Koç Holding Turizm, Gıda ve Perakende Grubu Başkanı Ömer Bozer, 2 yıl önce et fiyatlarının artacağına dikkat çekti. Haklı çıkan Bozer, et fiyatlarındaki yükselişin hayvan sayısının yıllardır artmamasından, sektörün yüzde 70’inin kayıtdışı çalışmasından ve yem fiyatlarında ertelenen zamların yapılmasından kaynaklandığını söyledi. İthalatın tek başına çözüm olmayacağını belirten Bozer, “Yapısal reform lazım. Arazi, hayvan verimliliği olmalı. Hayvancılıkta kooperatifçilik teşvik edilmeli. Bilimsel besicilik yapılmalı. Zincir mağazalardan da ucuz ete kaçanlar var. Sektörü geliştirmek için zincir mağazalar kayıtdışına çıkmamalı” dedi
ırmızı et fiyatları arttı. Neredeyse dünyada en pahalı et, süt Türkiye’de. 2008 yılında pirinç fiyatları hızla artmıştı, o dönemde Migros Genel Müdürü olan Ömer Bozer, “Pirinç fiyatlarındaki artış spekülatif, kırmızı et fiyatları artacak” demişti. Bozer’in bu öngörüsü aslında uzun zamandan beri sektördeki kötüye gidişin bir değerlendirmesiydi. Geçen hafta Koç Holding’in Harranova’daki tesislerindeydi Ömer Bozer. Koç Holding’te ’kırmızı et fiyatlarındaki artışı’ konuşmak üzere buluştuk.
* Kırmızı et fiyatlarındaki artışın nedenleri ne? Siz 2008 yılında kırmızı et fiyatlarının artacağını söylemişsiniz...
1983 yılında çalışmaya başladım. İlk işim et projesiydi. O zamanlar Türkiye’de entegre et tesisi yoktu. Biz Maret’i kurduk. Et Balık kurumları vardı. Bu kurumlar besiciliği derleme düzenleme yapıyorlardı. Bunlar özelleştirilince sektörde düzenleme kalmadı. İrili ufaklı bölgesel kesim yapan kasapların ve celeplerin elinde kaldı sektör.
* Kayıtdışı çok yüksek...
Evet. Sektörün yüzde 70’i kayıt dışı. Sektörde kayıtdışılık en önemli sorun. Türkiye bir süre et ve canlı hayvan ithal etti. Ama olmadı... Önüne gelen hayvan ve et ithalatçısı oldu. Kontrol de zayıftı. Ton başı 1.200 dolar civarında fon ödeyip et ithal ediliyordu. Bu fon Türkiye’de hayvancılığın gelişmesine kullanılacaktı, ancak ne yazık ki bu fonlar başka yerlere gitti. Bu süreçte kaçak et gelişleri de oldu.
* İthalatın hayvancılığı öldürdüğü söyleniyordu, şimdi ise ancak ithalat kurtarır deniliyor...
Ben proithalatçı veya ithalat karşıtı değilim. Bu yüzeysel bir tartışma. Bakın yıllar geçti Türkiye’de hayvan sayısı artmadı. Düşmüyor da artmıyor. Terör yüzünden deniliyor ama yıllardır bu söyleniyor, neden bir şey yapılmıyor? Sektörde çok sorun var. AB ülkelerine tavuk eti tüketiminde neredeyse yaklaştık. Türkiye’de kırmızı et tüketimi AB ülkelerinin neredeyse onda biri.
* Bakanlık hayvan sayısını açıklayıp, ’Bu kadar hayvan yeter’ dedi...
Bakanlık 2 günde sayım yaptırdı, bu bile hayvancılığa ne kadar ciddi bakıldığını gösteriyor. Türkiye’deki hayvan varlığı yani yerli ırk verimsiz. Ayrıca tüketim bitmiş. Yılda kişi başına 6 kilo kırmızı et, 15 kilo tavuk eti tüketiliyor. AB ülkeleri 60 kilo tüketiyor. Sektörün yüzde 70’i kayıtdışı olursa olacağı bu. Yem fiyatları artışına gelelim...
* Elinizdeki tabloyu açıklar mısınız?
2002-2007 sürecinde yem ve et fiyatlarının artışına bakın. Et fiyatları aynı, yem fiyatları artıyor. Kesimlik hayvanda maliyetin yüzde 60’ı hayvan, yüzde 40’ı yemdir. Bir tarafta satış fiyatı artmadı, yem çok arttı. Yıllardır ertelendi zamlar.
* Neden, nasıl ertelenebildi?
Kaçak et ve tüketimin artmaması bunun nedeni. Ayrıca canlı hayvan kaçakçılığı da var sınırlarda. Kayıtsız iş yapınca sorunları bir dönem kaldırıyorsunuz. Normalde yem fiyatlarının artışıyla yavaş yavaş yükselmesi gerekirdi et fiyatlarının, olmadı. Birden bir artış oldu. 2009’un ortasında fırladı fiyatlar.
* Siz bu yem fiyatlarına göre bu et fiyatı normal diyorsunuz...
Fahiş fiyat değil. Kayıtlı çalışan biri bu işi devam ettirmek için bu fiyattan et satabilir. Şimdiki fiyatlar sabit kalsa, bu fiyatlarla ben besiye hayvan alsam, yem fiyatları aynı kalsa ve 8 ay besleyip, kesip satsam hayvanı zarar ederim. Birikmiş şeyler şimdi fatura ödetiyor.
* “Spekülasyon var” deniyor...
Rakamlar ortada, artış belli. Yalnızca ithalat da çözüm değil. Hayvancılık sektöründe kooperatifçilik teşvik edilmeli. Bilimsel besicilik, yem kalitesini yükseltmek bunların hepsi yapılmalı. Etin önemli kısmı kıyma olarak tüketiliyor. Dükkanlarda içine tavuk eti de konuluyor. Biz en iyi koşullarda et üretiyoruz, paketliyoruz ama bunu zincir mağazalara ulaştırmak da önemli.
* Zincir mağazalar da fiyatlardan dolayı kayıtdışını mı tercih ediyor?
Ucuza kaçanlar çok. Zincir mağazalardan da ucuz ete kaçanlar var. Biz Harranova’da besleyip parçaladıklarımızın büyük kısmını Migros’a satıyoruz. Migros artık Koç Holding’in değil ama alıyor bizden. Sektörü geliştirmek için zincir mağazalar kayıtdışına çıkmamalı.
12 bin büyükbaş hayvanımız var
* Koç Grubu’nun Urfa’da besicilik yaptığı pek bilinmiyor. Urfa’daki yatırımlarınız ne durumda?
Şanlıurfa’da çiftlik ve baraj gölüne yakın salça fabrikamız var. Hayvan çiftliğimizde 12 bin büyükbaş hayvanımız var. Kesimhane ve parçalama da orada kurduğumuz tesislerde yapılıyor. Vakumla paketleme yapılıyor. Entegre tesisi geçen sene açtık, son derece modern bir tesis oldu. Bunun dışında domates yetiştiriyoruz, 30 bin dekarlık ziraat yaptığımız arazi var. Domates ve yem maddeleri ekiyoruz. Salça fabrikasında da ihracata yönelik salça üretimi yapılıyor.
* Kaç kişiye iş olanağı sağlıyorsunuz?
Sezonda 2 bin kişi kadar oluyor. Çiftlikte daimi çalışanlar var.
* Avrupa’nın ilk 5 salça üreticisinden biri misiniz?
Evet. 4 salça fabrikamız var. Harranova’daki yatırımımız da bunlardan biri.
* Nereye ihracat yapıyorsunuz?
Japonya ve Rusya’ya.
Fiyatlar artık zıplamaz ama artar
* İthalat olsa ne değişir?
İthalatın olması veya olmaması daha önce tesir etmedi. İthalat vardı da ne oldu? O dönemde Avrupa’da çok et stoku vardı. Düzgün etlerdi, o etler geldi ya da o dönemde canlı hayvan geldi. O miktarı ithal etmek için fonlar ödendi ama bir fayda etmedi. Çözüm yine ithalat değil, yapısal reform lazım. Arazi, hayvan verimliliği olmalı. Belki bu süreçte besiye hayvan alınabiir yani gebe düve ithal edilebilir. Aşılama suretiyle kültür ırkları geliştirilebilir.
* Bundan sonra artar mı et fiyatları?
Zıplamaz ama artar. Spekülatif olarak arttırılmıyor. Bugün hayvan alın besleyin kesip satarken zarar edersiniz, bu kadar net. İthalat tartışmasının fiyatlar artınca gündeme gelmesi de çok sığ bir tartışma. Suriye’den de kaçak hayvan geldiği iddia ediliyor. Şu anda devlet sübvanse ediyor orada, bu yüzden de et fiyatları düşük.
YETİŞTİRME ELEMANI OLARAK BAŞLADI, GRUP BAŞKANI OLDU
Koç Holding’te 27 yıllık bir geçmişi var Ömer Bozer’in. ODTÜ İdari İlimler Fakültesi ve ABD Georgia State Üniversitesi’nden mezun Bozer, askerliğini yaptıktan sonra Koç Holding’e iş başvurusunda bulunmuş. 1983’te 25 yaşındayken ’yetiştirme elemanı’ olarak çalışmaya başlamış. Bozer, Maret’in kurucularından. Sektörde yenilikleri takip eden bir isim. Maret’ten sonra grupta Düzey A.Ş. Genel Müdürlüğü yapan Bozer, 2002’de de Migros Genel Müdürü oldu. Ve son noktada Koç Holding’in Turizm, Gıda ve Perakende Grubu Başkanı.