Türk pazarında 3’üncü büyük çay markası olan Doğuş, geçen yıl Kraft Gıda’yı aldı ve cips pazarına girdi. Şirket, az yağlı gibi yeni cips türleriyle pazarda büyüme planları yapıyor.
Doğuş Çay’ın temelleri Rizeli Süleyman ve Alpaslan Karakan kardeşler tarafından 1987 yılında atılır. Rizeli kardeşler, İstanbul’da çay satmak için yola çıkarlar. Rize’de fabrika kurarlar. Doğuş markasıyla paketli çay satışlarına ağırlık verirler. Ve yıllar içinde adım adım büyümeyi başarırlar. Harika Karakan Batallı, Süleyman Karakan’ın kızı. O da 7 yaşına kadar Rize’de yaşamış. Tüm çocukluğu çay bahçelerinde, fabrikada geçmiş. Şimdi Doğuş Çay’ı ve aynı zamanda Doğuş’un yeni girdiği alanlardaki büyüme hedeflerini gerçekleştirmek için çalışıyor. Aslında bu arada yalnızca Doğuş Çay demek eksik olacak. Doğuş Çay’ın 5 çay işleme, bir paketleme fabrikası dışında iki cips fabrikası, bir salça bir de şeker fabrikası var.
- Çay alanına baktığımızda gidilecek çok yol var mı?
1989 yılında biz fabrika kurduk. 2000 yılında poşet çaya girdik. Bu dönemden sonra aslında rekabet başladı. Rekabet yeni değil aslında ama dediğiniz gibi fiyat rekabeti yoğun. Poşet çaylar devreye girince iletişim de arttı. Firmalar ‘kendimizi nasıl farklılaştırırız’ diye baktı. Demlik poşet çay, süzen bardak poşet çaylardan tutun da bitki-meyve çaylarına kadar sürekli yenilik olmaya başladı. Biz her yıl yeni çaylar çıkarıyoruz. Tüketicinin algısını hızlı ölçüp çok kısa zamanda yenilik yapabiliyoruz.
En iyi çay 0 numaralı çay
- Bunlar yeter mi?
Yetmez. Hep yenilenmek şart. Bu arada dünya trendlerini de takip ediyoruz. Özellikle ambalaj konusunda çok yenilik oldu.
- Demlik poşetteki farklı mı?
Farklıdır. Hızlı renk koku vermesi için Kenya ve Seylan’ın çayları ve Türkiye’nin en kaliteli çayı dediğimiz ‘0‘ numaralı çaylar vardır demlik poşetler içinde.
- Numaralandırma nasıl oluyor?
Evet. Özünde aynı bitki var. Üretim sırasında harmanlama sırasında farklılık oluyor. Sıfır, bir numara ve 5 numaraya kadar gider çayın kalitesi. Sıfır, 1, 2 numaralı çaylar en kaliteli çaylardır. Körpe ve taze yapraklar elenir, bunlar da sıfır, bir ve iki numaralı çaylarda olur.
- 2013 yılında cips pazarına girdiniz. Kraft Gıda’yı aldınız. Cipste hedefleriniz nedir?
2013 yatırım yılıydı. Cipste iki oyuncu var. Biz yeni girdik bir markayı alarak. Sektörde payımız yüzde 15. Kraft’ın fabrikası Pendik’te. Biz Kraft’ı almadan önce cips işine girmeye karar vermiştik. Aksaray’da fabrika kurmuştuk. 2013’ün ikinci çeyreğinde atılım oldu bizim için. Kendi markamızı yaratmaktansa güçlü bir markayı almaya karar verdik. Aldığımız markanın kapasitesi 30 bin ton cipsti, bizim fabrika da 25 bin ton kapasiteli. Cips pazarı büyüyor. İlgi artıyor. Şu anda cironun yüzde 25’i ihracattan geliyor. Yeni bir reklam kampanyamız da başladı.
Büyüme sürecek
- Sağlıklı yaşama ilgi artarken cips tüketimi artıyor mu?
Cipse sağlıklı denilemez ama insanların kendi şımartacağı, mutlu edeceği, keyiflendireceği anlar oluyor. Bizim ürünlerin hepsi kızartma değil, fırınlanmış ürünler. Bu arada çok yeni bir ürünümüz çıkacak çok daha az yağlı. Bu arada Aksaray fabrikası kuruldu. 2013 yılında 57 milyon liralık yatırım yaptık. 2014’te büyümeye devam edeceğiz.
ÜNİVERSİTE VE ONKOLOJİ HASTANESİ YAPTIK
- Karadeniz, çay deyince hemen aklıma kadınlar geliyor... Kadınlara yönelik bir sosyal sorumluluk projeniz var mı?
Haklısınız. Yamaçlar dik, kadınlar arı gibi çalışıyor. Teyzelerim sabah 06.00’da kalkıp çay topluyor. Rize’de sosyal sorumluluk projelerimiz oluyor. Eğitimle ilgili eksikler var. Biz bir ilkokul, bir üniversite ve onkoloji hastanesi açtık. Çok ihtiyaç vardı. Eski fabrikamız üniversite oldu.
HANE BAŞI ÇAY TÜKETİMİ 7.5 KİLO
- Şimdilerde herkes sağlığına dikkat ediyor. Yeşil çay tüketimi artıyor gibi geliyor bana. Rahatlatan, sindirime yardımcı olan çayların tüketimi artmıyor mu?
Doğru. Sağlık trendi doğrultusunda fonksiyonel çaylar büyüyor. Çok ilgi var, bilinç var. Naneli form çayı gibiÖBizde de 28 seçenek var. Rakiplerimizde de çok seçenek var. Rekabet çok yoğun. Biz de rakiplerin yapmadığını yapmaya çalışıyoruz. Çok araştırma yapıyoruz, uzmanlarla bir araya geliyoruz.
- Bu kadar fazla çeşit kafa karışıklığı yapmıyor mu? Yeşil çayın limonlusu, yaseminlisi v.s...
Bu kadar çay biraz kafa karışıklığı yapıyor. Ancak ıhlamur, adaçayı, kuşburnu hep satılıyor. Melisa da çok satıyor artık. Yakında yeni çeşitlerimiz de olacak bitki ve meyve çaylarında.
- Türkiye’de kişi başına düşen çay tüketimi ne kadar?
Türkiye’de 220 bin ton çay üretiliyor ve satılıyor. Hane başı tüketim 7.5 kilo. Günde en az 3 bardak çay içiliyor Türkiye’de.
- Çayın ömrü tükeniyor Türkiye’de. Mevcut tarım yöntemleriyle devam edersek çay üretemez hale geleceğiz. Siz Doğuş Çay olarak bu konuda ne yapıyorsunuz?
Çiftçileri bilgilendiriyoruz. Budama konusunda özelikle çok çalışma yaptık. Her sene yüzde 25 budama yapılıyordu, artık yüzde 10’u budanıyor. Renove etmek için yapılıyor bu. Erozyon eğitimi veriyoruz. Kimyasal gübrelerin nasıl kullanılacağıyla ilgili bilgilendirme yapıyoruz. Organik gübre kullanılmasını öneriyoruz. Budama yapılmış çay bahçelerinin topraklarının 5 cm derinliğinde çapalanması gerekiyor. Erken hasat eğitimi de veriyoruz. 15 aktif ziraatçimiz var. Her noktaya gidiyoruz.
33 bin kişiden çay aldık
- Kaç fabrikanız var?
5 yaş çay fabrikamız var. Dünyanın en büyük yaş çay kapasiteli fabrikaları bunlar. Hepsi Rize’de. Türkiye’de hasat zamanı sınırlı. Mayıs’ta başlıyor ve Eylül’de bitiyor. 5 çay fabrikamız dışında Ordu’da da paketleme fabrikamız var. Çayda ihracatımız yeni yeni artıyor. Biz cips üretimine yeni başladık. Çayın ihracatı da cipsle birlikte başladı.
- Nerelere ihracat yapıyorsunuz?
Almanya ve Arnavutluk’a çay ihracatı yapıyoruz.
- Doğuş Çay’ın pazar payı ne kadar?
3’üncü oyuncuyuz. Çaykur’un payı büyük. Daha sonra Unilever geliyor Lipton markasıyla, aramızda çok az fark var. Hemen ardından biz geliyoruz.
- Kaç çiftçiyle çalışıyorsunuz?
Bizim de 50 bin kayıtlı kişimiz var. Biz bu sene 33 bin kişiden çay almışız. Bu 33 bin aile demek.
- Filiz çay çok tercih ediliyor değil mi?
Türkiye’de öyle. Hafif kahvaltılık çay kırmızı dediğimiz tiryaki çayıdır. Biz ürünlerin üzerine yazıyoruz bunları. Filiz çayı seviyor Türk halkı. Yüzde 93 zaten dökme çay alıyor Türkiye’de. Yüzde 5 demlik çay, yüzde 1 süzen poşetler geliyor.
- Bitki ve meyve çaylarının yüzdesi çok mu düşük?
Yüzde 1 de bitki ve meyve çayları. Türkiye’de demlik poşet çay pazarı büyüyor. Demleme çay seviyor Türkiye’de tüketiciler. Demlik poşet de olsa biraz demlenmesi şart.