Bundan 8 yıl önce Erkut Yücaoğlu’nun TÜSİAD başkanı olduğu dönemde TÜSİAD bir kadın-erkek eşitliği raporu açıklamıştı. Tablo karanlıktı. Eğitim, siyaset, istihdam konularında alınması gereken çok yol vardı, yasalarda da değişiklik gerekiyordu.
Dün TÜSİAD, 2000 yılındaki rapordan bugüne nelerin değiştiğini ortaya koymak için bir rapor açıkladı.
“Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği: Sorunlar, Öncelikler ve Çözüm Önerileri” başlıklı bir rapor.
Doğrusu tablo yine karanlık. AB’ye uyum kapsamında yasalar çıkardık ama iş eğitim düzeyine, kadın istihdamına, kadınların siyasetteki temsiline gelince hâlâ emekleme dönemindeyiz. Hatta istihdam konusunda geriye düşmüş durumdayız.
Üstelik eğitimli kadınların istihdamında da düşüş var.
TÜSİAD ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) tarafından hazırlanan raporun sunumuna TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, TÜSİAD Sosyal İşler Komisyon Başkanı Ethem Sancak, KAGİDER Başkanı Gülseren Onanç katıldı.
Demokrasi meselesi
Oturum başkanlığını Feryal Menemenli’nin yaptığı toplantıda da işin uzmanları raporu açıkladı. Eğitim bölümünü Prof. Dr. Mine Tan, istihdam bölümünü Prof. Yıldız Ecevit, siyaset bölümünü Prof. Serpil Sancar, AB bölümünü Dr. Selma Acuner anlattı. Prof. Tan’ın taşra üniversitelerinde kız öğrenci sayısının düştüğü, bunun nedenini muhafazakârlaşma olabileceği açıklaması dikkat çekti.
TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, toplantıda yaptığı konuşmada bazı vurgulamalarda bulundu. Sıralamakta fayda var:
* Olumlu hukuksal düzenlemelere rağmen hayatın içinde kadın-erkek eşitliğinden hâlâ çok uzaktayız.
* Yetişkin kadınların beşte biri okuma yazma bilmiyor.
* Toplumsal cinsiyet duyarlılığının ders kitaplarına yansıtılmasında eksikler var.
* Kadın öğretmenimiz çok ama okul müdürü kadınımız az.
* Kadın istihdamı konusunda da AB ortalamalarının çok uzağındayız.
* Çocuk ve yaşlı bakımı kadının asli görevi olarak algılanıyor.
* TÜSİAD olarak bir ulusal kadın istihdamı politikasına ihtiyaç duyulduğunu düşünüyoruz.
* Siyaset alanında da kadınların temsili yetersiz.
Güçlü siyasi idare şart
Yalçındağ, hem siyasilere hem de STK’lara çağrıda bulunduğu konuşmasını şöyle noktaladı:
“Kadın meselesi, bir demokratik anlayış meselesidir. Eğitim, istihdam ve siyasette kadınların konumunun geliştirilmesi için güçlü bir siyasi iradeye ihtiyaç var. Raporumuz, kadın-erkek eşitliğinde alarm zillerinin çaldığını gösteriyor. Herkesi, kadın-erkek eşitliğini, öncelikli bir gündem maddesi haline getirmeye davet ediyorum.”
Türk kadını eve kapanıyor
* 1988’de kadınların işgücüne katılımı yüzde 34.3 iken, 2006’da bu oran yüzde 24.9’a düştü.1988’de yüzde 31 olan kadın istihdam oranı 2006’da yüzde 22’ye geriledi.
* Eğitim alan kadınların işgücüne katılımı da son yıllarda düşüyor. 2006 yılı itibarıyla kentte eğitim düzeyi ilerledikçe kadınların işgücüne katılımı artmakta, yüzde 69.8’e ulaşmakta ancak 2000-2006 yılları arasında kentteki eğitimli kadınların işgücüne katılım oranları 1990’lı yıllara kıyasla düşüyor.
* Kentteki kadınların işgücüne katılım oranları şöyle: 1989 yüzde 79.7, 1994 yüzde 79.3, 1999 yüzde 71.3, 2000 yüzde 69.9, 2003 yüzde 69.3, 2006 yüzde 69.8. 1989 yılı ile 2006 yılları arasında eğitimli kadınların işgücüne katılım oranları arasında yüzde 9.9’luk fark var.
Kentte 100 kadından sadece 20’si çalışıyor
Raporun sunumunda dikkat çekici noktaların başında eğitimli kadınların işgücüne katılım oranlarının zaman içinde düşmesi geliyordu. Sorular bölümünde bu konu gündeme geldi. ‘Bunun nedeni muhafazakarlaşma olabilir mi?’ sorusu soruldu. ‘Eğitimli kadın neden çalışmıyor?’ dendi. Prof. Yıldız Ecevit buna şöyle yanıt verdi: “Kentlerdeki her 100 kadından 20’si çalışıyor. Köyden kente göç sürüyor. Eğitimli kadınların işsizliği artıyor. Bunun nedenleri şöyle sıralanabilir. Çocuk bakımı maliyetli. Eğer aileden destek görmüyorsa, çocuk bakıcısı ve kreş alternatifleri var ama bunlar da maliyetli. Eğitimli kadın işinden yeterli parayı kazanmıyorsa çalışmıyor. Ekonomik büyüme var ama istihdama yansıyan bir büyüme yok ve eğitimli kadın eğitimine denk bir işi ve ücreti bulamıyor. İş piyasası daraldı.”
AB Kadın Lobisi üyesi Dr. Selma Acuner kreş konusuna değindi. İş yerlerinde kreş açılmasıyla ilgili düzenlemenin yapılmamasını eleştirirken, ’Kadınlara evde otursanız daha iyi olur deniliyor’ dedi.