Avrupa’nın en büyük levrek üreticisi oldu, Güney Amerika ve Fas’ta balık çiftliği kuracak

Haberin Devamı

Türkiye’nin en büyük su ürünleri üreticilerinden Kılıç Deniz’in patronu Orhan Kılıç, Avrupa’nın en büyük levrek ve çipura üreticisi olduklarını söylüyor. 34 balık çiftliğinde üretim yaptıklarını kaydeden Kılıç, “Biz şimdi Fas ve Güney Amerika’da da üretim tesisi kurma aşamasındayız. Fizibilite çalışmalarımız sürüyor. Benim amacım Amerika’ya da taze balık yedirmek. Amerika’da balık Türkiye’den 3 kat daha pahalı. Biz 30 yılda 1.000 kat büyüdük, şu andaki alt yapımız ve tecrübemiz sayesinde Amerika’da çok hızlı büyüyebiliriz. Amerika’da bir Kılıç daha yaratabilirim. Amacım bu” dedi.

Orhan Kılıç Türkiye’nin en büyük su ürünleri üreticilerinden. Bodrumlu işadamı Kılıç, 1998 yılında kurduğu şirketini adım adım zirveye taşıdı. Avrupa’nın en büyük levrek ve çipura üreticisi Kılıç Deniz A.Ş, yılda 30 bin ton balık yetiştiriyor. Avrupa’nın en büyük levrek üreticisi oldu, Güney Amerika ve Fas’ta balık çiftliği kuracak Yavru balık kapasitesi ise 320 milyon ton. Röportaj sırasında Orhan Kılıç’ın küçük kızı, Kılıç Deniz’in yönetim kurulu üyelerinden Ersin Kılıç Kızıltan da yanımızdaydı. 2 çocuk annesi Ersin Kılıç Kızıltan da çocuklara mutlaka balık yedirilmesi gerektiğini vurguladı.

Siz bu işe nasıl başladınız?

Ben Bodrumluyum. Türkbükü eskiden bir köydü. Orada doğdum, büyüdüm. Benim çocukluk dönemlerimde oltayla bir kasa balık tutardık. Zaman içinde balıklar yok oldu. Balıkları sizin de bildiğiniz nedenlerle kaçırdık.

Siz işinizi ne zaman kurdunuz?

Bu işi 35 yaşında kurdum. Biz 4 kardeşiz. 3 kız, bir erkek. Ben daha önce başka işler yapıyordum. Babamın bir bakkalı vardı. O zaman için köyümüzdeki tek bakkaldı. Ben babamın yanında çalışırdım. Çıraklık yapardım. Askerden döndükten sonra babam bana ‘ Artık ortağız’ dedi. Ben de düşündüm, orası bana küçük geldi. ‘Ben kendim iş kuracağım’ dedim. Babam bana çok kızdı. O dönemde benim ihtiyacım kadar ev malzemesi verip beni kapının önüne koydu.

Ne iş yapmayı planlamıştınız?

Plan yoktu. O dönemde bir minibüs vardı köyde. Bodrum-Türkbükü arası çalışıyor. Ama şoför olmadığı için de çalışamıyordu. Muhtar ehliyetli birini arıyor. Tek ehliyeti olan da bendim. Ben şoförlüğe başladım. O zaman iş arıyordum zaten ama onurumdan dolayı da söyleyemiyordum. 3 kuruş param yoktu. Öyle başladım işe. Bodrum’da ne varsa köye getirip satıyor, köyde olanları da Bodrum’a getirip satıyordum. Aynı zamanda pazarcılığa da başladım. Meyve-sebze satıyordum pazarlarda. Ben para kazanmaya başladım. Taksitle kendime araba aldım. 1975 yılıydı. Evliydim. Sonra kızlarım oldu.

Balıkçılığa nasıl başladınız?

Pazarcılık yaparken her gün bir sarı lira biriktirdim. Mutlaka alıp hanıma verirdim. Daha büyük araba aldım, toptancılığa başladım. Ama o dönemde Bodrum değişmeye başladı.

Turizm...

Evet. Keşfedildi Bodrum. İnşaatlar yapılmaya başlandı. Ama ben bundan önce Bodrum’dan Fransa’ya ilk ihracatı yaptım. Yıl 1978 idi. Sonra Bodrum mandalinası ihraç ettim. İşler iyi gitti. İnşaat işleri başlayınca bahçeler azalmaya başladı. O dönemde ihracat yaptığımı duyanlar çok şaşırıyordu. Yanımda da çok çalışan yoktu. Hem şoförlük yapmaya da devam ediyordum. Malı ben götürüyordum. Bodrum’da yazlık olayı patladı. Ben inşaat işine girdim.

Bahçelere ev mi yaptınız?

Ben korumaya çalıştım. Ama biliyorsunuz gelişmeleri. Ben 10 yıl içinde 2000 kadar ev yaptım. Kaliteli yaptım. İyi işlerimiz oldu. Her taraf inşaat olunca beton yığını tehlikesi oldu. Buna karşı durmaya çalışıyordum. Bu arada ben her fırsatta da balık tutmaya giderdim. Balık zaman içinde çok azaldı. Keyfimiz kaçtı. Sonra aklıma düştü. Balık çiftliği kurmak istedim. Çok araştırdım. Yetiştiricilikte en iyi ülkeler Norveç ve Japonya. Başka örnek yok. Aynı dönemde Yaşar Holding de başladı. Onların sermayesi de çoktu. Ben 30 tonluk kapasiteyle başladım. Yenilikleri takip ettim. Teknolojinin en iyisine odaklandım. 90’lı yıllardan 2000’li yıla geldiğimde üretim kapasitem çok artmıştı.

Ne kadar artmıştı?

30 tondan 30 bin tona çıkardık.

2006’da açık denize çıktık

Balık çiftlikleri de denizi kirletiyor. Kıyıları tehdit ediyor. Yanlış değil mi kıyıya yakın yerler...


Ben tehlikeyi gördüm. Açığa çıkmayı kendim istedim. Ben yurtdışında da bu işi incelemiştim. Bakanlık bize 2006 yılında yer gösterdi. 2006 yılında açık denize çıktık.

Çipura ve levrek mi üretiyorsunuz?

İlk çipurayı biz ürettik. Levrek ve çipurada öndeyiz.

Avrupa lideri misiniz?

Evet biz lideriz. Avrupa’da birinciyiz. Yavru balık üretimimizde de lideriz. Alabalık’ta da lideriz.

Alabalık çiftlikleriniz nerede?

Kayseri, Maraş ve Antep’te 3 üretim tesisimiz var.

Yavru balık üretimi neden önemli? Yavru balık üretiminde durum nedir? Yavru balıkları da mı ihraç ediyorsunuz?

Denizde balık yumurtladığında 1000 balıktan biri yaşıyor. Binde 1. Doğal ortamda böyle, biz kuluçkahanede yüzde 40 başarı sağlıyoruz. Dünyanın en yüksek oranı olduğu söyleniyor bize. Bu konuda çok başarılı olduk. Otomasyon çok önemli bizim işte. Çok iyi sonuçlar aldık. Amacımız anaç balıklar yapmak. Besliyoruz biz balıkları. Anaç balıkların döllenmesini sağlayıp iyi besliyoruz. Balığın istediği ortamı sağlıyoruz. Balıklar o ortamda çoşuyor, daha çok yavru yapıyorlar. Biz de onlara iyi bakıyoruz. İnsanlar gibi aslında. İyi beslenirseniz sağlık sorunuz olmaz, daha verimli olursunuz. Türkiye’nin yavru balık ihtiyacının yüzde 70’ini biz sağlıyoruz.

İhracat rakamlarınız nedir?

Yavru balık ve porsiyon balık ihracatımız var. Biz balık üreticilerine satıyoruz Türkiye’de. Yavru balıkların büyük bölümü bizden alır.

Kaç üretici var Türkiye’de?

2 bine yakın üretici var. Çoğu müşterimiz. Kendi ihtiyacımız ve müşteri talebi dışında kalanları ihraç ediyoruz. Çok talep var.

Porsiyon balıkta ihtacatınız ne kadar?

30 bin tonun yüzde 65’ini ihraç ettik. Rusya, Avrupa ülkeleri ilk sırada geliyor. 40 ülkeye ihracatımız var. Afrika, Amerika ve Ortadoğu’ya da ihracatımız var. Biz sektörde ihracat şampiyonuyuz. Bu yıl beklentimiz Türkiye’nin ilk 500 şirket sıralamasında ilk 200’de olmak.

Kaç tür balık üretiyorsunuz?

11 tür üretiyoruz. Taleplere göre belirliyoruz üretimi.

Kaç tesisiniz var?

34 balık çiftliğimiz var. Teknelerimiz var. 2 adaptasyon merkezimiz, 3 işleme paketleme tesisimiz var, bir starfor tesisimiz var.

Yeni tesisleriniz olacak mı?

Olacak. Biz şimdi Fas ve Güney Amerika’da da üretim tesisi kurma aşamasındayız. Fizibilite çalışmalarımız sürüyor. Avrupa’ya ve Amerika’ya taze balık yedirmek için bunu yapmak istiyorız. Amerika’da genelde Uzakdoğu’dan alınıyor balık. Dondurulmuş ürün kullanımı çok yüksek. Benim amacım Amerika’ya da taze balık yedirmek. Amerika’da balık Türkiye’den 3 kat daha pahalı. Biz 30 yılda 1.000 kat büyüdük, şu andaki alt yapımız ve tecrübemiz sayesinde Amerika’da çok hızlı büyüyebiliriz. Amerika’da bir Kılıç daha yaratabilirim. Amacım bu.

Yılarca Su Ürünleri Fakülteleri’nden mezun olanlar işsiz gezdi... Şimdi durum nedir?

Biz çok alıyoruz o fakültelerden. 14 fakülte var, başarılı öğrenciler de hep bizim kadromuza girerler. Onların da Kılıç da olma hayali vardır. Bazı çalışanlarımızı yurtdışındaki yatırımlarımıza göndereceğiz.

BALIKLARLA ADADA YAŞIYORUM

Bodrum’da mı oturuyorsunuz?


Evet. Ben Salih Adası’nda yaşıyorum. Balıkların içinde. 18 saat çalışırım. Hayatım balıklar. Adada yaşadığım için şanslıyım. Temiz havaya alışığım. İstanbul beni bozar. Balıklar da hep benim denetimimde.

Siz haftada kaç kez balık yersiniz?

Her gün yerim. Benim balık tüketimim çok yüksek.

Üzülüyorum, Türkler’e balık yediremiyoruz

Türkiye’de balık tüketimi çok düşük değil mi?


Evet. Dünyada kaynaklar sınırlı. Denizler ve okyanusları fakirleştiriyoruz. Bunu durdurmamız lazım. Nüfus artıyor. Dünya genelinde balık tüketimi artıyor. Ne yazık ki ülkemizde tüketim çok düşük. Protein ve Omega3, fosfor insanın sağlıklı yaşaması için çok önemli. Balık en değerli yiyecek. Biz en iyi teknolojik ortamda üretim yapıyoruz. Türkiye’de yılda kişi başına düşen balık tüketimi 8.5 kilo.

AB ülkelerinde ne kadar?

25 kilodan fazla...

Krizler oluyor ama dünya balık yemeye devam ediyor

Hep büyümüşsünüz. Krizler etkilemedi mi sizi?


Etkilendim. 2001 krizinden etkilendim. Ama şu andaki gelişimimiz krizler ötesinde. Çok avantajlı durumdayız. Çok deneyim kazandık. Mutlaka krizler oluyor ama dünya balık yiyor. Balık yalnızca Avrupa’da değil dünyanın her yerinde de tüketiliyor.

Paketlenmiş ürünlerinize talep nasıl?

Zincir marketlere girdik. Kılçıksız paketlenmiş filetolar üretiyoruz. Çok kolay pişirmesi. Yağda pişirmek yerine fırında pişirildiğinde koku da çok olmaz. Sağlıklı beslenmenin anahtarı balık.

DİĞER YENİ YAZILAR