Devamı