Prizin de markası ve reklamı oldu

Musluğumun markası şu olsun diyen çoktur ama "prizimin markası şu olsun" diyeni hiç duymamıştım. Sanırım artık bu da olacak. "Aydınlık elinizde" sloganlı Viko reklamını izlerken bunu düşündüm

Haberin Devamı

Musluğumun markası şu olsun diyen çoktur ama "prizimin markası şu olsun" diyeni hiç duymamıştım. Sanırım artık bu da olacak. "Aydınlık elinizde" sloganlı Viko reklamını izlerken bunu düşündüm. İlk kez bir priz markası olarak ortaya çıkan ve reklam veren Vıko 1980'de Cahit Durmaz ve Ali Dağbaşı tarafından kurulmuş. Şu anda üretimin yüzde 45'ini 47 ülkeye ihraç ediyorlar. Yılda 60 milyon adet anahtar ve priz üretiyorlar.

İnşaat sektöründeki patlama priz satışlarını da artırmış. Markanın kurucusu Cahit Durmaz, "inşaat sektörü gerçek bir patlama yaşıyor. Bu inşaatlar bu sene ve önümüzdeki yıllarda tamamlanacak. O nedenle bizim sektörümüzde büyüme trendi devam ediyor" diyor. Vıko'nun prizleriyle ilgili bilgi alırken ilgimi Viko'nun Smartlife adlı "akıllı ev" konsepti çekti.

Musluk örneğinden gitmeye devam edelim. Evden çıktınız ve işe doğru yola koyuldunuz, "Musluğu açıp bıraktım mı" ya da "Ocağı açık unuttum mu" gibi sorular beyninizi yiyor. İşte Viko'nun çatısı altındaki Smartlife, evde bambaşka bir yaşam yaratıyor.

Bu sorunlar kumanda üzerinden hallediliyor. Örneğin evdeki çiçeklerinizin akşam güneşini almasını istiyorsunuz, kumanda devreye giriyor, panjurlar ya da perde otomasyonu sayesinde bunu iş yerinizden başarabiliyorsunuz. Evdeki tüm elektrikli aletler bir kumandaya bağlanabiliyor, nereye giderseniz gidin kontrol edebiliyorsunuz.

Güvenlikle ilgili aklınıza gelen her şey bu sisteme dahil. Evinizin etrafında birinin dolaştığını sistem size haber veriyor. Bunlar özel olarak programlanabilen anahtarlar ve çok sayıda işi tek bir butona basarak yapma imkânı veren cihazlarla birlikte çalışıyor.

Modern yaşam kimbilir daha neler getirecek...

Picasso'dan sonra Gulbenkian Müzesi geliyor
Lizbon'da meşhur Mısır kedisinin sergilendiği bir müze vardır, Gulbenkian Müzesi. 2 yıl önce Lizbon'a gittiğimde zaman darlığından müzeyi hızla turlayıp, çıkmıştım. Aklım kalmıştı. Sabancı Müzesi Picasso İstanbul'da sergisinden sonra Gulbenkian Müzesi'nden bir sergiyi getiriyor. Bu müzenin bizim için farkı şu: Calousta Sarkis Gulbenkian, İstanbul Üsküdar doğumlu bir Ermeni. Doğum tarihi 1869. 1942'de Lizbon'a gelmiş ve hayatının son 13 yılını Lizbon'da geçirmiş. Lizbon'da sanata ve kültüre inanılmaz yatırımlarda bulunmuş. Portekiz'in en ücra köylerinde kütüphaneleri, kültürevleri var Gulbenkian'in.

Lizbon'daki müzede ise karşımıza çok tanıdık eserler çıkıyor. İznik çinileri, Bursa halıları, Osmanlı minyatürleri... Mezapotamya, İslam, Ermeni ve Uzakdoğu eserleriyle dolu bir müze.

İşte bu müzeden bir sergi 15 Nisan-28 Mayıs tarihlerinde Sabancı Müzesi'nde olacak. Bakalım hangi eserler gelecek? Picasso gibi bu da kaçırılmaz.

DİĞER YENİ YAZILAR