‘Bu yıl yüzde 30 büyüdük ama 2009’da yüzde 40 daralacağız’

Haberin Devamı

Ağaoğlu İnşaat’ın Başkanı Ali Ağaoğlu, krizin Türkiye’yi teğet geçmediğini ve alınan tedbirlerin yeterli olmadığını belirterek, “Duvara çarpmak üzereyiz. Türkiye yüzde 5’in üzerinde büyümezse büyük sosyal olaylara gebe kalır” uyarısında bulundu. İnşaat sektöründe 2009’da daralma beklediklerini kaydeden Ağaoğlu, “Grup olarak 2008’de hedeflerimizin üzerindeyiz. Yüzde 30’un üzerinde büyüdük. 2009’da projeleri durdurmadık. Ama satışta beklentimiz yok. Yüzde 40’a yakın bir daralma bekliyoruz” dedi.

Türkiye’de iki yıldır inşaat ve konut sektöründe ’patlama’ yaşandı. Evlerin peynir ekmek gibi satıldığı bir dönem geçirdik. İnşaat şirketleri hızla büyüdü, dağ taş konut projeleriyle doldu. Ve ekonomik krizle durgunluk dönemi geldi çattı. Banka kredisiyle ev sahibi olmayı hayal edenler, hayallerini ertelemeye başladı. İnşaat sektörünün en güçlü isimlerinden Ağaoğlu İnşaat’ın patronu Ali Ağaoğlu ile ekonomik krizi konuştuk.

İki yıl zor geçecek

Amerika’daki mortgage krizi patlak verdiğinde bu denli büyüyeceğini düşündünüz mü?

Mortgage krizinden sonra, bence teşhiste yanlış yapıldı. Bu krizin altındaki nedenler o dönemde de ortaya çıkmıştı. Ama dünya bunu tam göremedi. Üretime dayanmayan yapı çatladı. Dünya ekonomisinde sanal dolaşan para patladı. Şu anda dünya devleri 6 trilyon dolar önlem paketi açıkladı, bu bile yeterli gelmedi. Mortgage’dan kaynaklanan finansal sıkıntının 700 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Çok daha derin bir kriz olduğu açık. Biz de bunları takip ettik. Kendi adıma mortgage krizinden beri daha temkinli davrandığımı söyleyebilirim.

Daha krizin başında mıyız?

Evet, 2009-2010’da zor geçecek gibi görünüyor.

Türkiye bu krizden nasıl çıkacak? Krizin bizi teğet geçtiği söylemi size ne düşündürüyor?

Türkiye dünyanın 17’nci büyük ekonomisi. 200 milyar dolar civarında ithalatı, 140 milyar dolar civarında ihracatı var. Dünyaya entegre. Bizi etkilememesi düşünülemez. Krizin Türkiye’yi teğet geçmesi mümkün değil. Nasıl daha az etkileniriz diye düşünüp önlem alabilirdik. Bu da yapılmadı. Maalesef Türkiye sık aralıklarla kriz yaşıyor. Kriz bağışıklığımız var. Ama bu büyüklükteki bir krizde mutlaka hükümetin, sorumlu muhalefetin ve işadamlarının önlem alması gerekiyordu. Hükümetin krizi hafife alıp gerekli önlemleri almadığını düşünüyorum.

Başbakan bankaları kredi konusunda eleştiriyor. Sizin bankalardan beklentileriniz neler?

Başbakan finans kesimine ’Özel sektöre kredi kısıtlaması yapmayın’ diyor ama demekle olmaz. Bankaların yapısı 2001 krizinden beri sağlam. Ancak finans kesiminin de büyük sendikasyon kredileri var, bunu çevirmekte zorlanabilirler. Bu yüzden de endişeliler. Hükümetin bankaları rahatlatması lazım. IMF anlaşması bir an önce yapılmalıydı. 25-30 milyar dolarlık bir fonu rezerv olarak ayırması gerekirdi hükümetin, geç kaldılar, kalıyorlar. Finans kesimi zaten topladığı mevduatın üçte ikisini devlete kullandırıyor. Devlet borçlanıyor. Hâlâ en iyi müşteri devlet. Ben bankaya gidiyorum, ’Ev-daire yapacağım’ diyorum. Banka benimle riske girmek yerine devlete yöneliyor. Devlet borçlanma ihtiyacını düşürmeli. Burada alınan bazı tedbirler var ama kesinlikle çok yetersiz. Duvara çarpmak üzereyiz.

Farklı sektörlerden bu ses yükseliyor...

Yükselmemesi mümkün değil. Otomotiv sektörü yüzde 60 daraldı. Fabrikalar durdu. Reel sektör her geçen gün daha da zorlanıyor. Piyasayı çeviren reel sektördür. Piyasanın kanı paradır. Piyasada para dolaşımı durunca ölüm gerçekleşir. 40 ülke önlem paketi açıkladı. Bir tek doğru dürüst paket açıklamayan Türkiye kaldı.

Sosyal patlamaya gebe

Sizce neden böyle davranıyor hükümet?

Yerel seçim var ve maalesef popülist davranılıyor.

İnşaat sektörü parlak bir dönem geçirdi. Siz 2001 krizinden beri büyüyorsunuz. Son yıllarda dünyadaki olumlu havanın etkileriyle pembe tablo çiziliyordu.

Bu pembe dönemin Türkiye tarafından çok da iyi değerlendirilmediğine inanıyorum. Türkiye 2007-2008’i hovardaca harcadı. Seçim, türban, kapatma davası, Ergenekon derken ekonomi gündem maddesi olmadı. Her şey çok iyi gidiyormuş gibi davranıldı. Dünyadaki para bolluğu iyi kullanılmadı. Şimdi dünya piyasaları kavruluyor. Son bir ayda yurtdışında birkaç toplantıya katıldım. Hâlâ güvenli liman arayan fonlar var. Biz güvenli liman olduğumuzu iyi anlatırsak yine para çekebiliriz. Türkiye hâlâ yatırım yapılacak 3 ülkeden biri görülüyor. Dünyada paralar buhar olup uçmadı. Başta Körfez ülkelerindeki yatırımcıları Türkiye’ye çekebiliriz.

Türkiye’nin büyümesi de tamamen buna bağlanıyor, dışarıdan yaratılacak fonlar olmazsa Türkiye’nin büyümesi çok zor görünüyor.

Türkiye yüzde 5’in üzerinde büyümezse büyük sosyal olaylara gebe kalır. Bunu bizim de siyasilerin de görmesi lazım.

Konut piyasası ne durumda?

Durdu. Ekonomik krizlerden en başta emlak sektörü etkileniyor. Türkiye’de özellikle de İstanbul’da konuta talep az değil, yeni konuta talep var. Almak istiyorlar ama alabilir mi? Şu durumda alması zor. İstanbul’da yaşayanların yüzde 70’i evinin standartlarından memnun değil ama bu tür krizlerde özellikle B grubu için bekleme dönemi vardır. Alımları ertelerler. Küçük esnaf sıkıntılı, çarkı çevirmeye çalışıyor, maaşlı ‘İşten atılır mıyım’ endişesi içinde. Birikimi varsa bile borçlanmıyor. Faizler yükseldi. Durgunluk dönemine girdik.

İşçi çıkarmayacağız

Siz 2008’i nasıl geçirdiniz? 2009 beklentileriniz nasıl?

2008’de hedeflerimizin üzerinde satış yaptık. Yüzde 30’un üzerinde büyüdük. 2009’da projeleri durdurmadık. Ama satışta beklentimiz yok. Yüzde 40’a yakın bir daralma bekliyoruz. Buna rağmen işleri durdurmadık. Doğru yerde doğru proje alanın kazanacağını gördüğü yerde satış şansı var. Kriz ortamlarında işadamlarının tedbirli olmak şartıyla işe devam etmesi gerektiğine inanıyorum. Toplam 5 projemiz 2009’da devam edecek.

Sizin kaç çalışanınız var? İşten çıkarma var mı?

5 bin kişiye yakın çalışan var. İşten çıkarmayı düşünmüyoruz.

‘El Maktum’a yaptığımızı yaparsak yabancı sermayeyi getiremeyiz’

Sözünü ettiğiniz güvenli liman arayan fonları, sermaye sahiplerini Türkiye’ye çekmek için ne yapmalı?

Türkiye’de Türk müteşebbisi olarak bürokrasiden çok şikayetçiyim. Enerjimin yüzde 60’ı bürokrasiye gidiyor. Mevzuatı biliyorum, çevrem var ama çok zorlanıyorum. Yabancılar ne yapsın? En son emlak sektörüyle ilgili bir toplantı için Riyad’taydım. İETT arazisinin Dubai şeyhi El Maktum’un Sama adlı şirketine satışı oldu, biliyorsunuz. Maalesef yöneticilerimiz bunu başarıp parayı Türkiye’ye getirmeyi beceremedi. Riyad’ta toplantıda bile bu karşımıza çıktı. Biz Şark kurnazlığı yapıp davalı bir yeri temizmiş gibi gösterip satmaya çalıştık. O kadar büyük paraları veren biri de sonuçta aptal değildir. 800 milyon dolara 40 küsur dönümlük yer satıldı. Şeffaf olmamız lazım. Kanunların düzenlenmesi lazım. Yabancıların en çok korktuğu bu mevzuat karmaşası.

Kasap bile konut işine girdi arazi fiyatları çok şişti

İnşaat sektöründe özellikle de büyük konut projelerine giren gruplardan kötü haberler gelmeye başladı. Son dönemin en parlak sektörlerinden biri bu krizde çok mu silkelenecek? Rakiplerinizin sayısı düşer mi?

Türkiye’de maalesef bir iş iyi gidiyorsa herkes o işe girer. Tekstilcilerden kasaplara her meslekten giren oldu bizim sektöre. Hesapsız kitapsız kat karşılığı daireler alındı. Arazi fiyatları çok şişti. Ne yapsam satarım mantığıyla sektöre girenler oldu, onlar büyük sıkıntı yaşıyorlar. Ben de biliyorum. Sektör de kendini toparlayacak.

Konut fiyatları düşer mi?

Şu anda nitelikli konut fiyatları mertekarede 1.500 dolardan başlıyor. Biz orta gelir grubuna konut üretiyoruz. Alt gelir grubuna TOKİ üretiyor. B gelir grubuna üretilen konutların metrekare satış fiyatı 1.500 dolarla 2 bin dolar arasında kalır. Ama münferit bazda ucuz satışlar olabilir. Adamın çeki vardır, ödemesi vardır, acil satışlar olabilir.

Enerjiden çıkmak isteyenlerin lisans veya projeleriyle ilgilenebiliriz

Enerji yatırımlarına girmiştiniz, enerji sektöründeki yatırımlara devam edecek misiniz?

Türkiye yıllarca enerji yatırımlarını ihmal etti. Biz devam edeceğiz. Küresel kriz olmasaydı ciddi bir enerji açığı ortaya çıkacaktı Türkiye’de. Krizde enerji tüketiminde daralma oldu. Bugün enerji yatırımları başlasa 4-5 yıl sonra hayata geçebiliyor. Biz bu yüzden yatırımlara devam edeceğiz. Bugüne kadar lisanslı olan şirketleri satın aldık. Bu konuda yine istekliyiz, büyümeyi hedefliyoruz. Kriz nedeniyle lisans almış projeler devretmeyi, satmayı düşünebilir, biz doğru yerde doğru projeyi alarak devam edeceğiz.

DİĞER YENİ YAZILAR