Bir dost sohbetinde TİM eski Başkanı Oğuz Satıcı’yla birlikteydik. Yerel seçimlerde AKP’nin Bakırköy Belediye Başkan adayı olan Oğuz Satıcı Ankara’dan henüz dönmüştü. Siyaset mi konuştuk? Doğrusu ‘Hayır’ diyemeyeceğim. Ama ben size sohbetimizin ‘siyasi’ bölümünü değil, başka bir kısmını aktaracağım.
Laf döndü dolaştı Türk sinemasına ve Atatürk’ün hayatı üzerine yapılan filmlere geldi...
‘Hepsini izledim, çok daha iyi filmler yapılabilir, daha büyük bütçeli, ders veriyor gibi bir anlatımı olmayan. Bir ara Atatürk filmi yapmak istedim... Biliyor musunuz Atatürk daha çok gençken Jean Jacques Rousseau okumak için Fransızcasını geliştirmiş...’ diye anlatan Oğuz Satıcı’nın ‘Genç Mustafa’ kitabının fikir babası olduğunu öğrendim.
Genç Mustafa’yı duymuş ama okumamıştım. Genç Mustafa, Oğuz Satıcı’nın ‘dahi bir genç’ dediği yıllarca Satıcı’yla birlikte çalışan Yalın Alpay’ın kitabı. Kitap Satıcı ve Alpay’ın ortağı olduğu Gaia Yayınları’ndan çıktı. Ama bu kitap bir roman değil, bir çizgi roman. Çizeri de Barış Keşoğlu.
Kitabı merak ettik, Oğuz Satıcı hemen edinmemizi sağladı. Akşam geç saatlerde eve döndüm ve elimden düşüremedim. Yalın Alpay, kitabın giriş bölümünde Genç Mustafa’nın devamının geleceğini anlatıyor. ‘Bundan 2 yıl önce birbirinden bağımsız olarak Almanya ve İtalya’da Atatürk biyografileri yayınlandı. Her iki çalışma da birbirinden habersiz aynı tespiti yapıyordu. Atatürk’ün değişen isimleri onun bizzat geçirdiği değişimin göstergeleridir’ diyen Alpay, bu ilk cilt ‘Genç Mustafa’da gencecik bir adamın ‘değişimi’ nasıl kafasına koyduğunu anlatıyor. İkinci bölüm ise Sürgün Kemal olacak...Trablusgarp Gazisi, Filistin Mücahiti, Anafartalar Kahramanı diye devam edecek ciltler. Alpay 20 cilt hazırlamayı planlıyor.
Genç Mustafa hem yetişkinler için keyifli hem de çocuklar için... Tavsiye ederim.
Kimbilir belki bir gün bu çalışma çizgi film haline gelir, neden olmasın?
BM trafik kazalarını halk sağlığı sorunu ilan etti
Dünyada 15-29 yaş grubu arasındaki gençlerin hayatlarına kasteden bir numaralı tehlike kanser, ölümcül bir virüs veya uyuşturucu değil, trafik. Bunu ben değil BM Dünya Sağlık Örgütü söylüyor.
Dünyada her yıl trafik kazalarından 1 milyon 300 bin insan ölüyor. 50 milyona yakın insan da sakat kalıyor.
Türkiye’de de yılda ortalama 10 bin kişi trafik kazalarında hayatını kaybediyor.
Bu yüzden de Dünya Sağlık Örgütü trafik kazalarını ‘önlenebilir halk sağlığı sorunu’ olarak kabul etti. Ve 10 ülkede bu amaçla çalışmalar başlattı. Bu ülkelerden biri de Türkiye. Dünya Sağlık Örgütü de son yıllarda Türkiye’de karayollarının kondisyonun arttığını ve düzelmelerin olduğunu kabul ediyor.
Ancak sorun yalnızca yollar ve araçlar değil. Ne yazık ki trafik kazalarının büyük çoğunluğunun nedeni insan hataları. Kazaların ölümle sonuçlanmasının başta gelen nedenleri aşırı hız ve emniyet kemeri kullanmamak. Ezcümle ilk önce kendimizi değiştirmemiz gerekiyor.
Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre 2020’de trafik kazlarındaki ölüm sayısı 1 milyon 900 bine ulaşacak. Dünyada tüm ölümlerin nedenleri sıralandığında trafik kazaları 9’uncu sırada yer alıyor. Böyle giderse 2020 yılında trafik kazaları sonucu meydana gelen yaralanmalar sağlık yükü olarak 3’üncü sıraya yükselecek. BM Yol Güvenliği’nde Eylem 10 Yılını 10 Mayıs’ta 10 ülkede başlattı.
Bir süredir Türkiye’de Güvenli Trafik Projesi yürütülüyor. Ayrıntılı bilgi edinmek için bu harekete destek veren ‘değiştirebiliriz’ hareketinin sitesi www.değiştirebiliriz.org’a bir göz atmanızı öneririm.