TAV’ın CEO’su Sani Şener de sürdürülebilirlik için kolları sıvadı

Haberin Devamı


Son yıllarda özellikle de 2011’de en çok takip ettiğim konu başlıklarından biriydi ‘Sürdürülebilirlik’. Türkiye’de de az sayıda şirket bu kavramın içini dolduran çalışmalar yaptı. Daha doğrusu bence ‘sürdürülebilirlik’ sayesinde silkindi.

Hayatımıza yeni bir kavram olarak girmiş gibi görünen sürdürülebilirlik konusunun çok eski bir kavram olduğunu, hatta Yunan Mitolojisi’nde bir yerinin olduğunu biliyor musunuz?

Bu konuya yabancı olanlar için yazalım. Sürdürülebilirlik, insan yaşamını devam ettirebilmek için gereken ekolojik varlıklara sahip çıkmayı hedefliyor. ‘Tüketim çılgınlığına, verimsizliğe dur’ diyor. Atıkların yeniden değerlendirilmesinden çevreci mimariye uzanıyor.

Türkiye’nin gururu şirketlerden biri olan TAV da bu yıl sonunda 2010 Sürdürülebilirlik Raporu’nu hazırladı.

3 kıtada 11 farklı ülkede havalimanı işletmesi yapan TAV’ın bu konuya odaklanması çok önemli. Biliyorsunuz atmosfere en büyük zararı havayolu şirketleri veriyor.

Peki TAV ne yapmış, diye bakarsak... TAV bünyesinde Sürdürülebilirlik Eylem Grubu oluşturdu. Türkiye’de işlettiği havalimanlarında Küresel Raporlama Girişimi (GRI) ilkeleri çercevesinde raporlama yaptı.

TAV’ın hedefi büyük. Ekonomik Sürdürülebilirlik kapsamında 10 yılda 100 bin yolcuya hizmet sağlamayı amaçlıyor TAV.

Rapora bakarsak; karbon salınımı uygulanan programlarda 2009-2010 arasında İstanbul yüzde 17.6, Ankara’da yüzde 1.3 ve İzmir’de yüzde 1.6 oranında azalma oldu.

Yine aynı yılda aynı havalimanlarında 1700 ton atık geri dönüştürüldü.

Su tüketimi düştü

Su tüketimi her 1000 yolcu başına İstanbul Havalimanı’nda yüzde 11, Ankara Esenboğa Havalimanı’nda yüzde 28 azaldı.

Terminallerdeki atık miktarı da atık oranında artış olmasına rağmen geri dönüştürülen atık miktarı İstanbul Atatürk Havalimanı’nda 4 kattan fazla, Ankara Esenboğa Havalimanı’nda yüzde 22, İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda yüzde 13 oranında arttı. Ayrıca bu program kapsamında Atatürk Havalimanı ‘engelsiz havalimanı’ olma yolunda ilerlemeye başladı.

Sani Şener Avrupa Havalimanları Karbon Akreditasyonu Programıyla Ankara, İzmir ve İstanbul Havalimanları’nda büyük aşama kaydettiklerini anlatırken, ‘Türkiye’de başlattığımız bir projeyle yolcu konforu etkilenmeden 4 milyon tok kilovatsaat etkin enerji kullanımı sağladık, bu da her yıl 4800 ağaç dikmeye eşdeğer’ diyor.

Sürdürülebilirlik konusunu takibe 2012’de devam edeceğiz.

*****


Değişir mi dünya, döner mi devran?

Zor, hareketli, sarsıcı bir yılı geride bırakıyoruz. Kime sorsam, ‘Bitsin 2011’ diyor. Son dönemde hep acı ve kriz odaklı sanki her şey... İyi bir şey duyamaz olduk. Uludere’de yaşananlar son noktayı koydu. Uçup gitti insanlar... Savaş, acı, bombalar, soğuktan ölen çocuklar, cezaevindeki gazeteciler, dolandırcılığı meslek edinmiş insanlar, hep hep bana diyenler, yalanlar, vicdansızlar, karısını öldürenler, çocuk yaşta evlendirilenler... Kuşkusuz 2012 için umutlarımız var. Yeni bir sayfa açılsın istiyoruz. İş dünyasına dönersek, ‘2012 iyi geçecek’ diyen birine de rastlamadım. Herkes temkinli bu yüzden. Dolar ne olur? AB nasıl devam edecek?... Ama yine de her şeye rağmen umut etmek istiyorum ben de... İyi gelsin 2012... Sezen’in Memet şarkısında dediği gibi “Değişir mi dünya, döner mi devran, ama sen ümit etmeye devam et...”

Hepinize iyi yıllar dilerim.

DİĞER YENİ YAZILAR