İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Yerel seçimde Bakan Binali Yıldırım’ın adaylığını bekliyorum. İzmir için rekabet etmek benim için zevk olur” dedi.
İzmirliyim. İzmir’e sık sık gidiyorum. Ve ben de İzmir’in olması gereken yerde olmadığını düşünenlerdenim. Yalnızca son 10 yıldır değil çok daha uzun zamandır ihmal edildiğini, güzelliklerini kaybetme tehlikesi altında olduğunu düşünüyorum. Ancak tüm bunlar bir yana, İzmir hâlâ Türkiye’de yaşamın en keyifli olduğu yer. İzmir’de yaşarken sahip olunan özelliklerin kıymetini bir başka yerde yaşamaya başlayınca anlıyorsunuz. Hele kadınsanız... İzmir kadınının yaşam biçimi çok daha rahat.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’yla yıllar önce röportaj yapmıştım. Ahmet Piriştina’nın vefatından sonraydı. Göreve yeni gelmişti. Uzun bir aradan sonra röportaj için buluştuk kendisiyle. Sakin, reklamı sevmeyen bir başkan portresi çizdi hep Kocaoğlu.. Belediye başkanlığında 10 yılı geride bıraktı. Kocaoğlu’yla sohbete geçmeden önce biraz geçmişinden söz etmek isterim.
5 yaşından beri çalışıyor
Kocaoğlu, 5 yaşında tarlada çalışmaya başlamış, 27 yaşına kadar da çiftçilik yapmış. Bunları yaparken de okumuş. Babası, Erbaa Belediye Başkanı. Tekel’de işçi olarak çalışırken üniversitede okuyup kendi işini kuran Kocaoğlu, sıfır sermayeyle kurduğu beyaz eşya mağazasında hiç tatil yapmadan yıllarca çalışmış bir isim. İzmir’de iki dönemdir belediye başkanlığı yapan Kocaoğlu, önümüzdeki yerel seçimlerde tekrar aday olup olmayacağına henüz karar vermiş değil. Kararı aslına bakarsanız diğer adaylara göre belli olacak, bunu da kendi ifade ediyor.
- İzmir hem iktidar hem de CHP için çok önemli bir kent. CHP asla kaybetmek istemiyor, AKP de ‘Artık İzmir’i de kazanmalıyım’ diyor. Bu durum yarışa ne katıyor?
Tarihe bakarsak aslında bu hep yaşanmış. İzmir farklı bir kent. Çok cazip bir kent.
- CHP’nin de kalesi...
Buna katılmıyorum. İzmir CHP’nin kalesi değil. İzmir yaşamına, özgürlüğüne düşkün, merkez ve merkez sağdaki insanların yaşadığı bir kent. İzmir’i CHP’nin kalesi olarak görmek doğru değil. Her iktidar döneminde İzmir cazip bir kent. İzmir kendine yeten, yaşam biçimiyle, devletle ilişkisiyle, kendi göbeğini kesen bir metropol kenti olduğu için ilgi görüyor. Bu kent, merkezi hükümete artı vermiş, verdiğinin çok azını almış, son 30 yıldır da hep vermiş. İş aleminin vergi verme rakamlarına bakarsak İzmirli iş dünyası Türkiye standartı üzerinde vergi vermiş, merkezi bütçeye katkıda bulunmuş. Dolayısıyla her iktidar partisi için İzmir önemli bir yer.
- Son dönemlerde İzmir’in iktidar partisi tarafından yönetilmemiş olmasının faturasını ödediğini düşünenler var.
Merkezi hükümetten yatırım alamamış bir kent.
- Siz de İzmir’in duraksadığını, geri düştüğünü düşünüyor musunuz?
İzmir’in geri kaldığı büyümediği söylemleri var. Her iktidar partisi ‘İzmir’i ben büyüteceğim’ diye rol üstleniyor. İzmir’i yönetmeyi çok istiyor. İzmirli de son 15 yıldır yaşam biçimi tercihleri nedeniyle kendi kendine kalkınabileceğini düşünüyor.
- Özgürlüğüne düşkün İzmirliler ‘yaşam biçimleri’ne karışılsın istemiyorlar, diyorsunuz.
İzmirliler AKP’nin belli politikalarını kendisi için uygun görmüyor ve şu an için çoğunlukla İzmir CHP’li görünüyor.
- Bu yüzden de İzmir geri mi düştü?
Durağanlık yaşadı İzmir. İzmir gibi bir kent başta insan faktörü ve dünyaya açılımıyla daha fazla büyümeliydi.
- İzmirlilerin hiç payı yok mu?
İzmir sanayicisi belli bir büyümeden sonra durağanlığa girdi, bu da var. Dış ve iç etkenler oldu. Ben de iş hayatından geliyorum. Göreve geldikten sonra önce bu kenti nasıl kalkındırırız? diye bir stratejik plan yaptık. Finans yapımız her belediye gibi pek iyi değildi. Alt yapı yatırımlarına çok ihtiyaç vardı. Sanayi bölgeleri planlandı, ticaretin gelişmesi için limanın rehabilite edilmesi, çevre yatırımları gibi çalışmalar oldu. Arıtma tesisleri bitti, evsel atık için de yer arayışı devam ediyor. Çok iş yapıldı, yapılmaya da devam ediyor.
Herkes kazanmak ister
- Ve yerel seçimler geliyor. Aday mısınız? Kılıçdaroğlu’yla görüştünüz mü? Partinizden başka adaylar da var...
Kimseyle görüşmedim. Projelerimiz hazır. Onlara devam ediyoruz. İki dönemdir belediye başkanlığı yapıyorum. Bence bu yeterli bir süre. Ancak AKP’nin kimi İzmir’den aday göstereceğine bakacağım.
- Bakan Binali Yıldırım, İzmir’den aday olursa siz de aday olacağınızı mı söylediniz?
Doğru, söyledim. Buyursun gelsin. Benim için zevk olur. Bakan Binali Bey’in adaylığını bekliyorum. Binali Bey aday olursa aday olurum. Binali Bey ile İzmir için rekabet etmek benim için zevk olur. Başka adaylar da olabilir. 2014 seçimlerinde CHP aksilik olmazsa hata yapılmazsa İzmir’de seçimi alır. CHP 2014 seçimlerine giderken 2019’un alt yapısını hazırlamalı. CHP 2019’u dizayn etmeli.
- Birçok İzmirli de Binali Bey’in dokusu İzmir’e uymaz, Ertuğrul Günay’ın uyar diye düşünüyor...
Binali Bey’in İzmir’e gelmesi uygun mudur? Dokusu uyuşur mu bilemiyorum. 10 yıldır çalışıyorum. Herkes kazanmak için çalışacak.
- Vekillik?
Kulvar olarak ben siyasette belediye başkanlığı ya da milletvekilliğinin tercih edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Vekilliği sevmedim. Kişiliğime uygun değil. Partim için çalışırım o ayrı.
İzmir’in dönüşüme ihtiyacı var
- Çok göç aldı İzmir. Çarpık yapılaştı. Kentsel dönüşüme çok ihtiyacı var.
İzmir, İstanbul ile kıyaslanıyor. Göçle gelenleri kendi içine alan bir kent İzmir. Bu yeterli mi değil. Daha fazla sosyal projeye ihtiyaç var. İzmir kadınlarının hayatın içinde olması kente gelen insanların tutunmasını sağlıyor. 3 yılda İzmir’de yaşayan ‘İzmirliyim’ diyor. İzmir’de herkes hayatın içinde. İzmir’de ticaret adamları, yöneticileri, araba yıkayan adamı pasaportta birlikte kahve çay içer...
- İzmir’de üniversite sayısı son dönemde arttı. Ancak üniversiteli gençlik için İzmir’de iş olanakları çok kısıtlı.
Sanayi artık yeni teknolojiler getiriyor ve istihdam yaratmıyor. İstihdamı turizm ve hizmet sektörü yaratıyor. Biz de hizmet ve turizmden pay alamıyoruz. Eski kent merkezinin yaşaması, Kemeraltı Kadifekale aksının yenilenmesi 24 saat yaşaması, sanat etkinliklerine açılması, butik otel sayısının artması gerekiyor. Oraları ayağa kaldırıyoruz. Tek bir konuya ağırlık vererek kalkınmak mümkün değil. Tarım, sanayi, turizm, kültür-sanat... Tümünde basamakları çıkmak gerekiyor. Örneğin jeotermal kaynaklarla seracılığı geliştirmek istedik. Seferhisar’daki su kaynaklarını çıkardık. Arazi istedik Hazine’den olumlu yanıt alamadık. Şimdi Dikili tarafına bakıyoruz.”
KİMSE PAÇASINDAN ÇEKEMEZ İZMİR’İ
- Sabah 06.30’da kalktım. Bugün yüzdükten sonra ailemle kahvaltı yaptım. Açılışlar var, gezeceğim farklı ilçelerde, akşam da Tarık Dursun K’yı ziyaret edip, eşimin yanına döneceğim.
- Emekli şehri deniliyor İzmir için, oysa aynı zamanda üniversite şehri. Kimse paçasından çekemez İzmir’i. İzmir kalkınacak.
- EXP0 alırsak çok iyi değil. Kazansak da kaybetsek de yapmamız gereken her şeyi yapmalıyız.
Fuar alanı taşınıyor
- İzmir Fuarı taşınıyor değil mi? Yeni bir alan yapılıyor...
Evet. Uzun zamandan beri buna ihtiyaç vardı. İzmir’de Türkiye’nin en büyük fuar alanı yapılıyor. 2014 yılında bitecek. Dünyada hiçbir metropol yok ki tek başına 400 milyon dolarlık bir projeyi bu tip bir proje için ayırsın. İzmir Büyükşehir Belediyesi yapıyor bu yeni fuar alanını. Eski fuar alanı da restore ediliyor. Orası daha küçük çaplı fuarlara hitap edecek. Kongre ve sergi merkezi açılacak orada da. Kitap, mücevher fuarı gibi tüketiciye yönelik fuarlar olacak. İzmir’deki bu yeni fuar ise aynı anda farklı fuarların yapılabileceği, uluslararası söz sahibi olan çok önemli bir fuar alanı olacak. İzmir’de kongre turizmini de hareketlendirecek.