Irak'ta "Irakiyat" adlı bir kadın kuruluşu var. Bu kuruluşun bir araştırmasına göre, Irak'ta 2.5 milyon kadın dul kaldı.
Araştırma, savaşın kadınlar üzerindeki etkisini gösteren çarpıcı verilerle dolu.
Doğrusu Irak'a gittiğimde şaşırmıştım. Süleymaniye Üniversitesi'nde tanıştığım kadın akademisyenlerden etkilenmiştim. Nedense Irak'ta kariyer yapan bilim kadını görmeyi hiç beklemiyordum.
Irak'ta çatışmalar sürüyor. Ancak bir yandan da kadın kuruluşları hem dul kalan kadınlar için yasalarda değişikler öneriyor hem de kadınların siyasette temsilini artırmak için kalıcı önlemler peşine düşmüş durumda. İşleri çok zor.
Şimdilerde Irak Daimi Parlamentosu'nda yüzde 25'lik bir kadın kotası uygulanıyor.
Toplumda değişim kadınların gelişmişlik düzeyini değiştirmeden, kadın temsilini artırmadan olmuyor. Irak, olumsuzluklara rağmen bir yandan işte böyle değişiyor. Bunları bugün yazmamın bir nedeni var. Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari üç günlüğüne Türkiye'deydi. Ankara'da Başbakan Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'le görüştü. Çarşamba günü istanbul'a geçti, Irak'ın istanbul Başkonsolosluğu'nu açtı. Gayri resmi programında konu, "kadın hakları" ydı.
Resmi programı kapsamında İstanbul'da "Lüfer" teknesiyle Boğaz turu yapan sonra da DEİK'in (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) yemeğine katılan Bakan Zebari, yorgunluğunu Ulus 29'da attı.
Masada İsveç'te yaşayan Iraklı şarkıcı Leyla Farıki de vardı. Farıki feminist olunca, Bakan Zebari'nin Türkiye'den sonraki durağı da Yunanistan olunca, kadınların siyasette temsili konusu bir anda masanın gündemine oturdu.
Yunanistan'ın ilk kadın Dışişleri Bakanı Dora Bakoyannis'i hatırlatmama bilmem gerek var mı? Söz açılınca Zebari, iyi bir kadın haklan savunucusu olduğunu kanıtladı. "Yüzde 25'lik kota tamam. Biz nitelik, nicelik tartışıyoruz ama kadınların siyasetteki varlığından söz edebilmek için öncelikle siyasetteki kadın sayısını artırmak lazım, sonra nitelik konuşulur..." Bunlar Zebari'nin sözleri.
"Feminen partiyiz" deyip milletvekili listelerinde kadınlara yer vermeyenler, "kadın hakkı insan hakkıdır" deyip vitrinlik kadın siyasetçi peşine düşen Türkiye'deki erkek liderlerin zihniyeti Zebari'den geri mi diye düşünmeden edemedim.
Müteahhitler: Eylül'den sonra konut fiyatları artar
Konut alımları duracak noktaya mı geldi? Geçen hafta pazar günü "Pazarın Patronu" röportajımı Uphill Court'un patronları Süleyman Varlıbaşlar ve Nazmi Durbakayım'a ayırmıştım. Onlar faizlerdeki yükselişin alıcı üzerindeki etkisini görüp, banka kredisi almaktan çekinen müşterileri için her hafta faiz oranlan açıklanacak Uphill Court kredisi vermeye başladı.
Taş Yapı'nın patronu Emrullah Turanlı da Mashattan ve Almondhill'den konut sahibi olmak isteyenlere Garanti Bankası'ndan 12 ay vade, 0.26'dan başlayan faiz oranlarıyla kredi imkânı sağlayan bir kampanya başlattı.
Uphill Court kredisi ile Taş Yapı'nın Mashattan ve Almondhill projeleri için özel kredi koşullan aynı günlerde duyuruldu.
Uphill Court kredisi müşterinin ilgisini çekmiş görünüyor. Günde ortalama 50 müşteri müracaat ediyormuş. Bu da "konut alımları durdu" denilen günler için hayli iyi bir talep.
Turanlı da, "Kampanyamız ilgi çekti ama yığılma yok. Çünkü müşteri korktu" diyor. Kârdan fedakârlık ederek risk aldıklarını, ellerindeki projeleri erken teslim etmek için işlerini hızlandırdıklarını anlatıyor.
Geçtiğimiz hafta farklı kampanyalar başlatan patronlarla konuştum. Aynı mesajları verdiler:
YTL kredisiyle, güvenilirliğinden emin olduğunuz şirketlerden konut alın. Ev alma fikrinizi ertelerseniz Eylül sonrası pişman olursunuz."
Kadın kotası olmalı
Irak'ta "Irakiyat" adlı bir kadın kuruluşu var...
Haberin Devamı