Nedim Saban ‘tatlıcı’ olarak kalıcı olduğunu ve tiyatro sevdası kadar işadamlığında da ‘usta’ olduğunu kanıtlama yolunda ilerliyor. Tatlıcı Tombak zinciriyle büyürken, zincir marketlere özel tatlı üretimine de başlayan Nedim Saban’la yeni stratejilerini konuştuk.
- Kaç şube oldu? Nereye kadar büyüyeceksiniz?
Tatlıcı Tombak olarak, insanların damak tatları arasında en çok seçici oldukları lezzetin tatlı olduğunun farkındayız. İnsanlar tatlıyı seviyor. Bunun içinde müşterilerimizin yerinde ve zamanında bu tercihlerine yakın olmak ve kolay ulaşmalarını sağlamak için büyüyoruz. 30 şube ile girdiğimiz 2012 yılında şu ana kadar Türkiye genelinde 35 şubeye ulaştık. Yılsonuna kadar amacımız şube sayımızı 40’a çıkartmak. Ağırlıklı olarak İstanbul ve Marmara Bölgesi’nde büyümeyi hedefliyoruz. Büyüme stratejisi konusunda hızlı şubeleşme ile şube sayısını artırmaktan ziyade sağlıklı ve kârlı büyümeye odaklanıyoruz.
- Üretim tesisinizi gezdim. Farklı markayla da üretim yapıyorsunuz değil mi?
Evet, Tatlıcı Tombak’lar dışında zincir marketlerde satışta olan Şeftat markamız var. Çok beğenildi bu markamız. Bu alan, son birkaç yıldır yatırım yaptığımız ve odaklandığımız bir pazar segmentiydi. Tüm bunlar ve daha fazla kurumsallaşmak güçlü bir kadro gerektiriyordu. Ben de Tatlıcı Tombak markasını kurumsallaştırmak adına yönetimi profesyonellere bıraktım.
- Yeni ürünleriniz var mı?
Var. Geçen seneki satışların yüzde 10 üzerine çıkmak ve yeni ürünlerle birlikte kârlılığı artırmak istiyoruz. Ar-Ge yatırımları ve altyapı çalışmalarımızı tamamladık. Önemli zincir marketlerle işbirliği halindeyiz. Buralarda çok yakında yeni ürünlerimiz de yer almaya başlayacak. Ürün gamımıza kendi üretimimiz olan kurabiyeler, kekler, cookie’ler ve simit gibi fırın ürünlerini ekleyeceğiz.
Rakibimiz Bolulu Hasan Usta
- Çok rakip var. Nasıl rekabet ediyorsunuz? Sıkı rakiplerinizin olması sizi nasıl etkiliyor?
Süslü tatlı konusunda bizim rakibimiz Bolulu Hasan Usta. Özsüt pasta, Mado dondurma ağırlıklı. Geleneksel sütlü tatlı konusunda Bolulu Hasan Usta ile başa baş durumdayız. Onun dışında başka bir rakibimiz olduğunu düşünmüyorum. Ben her zaman nasıl rekabet edildiğine değil, ne kadar kâr elde edildiğine odaklanmaktan yanayım. Biz ‘cafe konsepti’nden uzaklaşıyoruz.
- Neden? Her yer cafe oldu diye mi? Yabancı zincirler de güçlü.
Rakiplerimiz daha çok lüks cafe açma yolunda ilerliyor. Biz daha kolay tüketilen ürünler yapmak amacındayız. Yaptığımız tüketici araştırmaları neticesinde şubelerimizde daha az vakit geçirilen, insanların paket olarak tatlıları satın alabilecekleri bir konsept oluşturduk. Tatlı sektöründe lüks cafe konseptine gerek olmadan büyümenin mümkün olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca paket olarak tatlı almak isteyen çok fazla müşterimiz var. Cafe’lerden paket tatlı alma tercihi tüketicilerde çok nadir olur. Bizim müşterilerimiz evlerine ya da iş yerlerine giderken tatlı alıp gidiyor. Genel olarak söylememiz gerekirse, çalışanlar ve aileler bizim yoğunlaştığımız müşteri kitlemiz.
- Üretim tesisinizdeki kapasite ne kadara ulaştı?
Fabrikamızın üretim sistemini modernize ettik, milli ve uluslararası denetim şirketlerinin istediği standartlara uygun hale getirdik. Ayda 1.5 milyon adet üretim kapasitesine ulaştık. Sahip olduğumuz bu yeni teknoloji ile tatlılarımızın dayanma süresini 35 güne kadar çıkardık.
‘Anneannemin tarifi’
- Sütü nereden alıyorsunuz?
Her malzemenin en doğal ve sağlıklı olanını kullanmaktan yana olan bir markayız. Sütleri pastörize edilmiş halde Gebze’deki yerel üreticilerden alıyoruz.
- En çok hangi tatlılar satıyor?
Tatlıcı Tombak olarak sütlü tatlı, şerbetli tatlı, pasta ve kurabiye çeşitleri üretiyoruz. 100’ün üzerinde ürün çeşidine sahibiz. Bize özel en farklı lezzet anneannemin gizli tarifi olan Tombak Tatlısı. Anneannemin yaptığı eski bir muhallebi olan Tombak Tatlısı, taze süt ve karamelin birleşiminden oluşuyor. Ayrıca profiterol ve ekler gibi pasta çeşitlerimiz de oldukça ilgi görüyor.
AVM’lerde haksız rekabetle karşılaştık
- AVM’de mi caddeler de mi olmayı tercih ediyorsunuz?
Biz ağırlıklı olarak caddeleri tercih ediyoruz. İnsanlar AVM’lere genelde yemek yemeye gidiyor. Tatlı yemeye ayrı bir yere gitmeyi tercih etmiyor. Ayrıca İstanbul’daki eski muhallebici geleneğini yaşatan bir marka olarak da caddelerin bize daha uygun olduğunu düşünüyorum. AVM’lerde gördük ki birçok yer menüsüne sütlü tatlı koymaya başladı. Sonuçta tatlıcılar haksız bir rekabet ile karşı karşıya kaldı. Bu nedenle yavaş yavaş AVM’lerden çekiliyoruz.
- Yurtdışında Tombak açma hedefiniz var mı?
Yurtdışı için yoğun bir talep alıyoruz. Hatta bu konuda yaptığımız birkaç görüşme de var. Ancak böyle bir karar almadan önce lojistiğini de planlamak gerekiyor. Sorun şu ki her ürünün her lokasyona ulaşması hele ki konu sütlü tatlı olunca pek mümkün değil.