KAGİDER Brüksel ofisinin açılışında gündeme AP Kadın Hakları Raportörü Bozkurt’un şu sözleri yerleşti: 3 yıl önce Başbakan Erdoğan’a Türkiye’de Cinsiyet
Eşitliği Komisyonu’nun kurulmasını önerdim. Ancak türbandaki hızın aksine bu konuda tek adım atılmadı...
Her ne kadar Bakan Ali Babacan ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek kamuoyundan gelen baskılar üzerine “AB yolunda ilerliyoruz, 2008’de sizleri şaşırtacağız” şeklinde mesajlar verseler de şunu biliyoruz: 3 yıldır AKP iktidarının AB yolundaki adımlarında aksama var. Bunu bu konunun uzmanlarının hemen hemen hepsi uzun zamandır söylüyor.
100 aydının AB konusunda hükümeti uyaran bildirisinin açıklanmasından bir gün sonra Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) üyesi kadınlar ve bir grup gazeteciyle Brüksel’e uçtuk. Yolculuğumuzun nedeni KAGİDER’in Brüksel’de açacağı ofisti. 4 Mart akşamı TÜSİAD’ın Brüksel’deki merkezinde KAGİDER de bir ofis açtı. “Türk’ün Türk’e propagandası” olacağı korkusunu taşıyordum ama öyle olmadı. Açılışa ilgi fazlaydı. AB-Türkiye Karma Parlamento Eşbaşkanı Joost Lagendijk, AP Türkiye raportörü Ria Oomen Ruijten ve kadın konusuyla ilgili AB’li parlamenterler bizlerleydi. Türkiye’den de Kadın ve Aileden sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu ile AKP’li milletvekili Nursuna Memecan gelmişti. Davet Kardeş Türküler’in kadınlardan oluşan kadrosunun performansıyla başladı. Resepsiyonda KAGİDER Başkanı Gülseren Onanç ve Nimet Çubukçu kısa konuşmalar yaptı.
“KAGİDER neden Brüksel’de ve ne yapacak?” sorusunun yanıtını Gülseren Onanç şöyle verdi: “Müzakere sürecini sıkı takip edeceğiz. Özellikle kadınlarla ilgili konularda hükümete baskı unsuru olacağız.”
Türban baskısı olmasın
Açılışta Avrupa Parlamentosu Raportörü Ria Oomen-Ruijten de konuştu ve türban konusuna değinerek, “Üniversitelerde yasak kalksın ama bu türbansız öğrenciler ve diğer kadınlar üzerinde bir baskı ortamının doğmasına neden olmasın” dedi.
KAGİDER’in davetiyle Brüksel’e gelen diğer konuşmacılar Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Ayşe Soysal ile yazar Elif Şafak’tı. Her ikisi de dokunaklı konuşmalar yaptı.
5 Mart günü parlamentodaydık. AP’nin kadın hakları raportörü Emine Bozkurt’un konuklarıydık.
Emine Bozkurt konuşmasında 3 yıl önce Başbakan Erdoğan ile yaptığı görüşmede Türkiye’de Cinsiyet Eşitliği Komisyonu’nun kurulmasını önerdiklerini ve Başbakan Erdoğan’ın bu konuda olumlu yanıt vermesine rağmen hiçbir girişimin yapılmadığını dile getirdi. TBMM’nin başörtüsü yasağının kaldırılmasında hızla hareket ederken, kadınları ilgilendiren diğer konularda aksi davrandığını söyledi. Ayrıca yeni Anayasa üzerindeki çalışmalara da değindiği konuşmasında, “Kadınlar açısından sorunlu yaklaşımlar var” dedi.
Malum, AKP kadını aile içinde tanımlıyor. Kadını birey olarak görmüyor ve bu yüzden de AB tarafından da uyarılıyor. Çubukçu ise “AKP iktidarına haksızlık” yapıldığını savundu ve bakanlık olarak yaptıkları çalışmaları anlattı. Şiddet gören kadınlara yönelik açılan sığınma evlerinden, kız çocukların okuması için yapılan kampanyalardan bahsetti. Ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nde 430 bin silah altına alınan ere verilen 45 dakikalık eğitimi örnek olarak verdi. Avrupa Parlamentosu’nda kadına yönelik şiddet konusunda eğitimin TSK tarafından verildiğini söylemesi hiç olmadı.
Dikkatimi çeken bir nokta oldu, Çubukçu ısrarlı sorulara rağmen asla ’türban’ kelimesini kullanmadı. Hep ’o konu’ dedi.
İlginç değil mi? Yakında AB’den de Başbakan’a “Cinsiyet Eşitliği Komisyonu” kurulması baskısı gelecek. Bakalım 3 yıldır bekleyen konu türban hızına yetişebilecek mi ve AKP bir gün kadını aile içinde tanımlamaktan vazgeçip birey olarak görebilecek mi?
*****************
Öküz carpaccio!
Brüksel’de hepimizi şaşırtan ve güldüren bir menü krizi yaşadık. Kadın gazeteciler ve KAGİDER üyesi kadınlar birlikte yemeğe gittik. Önceden rezervasyonlar yapılmıştı. Masalara yerleştik. Menü de hazırdı. Türk konuklar için seçimi VİP Turizm yapmış. Menüyü de Türkçe’ye çevirmiş. Başlangıç ’carpaccio öküz’. Güler misiniz ağlar mısınız? Dana carpaccio öküz carpaccio olmuş. Bunu geçtik ana yemek şiş kebap yazıyordu. ‘Herhalde çeviri hatasıdır’ diye düşünürken önümüze şiş kebap geldi.
Türkiye’ye turistik ziyarette bulunanlar kebap, Brüksel’e ziyarette bulunanlar midye temelli yemekler yer.
KAGİDER bir sivil toplum örgütü. Kısıtlı bütçesiyle iyi çalışmalar yapıyor. Biz gazeteciler olarak da baştan beri onlara yük olmak istemedik. Herkes kurumuna ve kendisine göre bu konuda hassas davrandı. Ezcümle Brüksel’de şiş
kebap zihniyetinde olan VİP Turizm’i kara deftere yazdık.
Neden Cinsiyet Eşitliği Komisyonu için türban kadar hızlı davranılmadı?
Haberin Devamı