İlaç sektörüyle ilgili 2 farklı senaryo çizen Abdi İbrahim CEO’su Nezih Barut, Türkiye’nin ya ilaç üssü olacağını ya da sektörün yok olacağını söyledi. Hükümetin ilaç fiyatlarını indirmesini ise sektör için bir risk olarak gören Barut, “Bundan sonra yapılacak indirimler tehlikeli, çünkü yerli üreticiler buna dayanamaz, biterler. 10 yerli üretici var, bu sayı 5 veya 6’ya düşebilir” dedi.
Abdi İbrahim, dünyanın en büyük 20’nci jenerik ilaç şirketi. Türkiye’de ilaç sektörünün lideri, yüzde 100 yerli sermayeli, gurur duyduğumuz bir şirket. Önümüzdeki yıl 100’üncü yılını kutlayacak. İlaç sektörünün en önemli fuarlarından biri olan CPhl bu yıl Frankfurt’ta yapıldı. Fuara katılan Abdi İbrahim’in yöneticileri, şirketin üçüncü kuşak temsilcisi Nezih Barut, Abdi İbrahim’in CEO’su Candan Karabağlı ve Abdi İbrahim Holding CEO’su Erman Atasoy’la Frankfurt’ta sohbet ettik.
Abdi İbrahim’i sektör liderliğine taşıyan isim olan Nezih Barut, ilaç sektörünü masaya yatırdı ve “Türkiye ya ilaç üssü olacak ya da Türkiye’de ilaç sektörü yok olacak, bir meçhule doğru gidecek” dedi. Barut elindeki verilerle iki senaryo anlattı. Bunlardan biri mutlu sonla bitiyor, Türkiye’yi ilaç üssü yapıyor, diğeri ise Türkiye’deki ilaç sektörünü bitiren karanlık bir sonla bitiyor. Önce mutlu sonu anlatalım...
Hedef 16.5 milyar $ ihracat
Türkiye’de ilaç sektörü bugün 600 milyon dolar ihracat, 4.4 milyar dolar ithalat yapıyor. Hedef 2023 yılında 16.5 milyar dolarlık ihracat ile 20 milyar dolarlık ithalat.
Barut, Türkiye’nin bunu başaracak potansiyele sahip olduğunu şöyle anlatıyor:
“Tesislerimiz en az AB ülkelerindeki rakiplerimiz kadar gelişmiş durumda. İnsan gücümüz var. Hindistan’dan çok daha iyi bir noktaya gelebiliriz. Çin hızla ilerliyor. Güney Kore örneği de var. İlaç geliştirmede onlar da ilerliyor.”
Barut Türkiye’nin ilaç üssü olmak için yapması gerekenleri de sıralıyor:
- Sürdürülebilir, istikrarlı bir iç pazar olmalı.
- Devlet ilaç sektörü ile güç birliği yapmalı. Teşvik ve Ar-Ge desteklerle üreticiyi desteklemeli.
- Devletin ilaçta bir fiyat politikası olmalı.
- ABD ve AB ülkeleri ile karşılıklı ruhsat tanıma anlaşmaları yapılmalı. Bu sayede global rekabete girmenin önü açılmalı.
Kötü sonla biten senaryo ise şöyle:
“Hükümet ilaç fiyatlarını indiriyor. Bundan sonra yapılacak indirimler tehlikeli, çünkü yerli üreticiler buna dayanamaz, biterler. 10 yerli üretici var, bu sayı 5 veya 6’ya düşebilir.”
Bu noktada kafalar karışıyor. Türkiye’de ilaç ucuz mu gerçekten de? Barut bunu farklı örneklerle anlatıyor.
Yerli üreticiler dayanamaz
Halkın yüzde 96’sının ihtiyaçlarını devletten karşıladığını, yani en büyük alıcının da devlet olduğunu hatırlatıyor ve yapılan indirimlerle devletin yerli ilaç üreticilerini zorladığını söylüyor:
“Euronun 2.50’leri geçtiği bir ortamda sektör için kur 1.95’e sabitlenmiş durumda. Türkiye’de ilaç Yunanistan’dan çok daha ucuza satılıyor. 10 euro olan bir referans ilaç, Türkiye’de eşdeğeri varsa 5.25 euroya satılıyor. Kur farkı ile bu rakam 4.2 euroya geliyor. Şimdi yeni bir indirim daha gündemde. Kararname Bakanların imzasına açıldı. Bu olursa 3.2 euroya çekilecek fiyat. İthalata yüzde 8 KDV var, üreticiye yaptığı ithalatta KDV oranı yüzde 18 olarak uygulanıyor. Sanayiyi öldürürseniz yerli şirketler de çözümü yabancı şirketlere satışta görüyor. Bundan birkaç yıl önce 5 yerli firma ilaçta ara malı üretiyordu. Bugün hiç yerli üretici yok. Sağlık konusu çok önemli. Biz sağlık alanında yapılan iyileştirmeleri görüyoruz, Ak Parti’nin oylarının yüzde 10’unun bu sayede olduğu söyleniyor ama gelecek de düşünülmeli. Akılcı ilaç kullanımı destek-lenmeli, bilinç artırıcı çalışmalar yapılmalı.”
Yeni ilacı tüm dünyada 14 Kasım’da satılacak
Abdi İbrahim Türkiye’de akredite olmuş ilk Ar-Ge şirketini kuran şirket. Araştırma, geliştirme için Hindistan’dan deneyimli kişileri getirmek istediklerini, ancak izin almakta çok zorlandıklarını anlatan Nezih Barut, 15 Hintli’nin Türkiye’de hem ilaç geliştirdiğini hem de eğitim verdiğini anlattı.
Abdi İbrahim’in CEO’su Candan Karabağlı, 14 Kasım’da patent süresi bitecek bir ilacı Abdi İbrahim’in ürettiğini ve 14 Kasım’da global pazarda ürettikleri yeni ilacı satışa sunacaklarını söyledi. Candan Karabağlı, dünyada büyük satış rakamlarına ulaşmış ilaçların bir kısmının patent süresinin iki yıl içinde biteceğini ve yeni üreticiler arasında kıyasıya bir rekabetin ortaya çıktığını da anlattı. Abdi İbrahim’in bu rekabette önemli bir oyuncu olacağını ifade eden Karabağlı, hedeflerini anlatırken Abdi İbrahim’in önümüzdeki 10 yıl süresince Rusya, Cezayir, İran, Irak ve Suudi Arabistan’a odaklanacağını da vurguladı.
Başbakan 3 çocuk derken bilimsel gerçekleri söyledi
CANDAN Karabağlı’nın verdiği bilgilere göre; Türkiye’de bebek ölüm oranları olumlu yönde değişiyor. 2002’de bin çocuktan 27’si risk altındayken bu oran 2010’da binde 13’e düştü. Bu bilgiyi veren Karabağlı, Türkiye’de ortalama yaşamın da yükseldiğini anlattı. 2002 yılında yaşam süresi 71.8 iken, 2010’da 74 yaşa yükselmiş.
Karabağlı bunu yorumlarken de; “Türkiye’deki nüfus yavaş yavaş yaşlanma trendine girdi. Başbakan 3 çocuk yapın derken, bunun arkasında bilimsel gerçek var. Her aile 2 çocuk yaparsa nüfus kendini koruyor, 2’den az çocuk yapılırsa nüfus yaşlanacak demektir. Başbakan 3 çocuk derken, indirekt olarak sürekli genç kalalım diyor” dedi.
Rakamlarla Abdi İbrahim
- Cirosu 834 milyon dolar.
- İhracatı 30 milyon dolar.
- Üretim kapasitesi yılda 350 milyon kutu.
- Pazar payı yüzde 7.8.
- 3 bin 500 kişi istihdam ediyor.
- Abdi İbrahim’in portföyünde 150 marka, 30 lisansör var.
- 28 uluslararası patent başvurusu olan şirket bu alanda da Türkiye lideri.
Fiyatlarda yeni bir indirim tehlikeli, Türkiye ilaç bulamaz hale gelir
Haberin Devamı