Kültür ve Turizm Bakanlığı bugün Türkiye’nin 2007 Tanıtım Kampanyası’nı açıklayacak. Her zaman olduğu gibi yine geç kaldık.
Bayram tatilinde CNN International’da Mısır’ın kampanyasını görünce doğrusu dudağım uçukladı. Mısır’a daha önce gitmiş ve çok da memnun kalmamış olmama rağmen, “Bir daha gitsem mi?” diye düşündüm. Güney Kıbrıs, Tunus, Mısır ve İspanya çoktan başladı kampanyalarına. Biz yine arkadan geliyoruz. Üstelik geçen yılı da hiç iyi geçirmedik.
Hatırlarsınız, 2006 boyunca Türkiye’nin tanıtımı ile ilgili tartışmalar sürmüştü. 2006’ya kadar Türkiye’nin tanıtımını üstlenen dDF geçen yıl ihaleye alınmamıştı. İhaleyi alan Wunderman reklam ajansı ile ilgili iddialar da hep gündemdeydi. Atilla Aksoy’un şirketi Wunderman’ın kullandığı görsellerin dDF’e ait olduğu öne sürülmüştü. Kullanılan “Akdeniz ve Fazlası” sloganının da tur operatörü Thomas Cook tarafından 2004-2005 döneminde Akdeniz ülkeleri için hazırlanan katalogdan çalıntı olduğu iddia edilmişti.
Geçtiğimiz yıl tanıtımda sınıfta kaldık, bahanelerimiz hazırdı: Karikatür krizi, kuş gribi... Oysa bir hatırlayalım, Türkiye’de bombaların patladığı; HSBC’nin, sinagogların bombalandığı dönemde turizm gelirlerinde yüzde 14’lük artış olmuştu. Hadi o günler geride kaldı, önümüze bakalım. Geçen yılı da kötü geçirdik, bari bu sene her şey iyi olsun. Peki ne yapıldı?
Bu yıl Türkiye’nin tanıtım kampanyası yabancı şirketlere emanet edildi. Bir Alman ve bir Rus şirket ihaleyi kazandı. Alman Sea Gmbh ile ilgili bilgi toplamak için internete başvurdum, iyi Almanca bildiğim için sınırları zorladım ama yine de istediğim bilgilere ulaşamadım. Ben bu yazıyı hazırlarken Hürriyet’ten arkadaşım Gila Benmayor da aynı konuya değinmiş, o da bu şirketi hiç duymadığından söz etmiş. Ben de ısrarla aradım ama bu şirketin daha önce hangi ülkelerin turizm kampanyalarını düzenlediğini bulamadım.
Kollarımızı açtık, gelin
Neyse, şirketten daha önemlisi Türkiye için hazırladıkları kampanya, öyle değil mi? Türkiye ilk defa tanıtım kampanyası için 120 milyon dolar ayırdı. Yanlış bilmiyorsam önceki yıllarda bu rakamın yarısına bile ulaşılmıyordu. Ayrılan bütçe gerçekten de müthiş, neler yapılır neler...
Peki ne yapılmış?
Alman Sea Gmbh’nin hazırlıkları geçti elime. Türkiye’nin farklı yerlerinden görüntüler. Fotoğraflar sıradan. Her fotoğrafa kolları açık biri oturtulmuş. Birinde kadın, birinde erkek, çocuk da var. Fotoğraflara konuk olanların ortak özelliği sarışın olmaları ve kollarını açık tutmaları. Neden kollar açık diyeceksiniz? Çünkü onlar birer “T” harfi. Teknenin üzerinde genç bir adam, kollar açık, gülüyor. Adam “T”, yanında “ürkei”. Hareket edilen nokta Türkiye’nin baş harfinin “T” olması. Koskoca Türkiye “T” harfinden yola çıkılarak Avrupa’da tanıtılacak.
Alman şirket tüm bilboard’lara bu “T” harfiyle çıkacak. Türkiye’nin nasıl bir turizm markası olduğunu düşünün ve Avrupalılar’ın bakış açısıyla bilboard’lara bakmaya çalışın. Kaç Avrupalı’nın içi Türkiye dediğinizde kıpır kıpır olur?
Alman şirketinin yetkilileri bu fotoğrafları nereden buldu, zahmet edip Türkiye’ye bir ekip gördermediler mi? Türkiye için en yaratıcı fikirleri “Türkiye” demek miydi? Ve bu şirketin kampanyasını bizim yetkililerimiz nasıl beğendi? Nesini beğendi?
ABD ve Avrupa’daki tanıtımları Almanlar’a emanet ettik, diğer ülkeleri ise Rus Manifeste şirketine. Şimdilik Rus şirketten ses yok. Onların nasıl bir kampanya hazırlayacakları da merak konusu.
‘Welcome home’ filmi hazırlanacak
Türkiye’nin tanıtımıyla ilgili ayrı bir nokta da şu: Böyle bir durum bu yıl ilk kez yaşanıyor. Bakanlık, yurtdışında gösterilecek tanıtım filmi için ayrıca ihaleye çıktı. Bu ihaleyi dDf kazandı ve biri Türkiye, biri de İstanbul için olmak üzere iki tanıtım filmi hazırladı.
“Welcome Home” ve “İstanbul” konulu filmleri hazırlayan dDF, tanıtım kampanyasının tümünü almak için de ihaleye girdi ancak yanda da belirttiğim gibi Alman ve Rus şirketler tercih edildi.
“Welcome Home” Efes, Kapadokya, İstanbul, Nemrut Adıyaman, İshakpaşa (Ağrı), Gaziantep, Üç Ağızlar/Kaş/Kalkan/Kaya Mezarlar, Kaputaş, Ölüdeniz, Side güzergâh ve mekânlarında çekilecek ve Türkiye’nin kültürel, tarihsel ve turistik değerleri işliyor.
‘İstanbul’ filmi de çekilecek
İstanbul reklam filmi ise; Boğaz Köprüsü, Topkapı Sarayı Kapısı, Ayasofya, Kız Kulesi, Salacak, İstanbul silüeti (Üsküdar-Sarayburnu arası), Üsküdar-tarihi mekânlar, III. Ahmet Çeşmesi güzergâh ve mekânlarında çekilecek. İstanbul’un tarihi ve kültürel değerleri, ayrıca Asya ile Avrupa kıtalarını birleştirme özelliği vurgulanacak.
Bu filmler yurtdışında gösterilecek. Filmlerle, Alman şirketin “T” harfli bilboard’ları nasıl bir bütünlük gösterecek, o da ayrı bir konu.