Bir kameranın karşısına geçtim ve kendimi anlattım. Nerede doğdum, nasıl okudum, ailem... Aylar sonra bana o görüntüleri izlettiklerinde, “Bu ben miyim?” dedim. Elimi kolumu sallamışım, gözlerimi kaçırmışım, kendimi iyi ifade edememişim.
Bu sözler Hatice Şeker’e ait. Hatice 20 yaşında. Tunceli’nin Pertek ilçesinin Söğütlütepe Köyü’nden. Altı çocuklu bir ailenin son çocuğu. Dört kız iki erkek kardeşler. Babası altı çocuğundan üçünü okutabilmiş. Son evladı Hatice’yi kolundan tutup yatılı okula verdiğinde kızının eğitim masraflarını nasıl karşılayacağını bilmiyormuş çiftçi baba.
2000 yılında Hatice, okulundan seçilen Kardelenler’den biri olmuş ve hayatı değişmiş.
Hatice şimdi İstanbul’da. O üniversiteli bir Kardelen. İstanbul Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulu’nda okuyor, hemşire olacak. Asıl isteği çok sevdiği matematik üzerine okumak. Bu yüzden de üniversite sınavlarında önümüzdeki yıl bir kez daha şansını deneyecek, kim bilir belki de iki üniversite bitirecek.
Hatice Şeker, Turkcell Akademi’nin kurslarına katılan 10 kız öğrenciden biri. Yazının başındaki yorum da bu akademideki derslerle ilgili. Turkcell İstanbul’da üniversite kazanan, hayatında ilk kez büyük bir şehirde yaşama deneyimi kazanma çabasına giren kızlara eğitim veriyor.
“Kendini iyi ifade etme”, bilgisayar, İngilizce, “sunum becerileri” gibi dersler alıyorlar. Sinemaya, tiyatroya nasıl gidilir, CV nasıl hazırlanır... Tüm bunlar bu derslerde anlatılıyor.
Hatice bu dersleri aldıktan bir süre sonra kendisindeki değişimi şöyle anlatıyor: Bir arkadaşımla sokakta yol soracağız, yarım saat kime soracağımızı bilemiyor, sen sor diye itişiyorduk. Kendimize güvenimiz yoktu. Bu kurs sayesinde kendimizi daha iyi ifade edebiliyoruz. İlk dersteki görüntülerimi izlediğimde gözlerime inanamamam bundan kaynaklanıyor...
Hedefi yurtdışı gitmek
Hülya Özkan Siirtli. Tek çocuk. Babası ve annesi boşanmış. Dört yıl önce annesiyle birlikte İstanbul’a gelmişler. Hülya da 2000 yılından beri Kardelen. Siirt Anadolu Lisesi’nde okumuş Hülya. İstanbul’a geldiğinde o da uyum sağlamakta zorlanmış, içine kapanmış. “Rahat davranamıyordum, insanlarla iletişim kuramıyordum” diyor. Şimdi Almanca kursuna gidiyor, İstanbul Üniversitesi Maliye Bölümü’nde okuyor. Hedefi yurtdışına gitmek, yurtdışında master yapmak. Kim bilir belki de Hülya, Kardelenler arasından yurtdışında eğitim yapma olanağını yakalayan ilk genç kız olur.
Kardelenlerin sayısı artmalı
Turkcell’in Kardelenler projesi 7 yıldır devam ediyor. Geçtiğimiz yıl Sezen Aksu konserleriyle 750 kız daha eğitim olanağına kavuştu.
Turkcell’in Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Filiz Karagül Tüzün, yedi yılda tam 12 bin 350 kız öğrenciye Turkcell bursu verildiğini söylüyor.
Bunların 6.300’ü liseden mezun olmuş, 950’si üniversiteyi kazanmış ve 67’si üniversiteyi bitirmiş. Üniversiteyi kazanma oranları yüzde 30. Bu hiç de küçümsenmeyecek bir oran.
Turkcell, içinde benim de yönder olarak yer aldığım Turkcell çalışanlarından ve kadın gazetecilerden oluşan bir çalışmayla, Kardelenler’le bizlerin buluşmasını sağlamıştı.
Benim “ablalık” yaptığım Mavili Gördük de üniversiteyi bitirdi, şimdi Diyarbakır’ın Çermik İlçesi’ne bağlı Kuyu İlköğretim Okulu’nda öğretmenlik yapıyor.
Bizler bu projeyle Kardelenlere ulaştık, birebir yaşadığım için söylüyorum, hayatımız boyunca sürecek bir dostluğun adımlarını attık. Bir hayatı değiştirmenin birçok kişinin hayatını değiştirdiğini gördük. Mavili, genç bir öğretmen olarak öğrencilerine örnek oluyor, köyündeki kız çocukların okula gitmesini sağlıyor, onlara bizlerin el uzatması, o çocukların eğitim alarak hayatlarının değiştirmeleri için öncülük ediyor.
Hatice bir gün Tunceli’ye dönüp kız çocuklarını okula göndermeyen aileleri ikna etmeyi planlıyor. Hülya yurtdışında başarı kazanıp bir Kardelen olarak tüm kızlara örnek olmak istiyor.
Kardelenler gibi projelerin en önemli yanı sürdürülebilir olması, Turkcell’in zaman içinde bu projeyi yürütmekteki hevesinin artarak devam etmesi, eğitim alan genç kızların sayısının her geçen gün artması iyi bir sosyal sorumluluk örneği.
Gençler en çok Türk filmi izliyor
13 milyon üyesi ile Türkiye’nin en büyük gençlik kulübü gnçtrkcll’in sinema kampanyası büyük ilgi görüyor. Gnçtrkcll’in “Bir Pazartesi Bir Perşembe/ Bir Bilet Alana Bir Bilet Bedava” kampanyasında en çok izlenen 10 filmden yedisi Türk filmi oldu. 12 Kasım 2006 tarihinden bugüne kadar kampanyadan faydalanan gnçtrkcll’lilerin en çok tercih ettiği 10 film sırasıyla şunlar: Maskeli Beşler Irak, Son Osmanlı Yandım Ali, The Departed, Takva, Dondurmam Gaymak, Deja Vu, Ghost Rider, Küçük Kıyamet, Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu ve Polis. Gnçtrkcll’lilerin izledikleri filmlerin türlerine göre dağılımında ise ilk üç sırada yüzde 35.54 ile dram, yüzde 23.03 ile komedi ve yüzde 12.09 ile gerilim - korku filmleri yer alıyor.