KAGİDER şirketlere cinsiyet eşitliği sertifikası verecek

Haberin Devamı

Gülseren Onanç siyasetin yeni yüzü. 4 yıldır KAGİDER Başkanı’ydı. CHP Parti Meclisi’ndeki değişim rüzgarı onu da siyasete taşıdı. Yıllardır siyasette kadın temsil oranının artması gerektiğinden söz ederiz, partiler de kadınlara nasıl yer verdiklerini anlatırlar. Belediye başkanlıklarına, belediye meclisi üyeliklerine ve milletvekili sayılarına baktığımızda karşımıza çıkan tablo hiç iç açıcı değildir. Kişisel olarak bu işin STK kısmında yer almış biri olarak ‘dilimizde tüy bitti ama duyan yok’ diyebilirim en kısa yoldan. KADER’de bir süre aktif olarak çalışıp da siyasi partilerin kadın konusundaki duruşlarını gördükten sonra emekleme dönemimizin hayli uzun süreceğini düşündüm.

Doğrusu AK Parti kendi adına bir çıkış yapıp, kadın vekil sayısını artırdı ama kadın vekillerinin kadın hakları konusunda durdukları nokta ayrı bir tartışma konusu. Kendi adıma uzun süredir CHP’den de umudum yoktu. Ama bu son kurultay, yıllardır kadın çalışmalarının içinde olan herkesi heyecanlandırdı. Binnaz Toprak ve Gülseren Onanç isimleri bu heyecan dalgasını yarattı.



‘Beni seven arkamdan gelsin’

Dün bir grup kadın gazeteci arkadaşımla KAGİDER’deydik. Gülseren Onanç’ı Ankara’ya yolladık, biliyorsunuz CHP yeni MYK’sını seçecek. Bir süre Gülseren Onanç’la sohbet ettikten sonra KAGİDER’in yeni yöneticileriyle 2011 projeleri üzerinde görüş alışverişinde bulunduk. Gülseren Onanç, toplantıdan ayrılırken espriyle “Beni seven arkamdan gelsin” diyerek hepimizi güldürdü.

Onanç, vizyon sahibi, liderlik vasıfları güçlü ve çok çalışkan bir kadın. Bunun ispatı da 4 yıldır KAGİDER’de yaptıklarıyla ortada. Başbakan’ın “Bitaraf olan bertaraf olur” sözünden sonra hatırlarsınız, “Biz tarafsız olmayı seçtik. Bertaraf olmaktan da korkmuyoruz” demiş, ardından da “Başbakan’dan korkmuyoruz” tişörtleri yaptırıp, giymişlerdi.

Onanç’ın CHP’yle flörtü de aslında Kasım ayında Swissotel’de yapılan arama konferanslarında başlamış. Onanç, kendi adına partinin değişime olan talebini görmüş, arama konferansında birçok konu arasından da ‘kadın politikası’ndaki eksiklikler ön plana çıkmış.

Onanç da CHP’yi iktidara kadınların taşıyacağı görüşünde. Yıllardır KAGİDER’de işsizlik, kadın girişimcilerin artırılması, AB ve Kürt Sorunu konusunda yaptıkları da Onanç’ın siyasetine damga vuracak gibi görünüyor.
Son iki haftada gelen PM teklifiyle aktif siyasete giren Onanç’ı yakından izlemeye devam edeceğiz. “Hayatımdaki en büyük keyifleri ve gururu KAGİDER’de yaşadım” diyen Onanç’ın siyasette hayal kırıklığı yaşamamasını dilerim. Gelelim yeni KAGİDER’e...

Yeni Başkan Dilek Bil oldu. Bil, sanırım bir süre sonra yapılacak seçimlerle koltuğunu devredecek. Dilek Bil’in ifadesiyle, yönetimin başkanlık için adayı Gülden Türktan. Gülden Hanım da toplantıdaydı. KAGİDER’in kadın girirşimcilerle ilgili yürüteceği yeni projeleri anlattı. Başkanlığa aday olacağını basına ve KAGİDER üyelerine açıklayan bir diğer isim de Nur Ger. Nur Hanım da KAGİDER’in kurucularından. Meltem Kurtsan’ın başkanlığı döneminde ön planda olan isimlerdendi Nur Ger.

Önemli görev üstlenecek

Sohbetimiz sırasında farklı projeleri dinledik. Buraya ikisini yazacağım. Diğer projeleri daha sonraya sakladım. ABD Dışişleri Bakanlığı bir süre önce, Güneydoğu Avrupa ve Kafkaslar’da ihtilaf ve savaş yaşayan altı ülkeyi kadınlar üzerinden bir araya getirecek bir program geliştirdi. Bu projede Türkiye’ye ve KAGİDER’e de önemli bir görev düştü. ‘Geleceğe Yatırım Yapın’ (Invest for the Future) isimli proje, Gürcistan, Azerbeycan, Ermenistan, Güney Kıbrıs, Kuzey Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan’daki kadınların ekonomik durumunun girişimci kadınların eğitimi üzerinden iyileştirilmesini amaçlıyor. Ocak ayında 6 ülkeden 125 kadın girişimci, vekil, akademisyen İstanbul’a gelecek. Kadınlarla Barışı hedefleyen bu çalışma 3 yıl sürecek. KAGİDER de 3 yıl süresince bu projeyi yüklenecek.

Diğer proje ise hayli farklı. KAGİDER şu anda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’yla çalışmalarını sürdürüyor. Dünya Bankası destekli projede uzman bir ekip Türkiye’deki işyerlerini denetleyecek. Bu denetim ‘kadın’ odaklı. Kadın çalışan sayısı, kadınların üst kademelerde temsili, hamile kadın çalışanların durumu, kreş olanakları v.s... İyi not alan işletmeler sertifikalandırılacak. Cinsiyet Eşitliği Sertifikası alacaklar. Umarım bu alan şirketler için yeni bir rekabet alanı olur. Bu proje halen Amerika, Mısır ve Avustralya’da uygulanıyor.

DİĞER YENİ YAZILAR