Türkiye’de obez sayısı hızla artıyor. Sağlık Bakanlığı’nın ve bu konuda çalışmalar yapan sivil toplum örgütlerinin verileri Türkiye’de obezite patlamasının olduğunu gösteriyor. Kabul etmeliyiz ki artık Türkiye’de ideal kilosunun çok üzerinde olan geniş bir kesim var. Türkiye Obezite Araştırma Derneği’nin rakamlarına göre Türkiye’de obez sayısı 20 milyona yaklaştı. Rakamları incelerken şaşırdım. Nedense obezitenin daha çok büyük şehirlerde görüldüğünü düşünüyordum. Benim gözümde birinci suçlu fast food yeme alışkanlığıydı. Ancak veriler tam da bunu işaret etmiyor. Örneğin obezite Türkiye’de en yoğun olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde görülüyor. Oran yüzde 61’i bulmuş durumda. Korkunç değil mi? Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre de 15 yaş üstü nüfusun yüzde 48’i fazla kilolu... Bu hafta sonu için “Şişmanların da şık olma hakkı var” diyen ve 14 yaşından bu yana fazla kilolarıyla mücadele eden Semi Aşkan’la sohbet ettim. Henüz 21 yaşında... Hikayesi de ilginç. Bence yıllardır kilolarıyla mücadele etmeseydi bu kadar genç yaşında iş hayatına atılması da mümkün olmazdı. Semi Askan kilolu erkekler için özel tasarımlar yapıyor. İleride SemX markasıyla dünya çapında bir marka yaratmayı hedefliyor.
Semi Aşkan’la buluştuktan hemen sonra sevgili Melis Alphan’ın Şahan Gökbakar’ın giyim tarzıyla ilgili yorumunu okudum. Çarşamba günü Kelebek’te Melis şöyle diyordu: “Üzerinizden dökülen bol kıyafetlerle fazlalıklarınızı örttüğünüzü düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bunlar sizi olduğunuzdan yapılı gösterir. İşin sırrı ne çok dar ne de çok bol giyinmekte...” İşte Semi Askan tam da bu noktadan hareket ederek hazırlıyor tasarımlarını.
* Çok gençsiniz, sizi görünce şaşırdım...
21 yaşındayım. 20 yaşında bu işi kurduk. Babamın büyük desteği var ama fikir benim.
* Kilolu erkekler için özel tasarımlar yapma fikri nasıl oluştu?
Çünkü ben de kendimi bildiğimden beri kilolarımla uğraşıyorum. Şu anda kilolu değilim. Vücudumdaki yaş oranı dengelendi. Son 6 ayda 25 kilo verdim. Beni bir yıl önce görseydiniz tam bir obezdim. “Fikir nasıl oluştu?” sorusunun yanıtı bu. Ben kendim için kıyafet bulmakta çok zorlanıyordum. Hep yurt dışından alışveriş yapıyordum. Babam 45 yıllık tekstilci. İthalat ve ihracat yapıyor. Ancak böyle bir üretimi yok. Onun deneyimlerini bu fikirle birleştirdim.
Hayatıma kantinler girdiğinden beri kiloluyum
* Biraz inceledim markanızı. Spor kıyafetler de var klasik kıyafetler de...
Evet. Bir insanın ihtiyacı olan tüm kıyafetleri yapıyoruz. Gömlek de yapıyoruz mayo da. Buradan en resmi davetler için takımlar da alabilirler, günlük hayatlarında rahat edebilecekleri kıyafetleri de seçebilirler.
* Kilolu kişilerin kıyafet bulup bunu kendilerine yakıştırması çok zor değil mi?
Hem de çok zor. Ben birebir yaşadığım için çok iyi biliyorum. İnsanın çevresindeki herkes bu konuda bir fikir veriyor ama olmuyor. Genelde kilolular kıyafetlerinden hep mutsuz. Oysa ben şunu söylüyorum: Kilolular da şık ve rahat olabilir. Mutsuz olmasınlar istiyorum. Evet, kilolular belki de kilo vermek istiyor ve başaramıyorlar ama bu insanların da bir hayatı var. Sosyal hayata uygun giyinmeliler, kıyafet bulamama gibi bir sorunları olmamalı.
* Siz tasarım üzerine bir eğitim aldınız mı?
Hayır. Yalnızca çok meraklıydım. 1990 doğumluyum ben. Babam hep tekstille uğraştı. 4 kardeşiz. Ben en küçükleriyim. 11 yaşından bu yana sürekli yurt dışında dil eğitimine gittim. Üniversiteyi de San Francisco’da “Business, Marketing and Management” bölümünde okudum. Babamın işi bana cazip geliyordu ama başka ne yapabilirim diye de düşünüyordum. Sonuçta kendimden yola çıktım.
İstanbul’daki bütün diyetisyenleri tanıyorum
* Hep kiloluydum diyorsunuz...
Evet. 14 yaşından beri hep fazla kiloluydum. Hayatıma kantinler girdiğinden beri kilolardan kurtulamadım.
* “Ben böyleyim” demediniz...
Yok demedim. Hatta ben her Pazartesi diyete başlarım. Genelde o diyet Pazartesi akşamı ya da Salı sabahı biter. Hiç dayanamazdım.
* Profesyonel destek almadınız mı?
14 yaşından beri diyetisyenleri geziyorum. İstanbul’daki tüm diyetisyenleri bana sorun, hepsini bilirim. Biz Tarabya’da oturuyoruz. Acıbadem’den Balat’a kapısını çalmadığımız diyetisyen kalmadı.
* Hiç mi başarılı sonuç alamadınız...
Alamadık. Arkadaşların iştahla güzel yemekler yerken ben salata yiyemedim. Geçici oldu çoğu, bu son yöntemime kadar. Şunu öğrendim. Vücudundaki yağ oranı yüzde 28 olduğunda obez oluyormuşsunuz. Benim bir ara yüzde 30-32 gibiydi. Obezdim.
7 ayda 25 kilo verdim, her gün 2 saat spor yapıyorum
* Kaç bedendiniz?
58 beden olmuştum. Amerika’dan alıyordum her ihtiyacımı. Orada çok obez olduğu için kolay buluyordum.
* ABD’de yalnızca obezlere yönelik çok büyük mağazalar var...
Evet. İstanbul’da çok zorlanıyordum. Dümdüz ceketler, düz renkler, model yok, kumaş kaltesi de kötü. Sanki şişmanlar için örtü yapılmış, yalnızca bedenini kapatsın diye düşünülmüş. Bu beni çok olumsuz etkiledi ama bu işi doğurdu. Kendim için girdiğim arayış “Ben yapayım, neden olmasın” noktasına taşıdı beni. Tasarımla ilgili bir okula gitmedim ama kendimi bildiğimden beri modaya çok meraklıyım.
* Nasıl zayıfladığınızı anlatıyordunuz...
En sonunda kendime bir spor hocası tuttum. Hocam çok baskın çıktı. Beni de gaza getirdi. “Bak kas grubun iyi, bir 10 kilo versen omuzların geniş şöyle olur” filan dedi. Diyetisyenimden de çok memnunum.
* 25 kiloyu nasıl verdiniz?
7 ayda 25 kilo verdim. Haftanın 7 günü
2 saat spor yapıyorum. 15 kilo daha vermeyi düşünüyorum. Azimliyim.
* Bravo size!
Teşekkür ederim. Benim özgüvenm fazlaydı. Umutsuzluğa kapılmadım. Avantajım bu.
* Peki buraya müşterileriniz her geldiklerinde sizi kilo vermiş görüyorlar, tepkileri ne oluyor?
Doğru, müşteriler her geldiklerinde beni incelmiş buldular. Kiloyu nasıl verdiğimi soruyorlar. Hatta biraz da komik oluyor, “İşini kaybetme” diyorlar.
Gelenler en çok kot bulunca seviniyor
* Müşterilerinizin profili nedir?
15 yaşında da müşterilerimiz var, 55 yaşında da. Kalite bizim için çok önemli. Ceketlerin iç astarını Fransa’dan getiriyoruz, İtalyan kadifesi kullanıyoruz, müşteriler anlıyorlar. Mutsuz çıkan müşterimiz yok. Burayı keşfettiklerinde hayatları değişiyor.
* Genelde kiloluları saklamanın yolları koyu renk kıyafet tercih etmekten geçiyor. Burada renkli kıyafetler de çok...
Yazın ben bebek mavisi pantolon da yapıyorum, kırmızı tişört de... Kot, gömlek, mayo, kemer her şey var bizde. Kilolular da hep siyah, koyu gri, füme mi giyecek? Bence hayır. Evet dediğiniz doğru, koyu renk kiloları örter ama başka yolları da var.
* Ne gibi?
Koyu renk tek yol değil. Vücut tipine göre öneri getirebilirim.
* Yapılan yanlışlar neler?
Kilolular genelde çok bol kıyafetler giyiyor. Bu yanlış. Vücutlarına yapışmasın istiyorlar ama bu daha kilolu gösteriyor.
* Yapışmalı mı?
Asla yapışmamalı ama büyük de olmamalı. Kullanılan kumaşlar önemli.
* Burada en çok hangi kıyafetleri bulunca mutlu oluyorlar?
En çok kot bulunca seviniyorlar. Çünkü çok rahat ediyorlar kotla.
* Kaç bedene kadar kotunuz var?
72... 180 kiloya kadar kıyafet yapıyoruz.
Halil Ergün’ün Yaprak Dökümü finalinde giydiği kıyafeti biz yaptık
* Var mı ünlü müşterileriniz?
Uğur Batur, Halil Ergün ve Hakan Aysev ilk aklıma gelenler. Üçü de çok şık.
* Halil Ergün’ün Yaprak Dökümü’nün finalini izlerken giydiği kıyafet dikkat çekti...
Biz yaptık. Çok yakıştırıyor kendisine. Şimdi kilo da verecek.
* Sizin kıyafetlere çok kumaş gidiyordur, fiyatlar da katlanıyor mu?
Çok kumaş gidiyor. Çok kumaş kullanıldığı için daha pahalı. Deriler İtalya’dan geliyor. Normal bir kişiye 1.30’dan pantolon çıkar, bizim bedenler de ise bunun iki katı. Trikolar da İtalyan ipliğinden yapılıyor. Bir trikonun yarıçapının 90 cm olduğunu düşünün.
* Mağazalaşmayı düşünüyor musunuz?
Nişantaşı’ndayız. Bağdat Caddesi’nde yer açmayı planlıyoruz. İleride mağazalaşmak istiyorum. Hedefim bir marka yaratmak. Çünkü obezite oranları artıyor. Herkes bana “Çok mantıklı bir iş yaptın” dedi.
* Kilolular için önerdiğiniz bir kumaş var mı?
Lycralı kumaşları öneririm. Esneme payı mutlaka olmalı. Kotların da yüzde 30’unu lycralı üretiyoruz.
* Yurt dışında yalnızca büyük bedene yönelik tasarımlar yapanlar var mı?
Amerika’ya gidip, koleksiyonları takip ediyorum. Orada obez çok. Ralph Lauren, Zegna gibi markaların büyük bedenleri var. Ama tasarımcı olarak bilmiyorum.
* Sizin kadın müşterileriniz de var mı?
Olmaz olur mu, gelip eşleri için seçim yapıyorlar. Kadın müşterilerimiz çok. Ayrıca VIP hizmeti de veriyoruz. Mağazayı gece açık tutuyoruz. Gelip kendileri özel seçim yapıyorlar. İnternet sitemiz de var. İnternet sitemizden alışveriş çok iyi gidiyor.
* En çok hangi ilden yapılıyor alışveriş? Zor olmuyor mu beden ayarlamak?
Kayseri’den çok talep var. İstanbul dışında Doğu illerinden de talep alıyoruz. Beden konusuna gelince, ölçüm yaptırıyoruz. Omuz, bel, kol ölçülerini alıp beden öneriyoruz. 6X’e kadar çıkıyoruz.
Kiloluların da şık ve rahat olma hakkı var
14 yaşından beri kilolarıyla başı dertte olan Semi Aşkan büyük beden tasarımlar yapıyor
Haberin Devamı