İş kadınları da tasarımcılardan medet umuyor...

Son yıllarda bakıyoruz herkes Türkiye'yi tanıtmak adına elini taşın altına koymak istiyor, çabalıyor. Yapılanlar arasında birbirine benzeyenler de var, benzemeyenler de. Tüm İş Kadınları Derneği (TİKAD) bu konuda çaba harcayan sivil toplum örgütlerinden biri

Haberin Devamı

Son yıllarda bakıyoruz herkes Türkiye'yi tanıtmak adına elini taşın altına koymak istiyor, çabalıyor. Yapılanlar arasında birbirine benzeyenler de var, benzemeyenler de. Tüm İş Kadınları Derneği (TİKAD) bu konuda çaba harcayan sivil toplum örgütlerinden biri. Onlar da Türkiye'nin resimsiz boş bir çerçeveye benzeyen imajını düzeltmek için bir süredir çalışıyorlar ve bir kampanya başlatıyorlar.

Kampanyanın adı "Büyük Türkiye Resmi". Bu kampanya için Atıl Kutoğlu, Dice Kayek ve Hüseyin Çağlayan'ın tişört, eşarp ve cüzdan tasarladığını duydum. Bu tasarımlar 2006 yılı içinde Park Bravo, Mudo, Roman gibi mağazalarda satılacak. Bu satışlardan elde edilen gelir Türkiye tanıtımında kullanılacak. Güzel. Bunlar iyi niyetli çabalar ama biraz da şunu düşündürüyor: Kendi kendimizi mi kandırıyoruz? Başka çözümler ve daha büyük ve yaratıcı fikirler yok mu?

"Büyük Türkiye Resmi"ni tişört, eşarp, cüzdan satarak doldurabilir miyiz sizce?!

Nişantaşı'nın ilk HIP oteli The Sofa 20 Ocak'ta açılıyor

Sabah Gazetesi'nin Nişantaşı-Rumeli Caddesi'ndeki eski binasının önünden geçerken kafamı kaldırıp da "gri giydirilmiş" binaya bakamıyorum. O binada iyi kötü günler geçirmiş biri olarak, binanın önünden her geçişimde, "Şurası bir an önce canlansın" diye içimden geçiririm. 3 yıldır otel olacağını bildiğimiz bina nedense bir türlü yeni bir yüzle karşımıza çıkamamıştı. Yaz aylarında otelin açılacağını duymuştuk, olmadı Eylül'e kaldı. Eylül geçti ve nihayet 20 Ocak'ta The Sofa Hotel açılıyor. Doğrusu şu ya, geçen hafta hayli geç bir saatte otelin altına açılacak Zara mağazası için binanın önünde bir kamyon durmuştu. İşçilere "Ne zaman açılıyor?" diye sorup da, "Bir aya kalmaz" yanıtını alınca gece vakti çocuk gibi sevindim.

Açık havada jakuzi

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği'nin (TÜRSAB) eski Başkanı Talha Çamaş, BDC Turizm'in ortakları Ali Güreli, Mehmet Ali Sözen ve Erden Bilginer The Sofa Hotel'in ortakları. Projenin sahiplerinden Ali Güreli'yi arayıp son durumu sordum. Güreli, gecikme nedenini açıklarken, "Yapmak istediklerimizin en iyisi yapmak için projede iyileştirmelere ihtiyaç duyduk. Bunlar için de zaman gerekiyordu" dedi.

The Sofa Hotel, Nişantaşı atmosferine cuk oturan bir HIP (Highly Individual Place) otel. Dikkat edin butik otel değil HIP otel. Yani The Sofa, creme de la creme denilen kitleye hizmet
verecek, restoranıyla, sanat galerisiyle ve hizmetiyle ayrıcalık yaratacak, cep yakacak.

Otelin iç mimarı Four Seasons ve Ritz-Carlton otellerini de yapan mimar Sinan Kafadar. 12'si Executive Süit olmak üzere toplam 82 odası var. Odaların en küçüğü 40 metrekare. Otelde Art 8 adında bir sanat galerisi de açılıyor.

Fark yaratma adına otelde ne mi olacak? Bir örnek, süitlerinde deniz manzaralı açık hava jakuzi keyfi yapmak mümkün. Bodrum'daki Maça Kızı'nın, Washington'daki "Cities" ve "Leftbank" restoranlarının sahibi Sahir Erozan da otelde Tuus adında bir restoran açıyor.

Bir marka yaratma konusunda hızlı adımlarla ilerleyen beslenme uzmanı Taylan Kümeli'nin de otelde "Taylife Spa & Wellness" merkezi olacak. Bu merkezde otel konuklarına zayıflama ve detoks kürleri sunulacak.

DİĞER YENİ YAZILAR