“11’inci sınıf öğrencisiyim, izleyebildiğim kadar izliyorum sizi. Yürüme güçlüğü çektiğim, fiziksel koşullar uygun olmadığı için dershaneye gidemiyorum...”
Bu satırlar İzmir’den Ece adlı bir kızın Demet Sabancı Çetindoğan’a gönderdiği mektuptan kısa bir alıntı.
“Sizin kanalınız ODTÜ Makine Mühendisliği’ni kazanmamda çok etkili oldu. İlk 2000’e girdim. Tüm hocalara teşekkür ederim...” Bu satırlar da Koray adlı öğrencinin Demet Sabancı Çetindoğan’a gönderdiği e-mailden.
Demet Sabancı Çetindoğan, bundan 2 yıl önce kurdu ZTV’yi. Tekstildeki 20 yıllık deneyiminden sonra medya sektörüne girdi. Şimdi aynı zamanda MediaSa Yönetim Kurulu Başkanı.
ZTV bir eğitim kanalı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredatında yer alan tüm dersler var ZTV’de.
Yalnızca sınavlara hazırlanan öğrenciler için değil aynı zamanda dil öğrenmek isteyenler için de bir fırsat ZTV.
Demet Sabancı Çetindoğan, bu işi bir sosyal sorumluluk projesi olarak görüyor: “Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri eğitimde fırsat eşitliği. ZTV gelir düzeyiniz ne olursa olsun televizyon karşısına geçtiğinizde bir tıkla ulaşabileceğiniz bir kanal” diyor.
Geçtiğimiz dönem üniversite sınavlarına ZTV’den hazırlananlar arasında ilk 2000’e girenler var. Tıp Fakültesi’ni kazananların olduğunu kendilerine gelen mektuplardan öğrendiklerini anlatıyor Demet Hanım mutlulukla...
ZTV’yi hem uydudan hem de D-Smart’tan izlemek mümkün. Ayrıca www.ztv.com.tr internet adresinden de tüm derslere ulaşabiliyorsunuz.
Yeni öğretim sezonu başlarken duyurulur.
2 yaşındaki kızımın tercihi Opet
Bundan 5 yıl kadar önce Opet’in ’Temiz Tuvalet’ kampanyasıyla ilgili yazı hazırlamıştım. O dönemde öğretmenlikten ayrılan Fikret ve Nurten Öztürk Opet’i kurmuştu ve sahipleri konumundaydı.
Bu kampanya için 6 milyon dolar harcamışlardı. Çok ciddi biçimde ‘temiz tuvalet’ eğitimi veriyorlardı. Temiz tuvalet kriterlerine uymayanları da bayilikten alıyorlardı.
18 yaşından beri araba kullanıyorum, biri bana bugüne kadar “Benzin istasyonunu neye göre seçiyorsun?” diye sorsa, “İşimle ev arasında olan, marketi de bulunan” filan derdim. Gerçi artık neredeyse tüm istasyonlarda market var ama her market de aynı değil. Ama artık “Kesinlikle Opet” diyorum.
Kızım Ela 2 yaş 4 aylık. Mayıs ayından beri tuvaletini söylüyor. Artık evden dışarı adım atarken planladığım şeylerden biri nerede tuvalete girebileceğimiz. Bu yaz sık sık arabayla seyahat ettik. İstanbul’dan Bodrum’a uzanan uzun seyahatlerimiz oldu. Başlarda Ela’nın tuvaleti geldiğinde her yerde duruyorduk ama deneme yanılma yoluyla tuvalet konusunda tek adresimizin Opet olabileceğini gördük. Genelde benzin istasyonlarında tuvaletler dışarıda. Opet’in tuvaletlerine ise marketlerden giriliyor. Bu büyük fark yaratıyor. Havalandırması iyi. Her zaman temiz.
Ela, tuvalete adım atmaz öncelikle kokudan, “Anne mis” ya da “Anne pis” diyor. Pis dediğine zaten giremiyoruz. Malum zamane çocukları zehir gibi, şimdilerde Ela Opet’i görünce “Anne duralım” diyor. Tuvaleti gelmese de önce markette bir tur atıp, ardından da temiz olduğunu bildiği tuvalette ellerini ve yüzünü yıkıyor.
Bir benzin istasyonu nasıl fark yaratır? diye sorsalar, artık yanıtım, ‘tuvaletiyle’ olur!