Zeynep Bilgin, eski medya patronu Dinç Bilgin’in gelini. Aslına bakarsanız gazetecilik virüsünü daha 17 yaşındayken kapmış, üstelik ustası da Ercan Arıklı’ymış. Ama hayat onu aktif gazetecilikten uzaklaştırırken, gazeteci bir ailenin üyesi yapmış. Zeynep Bilgin şimdilerde o ilk göz ağrısı mesleğine döndü. İnternet ortamında Womenist adlı bir dergi çıkardı. Dergisi henüz 1 aylık... Emekleme döneminde ama hızla büyüyor, gelişiyor. Bebek’te Zeynep Bilgin’le buluştuk, sohbet ettik.
Siz yıllar önce gazetecilik yapmışsınız Gelişim Yayınları’nda...
Evet, daha 17 yaşındaydım. Okurken part-time çalışmaya başlamıştım. Doğrusu bu işin büyüsüne kısa zaman kapılmıştım. Hatta annem işin başında bu kadar işe sarılacağımı hiç tahmin etmemişti. Ben ise neredeyse okul dışındaki tüm zamanını Gelişim Yayınları’nda geçiriyordum. O zamanlar 17 Dergisi’nde stajyer olarak çalışıyordum. Fransızca tercümeler yapıyordum. 17 Dergisi’ne de Duygu Asena bakıyordu. Ekip çok iyiydi. Seda Kaya Güler, Oya Halvaşi, Serpil Gülgün vardı. Ortam aile ortamıydı. Kızlar çok lokumdu. İşten çok ortamı seviyordum. İlk işin insanda farklı bir yeri vardır. İnanın orada yatar kalkardım. Çok keyifliydi.
Arkadaşlarımın ruh haline göre dergiye fal yazardım
Çeviri dışında habercilik de yaptınız mı?
Zaman içinde yaptım. Hatta isimsiz makaleler yazıyordum. Röportajlara başlamıştım. Bir ara dergideki her işi yaptım. Fal sayfasını bile yazdım. Yakın arkadaşlarımın ruh hallerine göre fal yazardım.
Neden koptunuz?
Yurt dışına gittim. Döndüğümde reklam sektörüne girdim. Evlenene kadar Yorum Ajans’ta çalıştım.
Evlendikten sonra işi neden bıraktınız?
Evlenmeden 10 gün öncesine kadar çalışıyordum. Konum dolayısıyla sonra olmadı. İlk oğlum oldu sonra. Çalışma hayatına döndüm, bir şeyler yaptım ama eşim Önay da onunla birlikte çalışmamın doğru olmayacağını düşündü. İkinci oğlum oldu. Daha sonra yine döndüm iş yaşamına.
İnternette dergi dağıtımı diye bir problem yok
Dergi fikri nasıl doğdu?
Ben çok iyi bir dergi okuyucusuyum. Şu anda piyasada bilinen tüm dergileri tüm ayrıntılarıyla okurum. Çok yakından takip ederim. İlk işim de belki bu olduğu için içimde hep bir dergi çıkarma isteği vardı. Dünyadaki gelişmeleri de yakından takip etmeye çalışıyorum. İnternet ortamı her şeyi hızla değiştirdi. “Bir dergiyi yayın ortamına sokacak gücüm yok, ama internet ortamında bunu yapabilirim” diye düşündüm. Üstelik internet her anlamda çok özgür bir ortam. Mevcut dergileri yaşatan ilanlar. Şu kriz ortamında bunu sağlamak ise çok güç. Oysa internet ortamı buna ihtiyaç duymadan, en azından ilk aşamada ürettiklerinizi ortaya koyacak bir mecra. Derginin dağıtımı diye bir sorununuz da yok. Dünyanın her yerinden sizi okuyabilirler.
İngilizce de hazırlanıyor derginiz...
Bunu özellikle istedim. Çünkü uluslararası bir boyutu olması benim için önemli... Şu anda hiç tanımadığım, bilmediğim yabancı okuyucularım ve hatta yabancı yazarım var. Bu bence farklılık yakalamamızı da sağlıyor. İngilizce-Türkçe olması işi farklı boyuta getirdi. Ben öncelikle Türkiye’de yaşayan yabancıların ilgisini çekmeyi planladım, ama kısa zamanda yurt dışına da açıldık bu sayede. İspanyol yazarımız bizi kendisi buldu.
Dinç Bey’den mizanpajda fikir aldım
Aylık dergi kıvamı internet için uygun mu?
1 Eylül’de başladık tıklanmaya ve ilk gün itibariyle ana yapı için bir ay tamam, ama kısa aralıklarla yenilememiz, daha doğrusu güncelleme yapmamız gerektiğini de gördük. Ayın röportajları, ana konuları ve yazarların yazıları dışında güncellemeler yapıyoruz.
Dinç Bilgin’den fikir aldınız mı?
Dergi çıkarma fikri yaz ayları başında beni sardı. Yaz boyunca bunu kurguladık, hazırlandık ve sonunda Eylül başında başladık. Bu sürede Dinç Bey genelde Çeşme’deydi. Önay beni çok destekledi. Maalesef Dinç Bey tam dergi bittiğinde görebildi. Dinç Bey Tempo ve Aktüel tarzı bir dergi hayal etmiş ama benim amacımı da anladı. Özellikle mizanpaj konusundaki fikirlerini aldım. Kolay okunurluk açısından bu çok önemli.
Dünyayı takip eden kadın profili çizdik
İsmini kim koydu?
İnternet ortamında isim koymak ve bir ismi almak çok zor. Biz aslında İstanbul’da yaşayan, dünyayı takip eden bir kadın profili çizdik, ama zaman içinde üstelik de kısa zaman içinde farklı yere geldi; erkeklerin de ilgisini çekecek bir dergi oldu.
Yazarlar olacak mı yeni?
Bu ay Kerim Kerimoğlu anılarını yazmaya başlayacak.
İlk sayımızda moda biraz eksik kaldı ama bundan sonra olacak
Röportajları kim yapıyor?
Ben yapıyorum. İlişkilerimden yola çıkarak yaptım. Bir arkadaşım da var röportaj yapacak. Bir yurt dışından bir Türkiye’den röportaj olmasına özen gösteriyorum. Bir dergi nasıl hazırlanırsa, aynen öyle hazırlıyoruz, aynısının İngilizce’sini de hazırlıyoruz.
Kadın dergilerinin olmazsa olmazları var... Siz bunları takip ediyor musunuz? Moda, estetik gibi...
İlk sayıda moda biraz eksik kaldı ama bundan sonra olacak. Biz biraz farklıyız. Anılar var, otobiyografiler var. Dünyadaki yenilikleri takip eden bir yönü var. Yazarlarının çıtası yüksek.
Womenist’te kadın-erkek ilişkileri erkek gözünden yansıtılıyor
Astroloji yok...
Fal yok, yemek tarifi de yok. Fal olmayacak demiyorum, kafama çok yatan biri olursa olur. Biraz önce de söylediğim gibi bir ara Kadınca’da hiç anlamama rağmen fal yazdım. Ben bu işi yaparsam gerçekten güvendiğim biriyle yaparım. Kafama uygun bir yazar olursa yemek tarifi olabilir. Kadın-erkek ilişkileri bir kadının gözünden değil, erkek gözünden yansıtılıyor Womenist’te. İlk sayıda New York’lu ressam Hunt Slonem’le yapılan röportaj var. Ruth Madoff’un hayat hikâyesi var. Kadın olunca moda, estetik olmaması mümkün değil... Bizde mücevher var. Her sayıda da olacak.
Seks yazan kadın yazar arıyorum
Yazmasını istediğiniz kadın yazar var mı?
Sekse dokunan, bu konuda rahat yazan bir kadın yazarım olsun isterdim. Ayşe Arman sayesinde bu konuda yol alındı ama bence alınacak daha yol var bu konuda. Şimdilik bu konuda da arayış içindeyim.
Web ortamı dışına çıkma planınız var mı?
Kesinlikle yok. Dünya başka yola girdi artık.
Dergi deyince hâlâ o dokunma hissi aranmıyor mu?
Haklısınız ama azalıyor bu da. İnternetin de farklı çekici yanları var. Dünyanın gittiği yere bakarsak niye daha fazla ağaç kesilsin... Ben böyle düşünüyorum. Ben değişime açığım, yenilikleri takip etmeyi seviyorum. İnternet ortamı yoğrulabiliyor. Sürekli yenilik yapabilirsiniz.
Keyif alarak çalışıyorum, bir de para kazansam çok mutlu olacağım
Çalışma hayatına dönmek sizi nasıl etkiledi?
Özlemişim. Üretmek en güzel şey. Çok da keyif alarak yapıyorum. Bir de para kazansam daha da mutlu olacağım. Artık her sabah kalktığımda “Bugün işimle ilgili ne yapabilirim” diyorum.
Oğullarınız ne diyor bu işe?
Onlar da yazmak istiyor. Üstelik ikisi de futbol yazmak istiyor. Sanırım gazetecilik ailenin genlerinde var! Biri 16, biri 13 yaşında. İkisi de futbola çok meraklı. Küçük olan okulda kaleci. Onlara kadınlar da futbolla ilgilenir ama şimdilik size yazdıramam dedim.
Çok büyümek gibi bir hedefim asla yok
Küçük oğlunuz Cem bir kitap da yazdı. Yemek kitabı. Yemekleri Cem mi yapıyor?
Bir ara müthiş ilgi duydu. Mutfağın tavanından çikolata temizlediğimi biliyorum. Aslına bakarsanız favori yemeği hamburger ama mutfağa girmekten de büyük keyif alıyor. Biz yemek yemeği seven bir aileyiz. Uzun dönem de Anadolu yakasında oturduk, yakınlarımızda pastane yoktu, hep kek filan yapılırdı. Şimdilerde Murat daha çok dünya mutfağıyla barışık, Cem sevdiği yemekleri yapıyor.
Yeni dergi projeleri var mı?
Şimdilik yok. Bu işe konsantreyim. Çok büyümek gibi bir hedefim asla yok. Bazen büyümek de insanın başına iş açabiliyor!
Erkeklerin de ilgisini çekecek bir kadın dergisi yaptık
Womenist adlı internet üzerinden yayın yapan kadın dergisinin yaratıcısı Zeynep Bilgin, Elif Ergu ile konuştu
Haberin Devamı