Çin’de 5 bin metrekarelik iki showroom açan Kiğılı’nın CEO’su Hilal Suerdem, “Çin’de ciddi anlamda altyapı oluşturuyoruz. Biz Çin’in 5-6 şehrinde kendi mağazalarımızı açacağız, sonra bayilik vereceğiz. Çin’e özgü ürünlerimiz, koleksiyonlarımız olacak. Orada 2 bin mağaza açmayı hedefliyoruz. Biz Çin’de Türkiye’deki büyüklüğümüzü önce 5’e, sonra 10’a katlamayı planlıyoruz” dedi.
Erkek giyim markası Kiğılı’nın CEO’su Hilal Suerdem. Markanın kurucusu Abdullah Kiğılı’nın damadı. Damat olduğu için baştan torpilli olduğunu düşünmeyin. Zaten Abdullah Kiğılı’yı tanıyan herkes bunun olamayacağını bilir. Hilal Suerdem de depoda ve tezgahta çalışarak başlamış işe... Son yıllarda ise aldığı büyük sorumlulukla markayı dünya ligine taşımayı amaçlıyor. Hilal Suerdem’le Kiğılı’nın yeni hedeflerini konuştuk.
- Siz Abdullah Kiğılı’nın kızı Merve Hanım’ın eşisiniz. Kayınpederinizle çalışmadan önce ne yapıyordunuz, birlikte çalışmaya nasıl başladınız?
1993 senesinde Kiğılı’nın deposunda işe başladım. Ama daha önce de çalışma hayatım vardı. Babamın Eminönü’nde laboratuar malzemeleri satan mağazasında çalıştım. Ben o dönemde resmi dairelere bakıyordum. Başarılıydım o işte. Trafik kazasında babamı ve annemi kaybettim. Zor günler geçirdik. Abimle işi ayırdık.
- Evli miydiniz o dönemde?
Evet, Abdullah Bey kayınpederimdi, 5 yıllık evliydim, kendisi ‘Bana gel, bizimle çalış’ dedi. Abdullah Bey bu işin duayeni. Benim bilgilerim farklı alanlardaydı. Ben kendisine ‘sıfır noktasını’ sordum.
- Depo mu dedi?
Depoda da çalıştım. Bana ‘Tezgah’ dedi. Yani tezgahtarlık. Şimdiki adıyla satış danışmanlığı. Ben de tezgaha geçtim. Capitol’de tezgahtar olarak işe başladım. Mağazanın anahtarı bendeydi, mağazanın müdürü de vardı. O izin yapardı ben yapmazdım. 7 gün çalıştım. İşin gereği neyse onu yaptım. Yeni mağazalar açılmaya başladı. Ben Anadolu Yakası’nda bölge müdürü oldum. Perakende işine kendimi verdim. Hızlı bir büyüme vardı. Abdullah Bey’in tecrübelerine neler katabilirim diye hep araştırdım. Teknolojiyi, internet çağını yakalamak gerekiyordu. Analizler yaptık. İstatistikler yaptık. Hangi kriterlere göre mağaza açacağımıza karar verdik. Şirketin büyümesiyle ilgili birlikte kararlar aldık.
- AVM sayılarının artması hızlı bir büyümeyi getirdi...
Evet. AVM’ler çoğaldı, sektör çok hareketlendi. Bazı kesimler zaman zaman bundan şikayet ediyor. Ben bunun yanlış olduğunu düşünüyorum. ‘Kiralar yüksek, AVM’ler sömürüyor’ deselerde perakende sektörü AVM’lere çok şey borçlu.
239 mağazaya ulaştı
- Kaç mağazanız oldu?
239 mağazamız var yurtdışıyla birlikte. Şu anda 35 yurtdışı mağazamız var.
- Siz Çin’e girdiniz kısa bir süre önce. Çin’de hızla büyüme hevesinde olduğunuzu okuduk. Ne durumdasınız, oradaki hedefleriniz nedir?
5 bin metrekare iki showroom’umuz var. Biz yıllarca fuarlara gittik, tedarikte bulunduk Çin’de. Onlar bizi tanıyor. Biz showroom’u açtık bize hemen mal pazarlamaya başladılar. Bizim mağaza açacağımızı duyunca bizle ortak iş yapmak, bayimiz olmak isteyenler sıraya girdi. Çin’dekiler bizim yaptığımız işi iyi biliyordu. Çin’de ciddi anlamda alt yapı oluşturuyoruz. Biz Çin’in 5-6 şehrinde kendi mağazalarımızı açacağız, sonra bayilik vereceğiz. Çin’e özgü ürünlerimiz, koleksiyonlarımız olacak. Araştırmalar yaptık, beklentilerini biliyoruz. Alım güçlerini biliyoruz. Biz rekabete çok alışığız, pazarlamamız güçlü.
- Bunlar avantajlarınız, dezavantajlarınız da yok mu?
Var olmaz olur mu? Biz iyi inceleme yaptık. Onlar yalnızca ürünleri mağazaya koyuyorlar. Biz onlara göre çok avantajlıyız. Ayrıca çok açlar bu konulara. Birkaç yerli markaları var güçlenen, onun dışında markaları yok. Biz Çin’de Türkiye’deki büyüklüğümüzü önce 5’e sonra 10’a katlamayı planlıyoruz. Orada 2 bin mağaza açmayı hedefliyoruz. Avrupa markaları da var oraya giren ama onlar çok pahalı kalıyor. Biz bu hesapları yaptık. Bizi orada da Avrupa markası olarak biliyorlar.
- Kiğılı zor telaffuz edilen bir marka. Orada aynı adla mı açacaksınız mağazaları?
Kiğılı’yı Kiyola diye okuyorlar. Singapur’da 17 ülkenin katıldığı bir yarışma yapıldı. En kaliteli hizmet ödülünü aldık orada. O törende sunan kişi Kiyola dedi, herkes öyle telaffuz ediyor. Marka adı, logo aynı, söyleyiş farklı. Akıllarda kalıyor ismimiz.
- Çin dışındaki hedefleriniz neler?
Ortadoğu, Azerbaycan, Türki Cumhuruyetleri, Erbil’de mağazamız var. Siyasi karışıklıklar çok yoğun biliyorsunuz, bekliyoruz bazı yerler için. Mısır’da 3 mağazamız vardı. Yüzde 50 kapasiteyle devam ediyorlar. Biz düzeleceğini düşünüyoruz. Libya’da mağaza açacaktık, durdu. Halep’teki yatırımımız durdu. Siyasi istikrarsızlık o bölgelerde bizi çok etkiledi.
- Avrupa’da ne zaman mağaza açacaksınız?
Biz zor piyasa olan Avrupa’ya girmeyi amaçlıyoruz. Yunanistan’a girmeme kararımız vardı, o kararın doğru olduğunu gördük. Biz insanların gelir düzeyine, bankalardaki hesaplara, nüfusa bakıyoruz. 17 ilde olmamızın nedeni bu. Avrupa’da da derin inceleme yapıyoruz. Paris ve Londra’da, Almanya’da mağaza açacağız. Hedeflerimiz bunlar.
8Eskiden markanızın yüzü daha yaşlıydı. Bir gençleşme hareketine de girdiniz. Alt markanız olacak mı?
Gençleştirdik koleksiyonumuzu. Son 5 yıldır bu karara yönelik çalışıyoruz. Üniversite mezunlarına yönelik kampanyalar yaptık. Mezuniyet ve ilk iş kıyafetlerini bizden alsınlar istedik. Onları Kiğılı dostu yaptık. Genç Kart çıkardık. Dünyada trend renklilik ve rahat giyim. Bizde de renkli pantolanlar var artık. Klasikten asla taviz vermiyoruz ama gençleri de çekmek istiyoruz. Hafta sonu rahat giyinmek isteyenlerin de adresi olmak istiyoruz. Mağazalarımızın konsepti de değişti. Kombinler hazırlıyoruz. Fiziksel görünümleri ve ten renkleriyle ilgili kombinlerimiz var.
Halep’te yatırım durdu
- Gaziantep’te nasıl işleriniz? Çok yoğun bir alışveriş ortamı vardı, Suriye’den gelenler iyi müşterilerdi, şimdi nasıl?
Gaziantep’te 3 mağazamız var. Son olaylardan orası da etkilendi. Halep’te yatırım durdu. Van ve Gaziantep mağazalarımıza Ortadoğu’dan çok müşteri geliyor.
- İran’da da mağaza açtınız değil mi?
İran’da sahtesi yapılan bir marka Kiğılı. Orada iki mağazamız da var.
- Türkiye’de kaç ilde var mağazanız?
47 mağazamız var. Türkiye’de 17 ilde yokuz. Hedefimiz her yerde olmak.
Kiğılı, ilk 10 dünya markasından biri olacak
- Sektörün duayen isimlerinden biri Abdullah Kiğılı. Kendisi her yaptığınızı kontrol eder mi?
Abdullah Bey hepimizi kontrol eder. Ben de kontrol ederim. Rakip analizlerimizi yaparız. Ona göre pozisyon alırız. Bizim rakiplerimiz piyasayı hangi fiyatla açtığımızı, hangi ürünleri koyduğumuzu takip ederler. Farklılık yaratan bir markayız.
- Abdullah Bey’in bir açıklaması olmuştu. ‘5 yıl sonra satabilirim ama daha yapacaklarım var’ dedi... Bazı markalar ortak buldu. Silk&Cashmere ve Koton gibi...
Biz kendi öz kaynaklarımızla büyüdük. Hiç devlet desteği almadık. Turquality’e de Avrupa’ya açılacağımız için başvurduk. Çin’de de kendimiz büyüyoruz. Mali yapımız güçlü. Talep alıyoruz yurtdışından. Bankalar arasında reyting sıralamalarında başlardayız hep. Avrupa bankaları da bizi iyi bilir. İyi pozisyonda olduğumuz için dikkat çekiyoruz ama şu anda öyle bir düşüncemiz yok. Dediğimiz gibi daha çok büyüyeceğiz. Perakende sektörü hızlı büyüdü. Biz de çok büyüdük. Parlayan bir yıldız Kiğılı.
- Ne kadar büyüdünüz geçen yıl?
Yüzde 26 büyüdük 2011’de. Bu yıl da yüzde 20’lerde büyürüz. 2023’e yönelik hedeflerimiz var. Artık yurtdışını hedefliyoruz. Bizim ilk hedefimiz Türkiye’nin çıkaracağı ilk 10 dünya markasından biri olmak. Alt yapımız kuvvetli, yurtdışında da iyi bir alt yapı kurmayı amaçlıyoruz.
Kızım dedesine benziyor, iş hayatında adını duyacaksınız
- Abdullah Kığılı’nın sizce en önemli özelliği nedir?
Rakiplerine yardımcı olması. Özgüveni şahane. Çok yardımsever bir insan. Rakiplerine destek oluyor. Marka olmak isteyenleri AVM’lere sokuyor, çok adil. Hesabı yok, en büyük özelliği hep vermesi, hiç almaması.
- Siz de kayınpederiniz gibi Fenerbahçeli misiniz?
Ben de Fenerbahçeliyim.
8Eşiniz işlerle ilgileniyor mu?
Eşim Merve de yönetim kurulu üyesi ama aktif değil.
- Kaç çocuğunuz var, çocuklar bayrağı teslim alacak mı?
İki çocuğumuz var. Kızım 24 yaşında, Sabancı Üniversitesi’ni bitirdi. İşlerle de çok ilgili. Çok başarılı bir öğrenciydi. Sena’yı kesinlikle duyacaksınız. İş yaşamında dedesine benziyor, çok ümitliyiz kendisinden. Abdullah Bey’in engin tecrübesini ben de teknolojiyle birleştirdim, şimdi kızım bana ve Abdullah Bey’e dünyayı açıyor. E-ticareti, sosyal medyayı kızım çok iyi takip ediyor. Oğlum 18 yaşında. O da endüstri mühendisi olmak istiyor.
-İş dışında ne yaparsınız?
Spor yapmayı severim. Eskiden hentbol oynardım. Şimdi de futbol oynarım arkadaşlarımla. Yüzerim. Tatil az yapıyoruz. Çok iş seyahatimiz oluyor. Ailemle bir hafta tatil yaparım.
Çin’de Türkiye’deki büyüklüğümüzün 5 katına ulaşacağız
Haberin Devamı