‘Guru’ların yol haritasıyla 500 milyar dolarlık ihracata ulaşacağız

TİM Başkanı Büyükekşi 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmak için ’yeni bir yol haritası’ üzerinde çalıştıklarını açıkladı

Haberin Devamı

Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Büyükekşi, Cumhuriyet’in 100. yılı olan 2023 için koydukları 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmak için ’yeni bir yol haritası’ üzerinde çalıştıklarını açıkladı

Dubai ve Brezilya için kalkınma planları hazırlayan, ABD Hazinesi’ne danışmanlık yapan yönetim guruları Robert Kaplan ve Michael Porter’ın da içinde olduğu Palladium’dan destek aldıklarını söyleyen Mehmet Büyükekşi, “Her sektör için 5-10 ve 15 yıllık hedefler koyulacak. 3 senaryo oluşturacağız. Strateji ofisleri kurulacak” dedi

Mehmet Büyükekşi 10 ay önce Türkiye İhracatçılar Meclisi başkanı oldu. Türkiye’de ayakkabı sektörünün büyük oyuncularından Ziylan Şirketler Grubu’nun Koordinatörü olan Büyükekşi, aynı zamanda THY ve Türk Eximbank’ın Yönetim Kurulu Üyesi. Ziylan Şirketler Grubu dediğimizde akla ilk gelen marka Polaris. Polaris hem iç pazarda hem de dış pazarda grubun önde gelen markası. Kinetix, Flogart, Skechers, Dockers ve Torex gibi markaların da üreticisi olan Ziylan Grubu, Warner Bross’un da çocuk markalarının üretim patentine sahip.

Büyükekşi ile global krizin etkilerini konuşmak için buluştuk. Başbakan ve çevresine yakınlığıyla da tanınan Büyükekşi her ne kadar medyayı ’global krizi’ abartmakla ve moral bozmakla suçlasa da, verdiği rakamlarla krizin ihracatçıların nasıl belini büktüğünü kaçınılmaz olarak ortaya koydu. Büyükekşi’yi tanıtmak için röportaja onun hikayesinden başladık.

Siz Gazianteplisiniz. Küçük yaşta çalışmaya başlamışsınız...

1961 Gaziantep doğumluyum. 7 yaşında çalışmaya başladım. Liseyi bitirene kadar Gaziantep’te yaşadım. Oturduğumuz semtte bir çarşı vardı. Evimizin duvarı gittiğim ilkokulun duvarıydı, diğer duvar ise çalıştığım dükkana bakardı. Ayakkabıcıların olduğu bir çarşıydı. Ortaokul ve lisedeyken de hep yarım gün çalıştım. Benden bir küçük kardeşim var. O da çıraklık yaptı. Sonra toptan, daha sonra da perakende ayakkabı satışı işine girdik. Lisedeyken perakende ayakkabı satıyorduk. Tahsil hayatından kopmadan çalıştım. İTÜ Mimarlık Fakültesi’ni kazandım. İstanbul’a geldim. Bizden yıllar önce dayım Ahmet Ziylan İstanbul’a yerleşmişti. Dükkanı vardı. Onunla çalıştık. Okulu bitirdim, 1984 yılında ailece ayakkabı şirketi kurduk.

Kim kime mal satarsa...

İşlerinizi nasıl büyüttünüz?

Askerden döndükten sonra o dönemde ’eskimo çizme’ diye bir bot yaptık. Çok popüler oldu o botlar. 1986 yılında Halley markalı spor ayakkabı yaptık. O yıl Halley yıldızının göründüğü yıldı. Üretim kapasitemizi büyüttük. O dönemde Türkiye’de ayakkabı fabrikası da çok azdı. Ayakkabı ihracatı da 2-3 milyon dolar kadardı. 1988 yılında ilk ihracatımızı Yunanistan’a yaptık. Hatta Atina’da Yunan işadamıyla bir türlü İngilizce çeviriyle anlaşamadık. Bizim yanımızda bir İtalyanca bilen vardı. Sonra İtalyanca konuşuldu ve 15 dakikada anlaştık. Ben sonra İngiltere’de dil okuluna gittim. 1989 yılında Türkiye’nin toplam ayakkabı ihracatı 30 milyon dolardı. Biz 3 milyon dolarlık sipariş aldık. Siparişi Finlandiya’dan almıştık. Bir Finli vardı. O Finli bize “Biz Ruslarla yaptığımız hiçbir savaşı kazanamadık, ancak şimdi onları yeniyoruz” dedi. Çünkü Rusya’ya çok mal satıyorlardı. “Kim kime mal satarsa o savaşta galiptir” dedi. Bu benim aklıma çok takıldı. Hep ihracatı düşündüm.

Ve yıllar sonra ihracatçıların başına geçtiniz...

Evet. 20 yıl sonra da Türk ihracatçılarının başına geçtim. Ancak o yıllarda sosyal görevlerim başladı. İlk olarak Ayakkabı Sanayicileri Derneği’ne, ardından Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birlikleri’ne girdim. Ayakkabıcı derneklerini biraraya getirdik. Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme Vakfı’nı kurdum. Okul yaptırdık. İlk Ayakkabı Anadolu Meslek Lisesi’ni kurduk. Sonra Endüstri Meslek Lisesi açtık.

Türkiye’nin ayakkabı ihracatı ne kadar?

320 milyon dolar. Biz yüzde 5’ini yapıyoruz.

Kaç ülkeye ihracat yapıyorsunuz?

41 ülkeye ihracat yapıyoruz.

10 aydır TİM Başkanısınız... Krizde başkanlık koltuğuna oturdunuz.

Kaçınılmaz olarak. Kriz Türkiye’nin krizi değil.

Ama en çok etkilenen ülkelerden biri Türkiye oldu. Krizin başladığı dönemde etkilerinin bu derece olacağını öngörmüş müydünüz?

Krizin ilk başladığı günlerde biz daha rahattık. Olaya şöyle yaklaştık. “Kriz Amerika’nın krizi. Bizim de Amerika’yla ihracatımız çok düşük, yüzde 3 mertebesinde. Bizi çok etkilemez” diyorduk. Baktık ki kriz derinleşti, neredeyse Amerika’dan fazla Avrupa’yı etkiledi. Ekim-Kasım ayında biraz daha iyimserdik, ama Aralık ayı itibarıyla geriye gidiş hızlandı. Mayıs ayında yüzde 40’a dayandı gerileme. Herkes çok endişeli günler geçirdi. Olumsuz yaklaşıyordu herkes, moralsizlik de başgösterdi. Tüketim çok düştü. Olumsuz hava da bizi çok vurdu. Yurtdışında piyasalar daraldı, mal talepleri çok düştü. İç piyasada da ürün alınmamaya başlandı. İşçi çıkarma başladı. İşten çıkanlar hiç harcamamaya başladı. Hükümet KDV ve ÖTV indirimi yaptığında biraz canlanma başladı, son 3 aydır bu devam ediyor.

Temmuz’da iyileşme oldu

Krizin dip yaptığını düşünüyor musunuz? Ekim ayı için de çok olumsuz senaryolar var...

Bizce dip yaptı. Mayıs ayından itibaren küçük de olsa üretim artışı başladı. İhracatta Mayıs ayında yüzde 40’la en yüksek düşüş oldu. Geçen yılla karşılaştırıldığında karşımıza çıkan 7.2 milyar dolarlık ihracat rakamı, geçen seneye göre yüzde 40 düşük. Haziran ayında 8.1 milyar dolar oldu. Yüzde 11.5’lik çıkış oldu. Ama düşüş 40’tan 32’ye gelmiş oldu.

Elimdeki rakamları size vereyim: Temmuz ayındaki ihracat, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 27.15 gerileyerek, 8 milyar 893 milyon dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’nin Haziran ayındaki toplam ihracatının yüzde 85.91’ini gerçekleştiren sanayi grubunda, yüzde 29.63’lük düşüş ile 7 milyar 640 milyon 852 bin dolarlık ihracat yapıldı. İhracatın yüzde 11.20’sini oluşturan tarım alanında yüzde 1.26’lık artışla 996 milyon 24 bin dolarlık, yüzde 2.89’unu oluşturan madencilikte ise yüzde 29.94 düşüşle 256 milyon 714 bin dolarlık ihracat yapıldı.

En büyük düşüş de sanayide... Otomotiv sektöründe...

Evet. Sanayi sektörü başlığı altında yüzde 67.23 payla ilk sırada yer alan sanayi mamulleri içinde en büyük payı, yüzde 19.28 ile taşıt araçları ve yan sanayi alırken, hazır giyim ve konfeksiyon ürünleri yüzde 14.28 ile ikinci sırada yer aldı. Yüzde 10.64’lük pay sahibi demir- çelik ürünleri ihracı ise yüzde 57.59’a geriledi. Temmuz ayında ihracatında gerileme yaşanan ürünler sıralamasında ilk sıraları, yüzde 57.59 ile demir-çelik ürünleri, yüzde 34.53 ile tütün, yüzde 33.56 ile değerli maden ve mücevherat, yüzde 30.67 ile taşıt araçları ve yan sanayi, yüzde 29.94 ile madencilik ürünleri aldı.

Strateji, Çağlayan liderliğinde oluşacak

Önümüzdeki yıllar için ihracat hamlesi planlıyorsunuz. Neler yapılıyor? İhracatçılar için yeni pazarlar nereleri?

Kriz sonrasına yönelik ve 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefimiz var. Strateji oluşturuyoruz. Dünyaca ünlü danışmanlar Robert Kaplan ile Michael Porter’ın da içinde bulunduğu Palladium şirketiyle çalışmaya başladık. Onlar Brezilya için 2007-2013 yıllarını kapsayan ihracat modeli üzerinde de çalışıyorlar. ABD Hazinesi’ne danışmanlık yapan Palladium Dubai için de çalışmalar yürütüyor. 500 milyar dolarlık ihracat hedefi için Palladium’un danışmanlığında yeni bir yol haritası üzerinde çalışıyoruz. Her sektör için 5-10 ve 15 yıllık hedefler koyulacak. Bu projede en çok ihracat yaptığımız 40 ülkenin ekonomileri ne olacak, araştırılıyor. 3 senaryo oluşturacağız. Strateji ofisleri kurulacak. Çalışma, Bakan Zafer Çağlayan liderliğinde yapılıyor.

Dövizdeki düşüş bizi bitirir, gücümüzü tamamen kaybederiz

Ekim ayı senaryolarına ne diyorsunuz?

Ekim ayı için çok öyle olumsuz düşünmüyoruz. Bizim korkumuz kurlar. Döviz kurlarında geriye gidiş var. Tam düzelme yönünde ivme yakalamışken dövizdeki düşüş bizim için çok can sıkıcı oluyor. Merkez Bankası geçtiğimiz dönemde enflasyonu düşürmeye yönelik fiyat istikrarı politikası izledi. Biz ihracatçılar sorun yaşıyorduk, aşırı talep vardı yurtdışından ama ihracatçılar kâr edemedi. Kârlar yüzde 30 düştü. Bu da bizde ileriki günler için endişe yaratıyor. Bizim en büyük sermayemiz rekabet gücümüz. Merkez Bankası bundan sonra iktisadi faaliyetlerin devamı için, istihdam, rekabet için Türk lirasının istikrarı politikası izlemeli. Yüksek faiz üretimi engelliyor. Dışardan gelen yabancı yatırımcı borsaya ve Hazine bonosuna geliyor, kâr edip Türkiye’den çıkıyor. Reel sektör olarak Türk lirasındaki oynaklıktan büyük zarar görüyoruz.

Merkez Bankası sizin talepleriniz noktasında hareket etti...

’Döviz alım ihalesi başlatılmalı’ dedik. Başladı. 30 milyon dolarla başladılar, bu rakam yeterli değil, krizin başlangıcında 76 milyar dolardı döviz rezervi, şimdi 65 milyar dolar. Bu rakam uygun zamanda ilerde olabilecek sıkıntılara karşı güçlü olmak için eski seviyesine getirilmeli. Talep daralması var, bir de rekabet gücümüzü kaybedersek bunun sonuçlarını kötü yaşarız.

Kaybımızı komşu ülkelerle dengeleyebiliriz

“Bu ekonomik kriz birçok dengeyi değiştirdi. Artık eskisi gibi olmayacak. Türkiye’nin yeni pazarlara açılması lazım” diyenler var. Siz bu yorumlara ne diyorsunuz?

Son yıllarda izlenen komşu ve çevre ülke politikaları başarılı oldu. İlk 7 ayda Mısır’a ihracatımız yüzde 138 arttı, Irak’a yapılan ise yüzde 53 arttı, Cezayir yüzde 35 arttı. Bu tip örnekleri artırabiliriz. Avrupa’ya olan ihracat geçen yıl yüzde 55 iken aldığı pay şu anda yüzde 47 oldu. Gelişmiş ülkelerdeki ihracat kaybımızı diğer ülkelerle dengeleyebiliriz ama daha istenilen oranda değiliz.

Rusya’ya olan ihracat ise tarihi bir rekor düşüş yaşadı...

Genel düşüşün çok üzerinde Rusya’da. Yüzde 58’lik bir düşüş var. Siyasi görüşmeler önemli. Biliyorsunuz Rusya Türk mallarının tümünü sayıyor. Büyük sıkıntı var.






DİĞER YENİ YAZILAR