Kriz zamanı yiyecekten bile kısan insanlar eğlenceye para ayırmıyor

Haberin Devamı

Hüseyİn Mutuş 10 yıl Amerika’da inşaat mühendisliği yaptıktan sonra Türkiye’ye döndü. Türkiye’de oğlunu götürecek bir çocuk eğlence merkezi bulamayınca mesleğini bırakıp Smart Play’i kurdu. Yılda 700 bin aileye, 150 bin çocuğa hizmet verdiklerini belirten Mutuş, krizin işlerini olumsuz etkilediğini söyledi.

MutuŞ, “Ekonomik kriz ortamında giyecek ve hatta yiyecek alışverişinden kısan müşteriler doğal olarak eğlenceye de zaman ve bütçe ayırmakta zorlandılar. Sigara yasağı da olumsuzluk yaratan bir diğer etken” dedi

Hüseyin Mutuş, Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi mezunu. Yurtdışında işletme masterı yaptıktan sonra Amerika’da 10 yıl büyük bir şirkette inşaat mühendisliği yaptı. ’Eşim ve ben hep Türkiye’ye dönmek istiyorduk. 1992 yılında oğlumuz doğmuştu. 1997 yılında Türkiye’ye dönüş yapmaya karar verdik’ diye başlıyor hayatını anlatmaya. Mutuş, Türkiye’ye döndükten sonra inşaat mühendisliği yapmaktan vazgeçmiş, bakir bir alan olarak gördüğü hizmet sektöründe çocuk eğlence merkezi kurmaya karar vermiş. Hüseyin Mutuş’un şu an Diyarbakır’dan İstanbul’a farklı alışveriş merkezlerinde 19 eğlence merkezi var. “Çocukları mutlu etmek dünyanın en güzel işi” diyor.

Oğlunuz sayesinde bu işi kurmuşsunuz...

Amerika’da çalışırken, yani oğlumuz küçükken Amerika’da çeşitli oyun alanlarına giderdik. Orada çocukların sağlıklı bir ortamda sıkılmadan zaman geçirecekleri yerler vardı. Türkiye’ye tatile geldiğimizde bu konudaki eksikliği daha net görüyor ve çok zorlanıyorduk. 1997’de Türkiye’ye döndüğümüzde çocuklarla ilgili bir şeyler yapmak istedim. 1997’de Smart Play’i kurarak hem kendi oğluma hem de diğer çocuklarla anne babalara sağlıklı, güvenli bir ortamda eğlence hizmeti vermeye başladık.

O dönemde bu tür eğlence merkezleri yoktu değil mi?

Çok az sayıda vardı. Bizim gibi bire bir hizmet veren de yoktu.

Aynı zamanda alışveriş merkezi sayısı da azdı...

Evet. Çok azdı. Başta yer bulmakta çok zorlandık. 1998’de Rusya krizi başladı. İlk yerimiz Beylikdüzü Alışveriş Merkezi’ydi. Orada çocuk konsepti yoktu. Merkezde boş bir koridor vardı, orayı değerlendirme teklifini merkezin yönetimine biz sunduk. Koridoru baştan aşağı yeniledik ve oyuncaklarla donattık. 1999’da Ankara’da ikinci şubemizi açtık. O açılış da depreme denk geldi. Oyuncaklarımızı Kanada’dan almıştık. Kanadalı yatırımcılar o dönemde çok ürkmüştü. Depremin yarattığı moral bozukluğu da işleri etkilemişti. Gelen giden azdı. Zor günler geçirdik ama daha sonraki dönemde hep artan bir ilgi oldu.

2000’den sonra hızla alışveriş merkezleri açıldı ama yine de çocuk eğlence merkezleri sonradan eklendi. Yatırımcılar geç mi anladılar çocuk merkezlerinin önemini?

Önceden planlama yapan çok az yer oldu. Yeri granit yapmışlar, ’Burası çocuk alanı’ diyorlar, olacak gibi değil. Çok yanlış yatırımlar yapanlar oldu bu anlamda.

Sizin farklılığınız nedir?

Bizim gibi çocukları teslim alan bir konsept uzun süre yoktu. Yalnızca jetonlu oyuncaklar işleten şirketler vardı. Çocuk top havuzları gibi, tırmanma havuzları gibi yerler yoktu. Onları biz getirdik. Aileler bize çocuklarını rahatça bırakıyor. Çok genç bir şirket olmamıza rağmen personel devamlılığını da sağladık. Bizim yerlerimize Esra Ablası’nı görmeye gelen çocuklar var. Esra Abla yıllardır değişmiyor. Çocuklar büyüyor kardeşlerini getiriyorlar. Ayrıca çevreci oyuncak ve malzeme kullanıyoruz.

Personeli nasıl seçiyorsunuz?

Personelimizin büyük çoğunluğu gelişim uzmanı. Halılarımızı kendimiz üretiyoruz. Antibakteriyel hepsi. Temizlik ürünlerimiz çok özel...

Bir çocuk merkezinin maliyeti nedir?

Normal boy 500 bin ile 750 bin lira arasında değişiyor. Alışveriş merkezinin metrekare fiyatları, ayırdığı alanın özelliklerine göre maliyet değişebiliyor.

Müşteri sayınız nedir?

Yılda 700 bin aileye, 150 bin çocuğa hizmet veriyoruz. Girip çıkan çocuk sayısı milyonu geçiyor.

Ertelenen alışveriş merkezi projeleri var, planlamada daha hassas davranılıyor. Siz bunlardan nasıl etkileniyorsunuz?

Sektörümüz bugüne kadar çok büyük gelişme gösterdi ve kurulan yeni yerler de olacak. Ekonomik yavaşlamadan dolayı ertelenen AVM yatırımlarının toparlanmasıyla aile eğlence sektörü de hızlanacak. Ayrıca yurtdışına da know-how satabilecek, oralarda şube açabilecek durumdayız.

Kriz sektörü nasıl etkiledi?

Aieleler her yerden kıstılar. Alışveriş merkezine gelenler azaldı. İnsanların motivasyonu kırıldı. Aileler geleneksel olarak alışveriş nerkezlerine birkaç işi bir arada yapmak için gelirler. Market alışverişi, giyecek ve eğlence gibi... Bunun içinde yemek, sinema ve çocuk eğlencesi de bulunur. Alışverişin yanında zaman geçirmek, etrafı gezmek de önemli bir unsurdur. Ancak, ekonomik şartlardan giyecek ve hatta yiyecek alışverişinden kısan müşteriler doğal olarak eğlenceye de zaman ve bütçe ayırmakta zorlandılar. Ekonomik sıkıntının öncesinde alışveriş merkezleri için önemli bir etken de sigara yasağı oldu.

Balkan ülkeleri ve Rusya’ya açılacağız


İleride kaç şube daha açmayı planlıyorsunuz?

2010 ve sonrasında yılda 6 ile 8 arasında yeni şube açmayı ve yıllık 5 milyon TL civarında yeni yatırım yapmayı planlıyoruz. 2008 yılında bir önceki yıla göre yatırımlarımız yüzde 85, ciromuz ise yüzde 52 oranında arttı. Bu artışlar 2009’un ilk yarısında da benzer oranlarda sürüyor.

Yurtdışına yönelik girişimleriniz var mı?

Var. Romanya, Yunanistan, Bulgaristan, Ukrayna ve bir dereceye kadar Rusya da ekonomik koşullardan etkilendikleri için toparlanmaları süre alacak ama bizler oralardaki yerimizi de açacağız.



DİĞER YENİ YAZILAR