12 dilin konuşulduğu Anadolu Sağlık Merkezi’ne tüp bebek için ABD’den gelen hasta var

Haberin Devamı

Gebze’de Sağlık Köyü mantığıyla yola çıkan Anadolu Grubu, Anadolu Sağlık Merkezi ile sağlık yatırımında referans hastane olma vizyonu taşıyor. Bu yıl hastaneye 12 milyon dolarlık yatırımla Kemik İliği Nakli Merkezi eklendi. Oteli de olan merkezde yakında Hemşirelik Yüksek Okulu ve üniversite de açılacak. Anadolu Sağlık Merkezi, cirosunun yüzde 25’ini uluslararası hastalardan sağlıyor

Merkezin Genel Müdürü Hasan Kuş, “Birleşmiş Milletler gibi burası... 24 saat yabancı hastaların her sorunuyla ilgilenen çalışanlarımız, Bulgarca’dan Kırgızca’ya 12 farklı dilde konuşan tercümanımız var. En fazla yabancı hasta Bulgaristan, Romanya, Azerbeycan, Irak ve Kazakistan’dan geliyor. Bu ülkeleri Rusya, Gürcistan ve İran izliyor. Geçen yıl tüp bebek için ABD’den 34 hasta geldi” diye konuştu

Anadolu Grubu’nun sağlık yatırımı Anadolu Sağlık Merkezi kurulduğundan bu yana adım adım büyüyor. Gebze’de Sağlık Köyü mantığıyla yola çıkan Anadolu Grubu sağlık yatırımında referans olma vizyonu taşıyor. Geçtiğimiz hafta hastanenin Genel Müdürü Hasan Kuş ile buluştuk. Bu yıl hastaneye Kemik İliği Nakli Merkezi eklendi. 12 milyon dolarlık bir ek yatırımla hayata geçen bu merkez ilik nakli hastalarına uluslararası standartlarda hizmet veriyor, birçok anlamda da Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyor. Sağlık Köyü’nde hastane dışında bir de otel faaliyet gösteriyor. Yakında ise bu köy büyüyecek. Hemşirelik Yüksek Okulu ve üniversite yatırımları da grubun hedefleri arasında.

Anadolu Sağlık Merkezi ‘referans hastane olacağız’ felsefesiyle kuruldu. Gebze’desiniz. Başlarda hastanenin yeri çok konuşuldu. Ayakta hastalar için zor bir yer, uzak... Hastane zaman içinde kanser ve kalp gibi alanlarda ön plana çıktı. Siz 4-4.5 yıldır görevdesiniz. Referans hastane olmak için neler yapıyorsunuz?

Dediğiniz gibi buranın vizyonu referans merkezi olmaktı. Bu vizyonun içini doldurmak için çalıştık. Hastanemiz karmaşık tedavilerin ve kolay yapılamayan tedavilerin, ameliyatların adresi olsun istedik. Birtakım stratejiler oluşturduk. Aslında iki boyut vardı önümüzde. Bunlardan biri söylediğim gibi karışık ve zor tedavilerin ameliyatların merkezi olmak, diğeri de uluslararası hastalara da hizmet vermek.

Karmaşık tedavilerden ne anlamamız gerekiyor?

Örneğin, biri kemik iliği nakli. Onkoloji tedavilerinin en kritik noktalarından biridir. Birtakım kanser türleri ancak ilik nakliyle tedavi ediliyor. Biz Johns Hopkins’in merkezine gittik, uzun süre çalışma yapıldı.

Odalar ameliyathane gibi

Üniversite hastanelerinde de yapılıyor kemik iliği nakli...Nedir burada farklı olan?

Her hastanınn kaldığı oda ameliyathane gibi hazırlandı. İlik naklinde bağışıklığı baskılayıcı tedaviler verildiği için hastalar 1-1.5 ay da hastanede kalıyorlar, odanın hijyen koşulları çok önem taşıyor. Hava akımıyla ortalıkta partikül kalmamasını sağladık. Hem odada hem de merkezin koridorlarında. Ameliyathane ortamı sağlandı. Bunun dışında her türlü gerekli sağlık hizmeti orada veriliyor. Hasta başka yerlere asla taşınmıyor.

Büyüklüğü ne kadar?

22 yataklı iki katlı bir merkez yaptık. Bu tür merkezler var ama alt yapı olarak üstünüz. Kayseri’de bir merkez var bunun gibi. Bizim merkezimiz odaların ameliyathane koşulları taşıması bakımından farklılık taşıyor. Bu merkez tamamen doldu hemen. Hemşire sayısını artırmak gerekti.

Hemşirelerin de farklı bir eğitimden geçmesi gerekiyor değil mi?

Evet. Hemşirelerin bu alanda eğitimi de 4 ay sürüyor. Özel hemşirelik gerektiriyor.

Çocuklara da hizmet veriliyor mu bu merkezde?

Şu anda erişkinlere hizmet veriyoruz. Ama pediatrik kemik iliği naklini başlatmak istiyoruz. Pediatrik hematolog arıyoruz. Ne yazık ki bu alanda hekim bulmakta zorlanıyoruz.

Doğrusu son zamanlarda otel gibi hastaneler açıldı. Hizmet harika ama ortalıkta nitelikli doktor yok. Bu herkesin şikayeti...

Bir hastane hizmetinden söz ediyorsak tabiki öncelikle o hizmeti verecek doktorlarınızın olması gerekiyor. Bu seçimi de iyi yapmalısınız. Hastane yatırımı bina yapmak değildir. Sağlıkta en önemlisi işinizi yetkin insanlarla yapacaksınız.

Anadolu Sağlık Merkezi hızla büyüdü... Kampüs gibi oldu. Kaç bina var burada?

5 bina var. Ana bina ayaktan hasta alan bölüm, ikincisi ameliyathane ve yoğun bakım binaları, diğerleri yatan hasta binaları ve kemik iliği nakli binası.

Almanya, Rusya ve İsrail rakip

Siz konuşmamızın başında uluslararası hasta hedefini söylediniz. Bu çok söyleniyor. Tıp turizminden söz ediliyor bir süredir. Neden gelsin yabancı hastalar Türkiye’ye?

nedenle uluslararası hasta geliyor. Biri ülkelerinde yeterli sağlık hizmeti olmayanlar, ikincisi kalite, üçüncüsü de fiyat. Biz bize komşu ülkelerde sıkıntı çekmiyoruz. Türkiye’yi biliyor komşular. Ancak Ortadoğu ülkeleri bize akıyor gibi bir durum da yok.

Hangi ülkeler Türkiye’nin rakibi?

Almanya bir numaralı merkez, tarihsel nedenlerle Moskova ve etnik ilişkiler nedeniyle İsrail hasta çekiyor. Biz bu ülkelerle yarışıyoruz. Kendimizi ispat etme yarışı içindeyiz.

Nedir şu andaki durumunuz? Hastalarınızın ne kadarı yabancı?

2007’de ciromuzun yüzde 4.5’ini uluslararası hastalar yaparken, şimdi ciromuzun yüzde 25’ini uluslararası hastalardan yapıyoruz.

Yabancı hastalar en çok hangi nedenlerle sizi tercih ediyor?

Bize en çok onkoloji hastaları geliyor. Yarısı onkoloji hastaları. Biz bu alanda referans merkezi algısındayız. Tüm hekimlerle tam zamanlı çalışıyoruz. Kalp sağlığı, kalp cerrahisinde de yoğun trafiğimiz var. Girişimsel kardiyoloji hizmetlerimize talep de arttı. Beyin cerrahisi, ileri laparoskopik cerrahisi, ortopedi hastaları, tüp bebek...

Tüp Bebek için nerelerden geliyorlar?

Farklı yerlerden... Geçen yıl 34 hasta yalnızca Amerika’dan aldık.

Amerika’dan neden geliyolar, kolay tüp bebek yapmak Amerika’da.

Bu alanda fiyat uygun. Tüp Bebek Bölüm Başkanımız aynı zamanda Yale Üniversitesi’nde de Bölüm Başkanı, iki haftada bir geliyor. Prof. Aydın Arıcı çok değerli bir uzman. Kalp cerrahisinde California Mayo Klinik’ten buraya gelen Prof. Dr. Sertaç Çiçek...Bir miktarda ağız ve diş sağlığı hastamız var.

Sağlık reformu yaptı hükümet. Son yıllarda çok değişiklik oldu. Siz SGK’dan çıktınız? Neden?

Sağlık reformu birçok olumlu adımı beraberinde getirdi ancak SGK ile ekonomik kriz üst süte geldi. Biz hastane olarak oradan çıktık. Hükümet sağlık konusunda reform yaptı. Hastaneler birleştirildi, verimlilik açısından doğru yaklaşım... Hekim kadrosundan maksimum yararlanmak üzere düzenlemeler yapıldı. Ben devletten geliyorum. Uzun yıllar devlette çalıştım. Sabah 05.30’da muayene olmak için kuyruğa girersiniz, buna rağmen gün içinde muayene edilip edilmeyeceğiniz belli değildi. Birçok olumlu hizmeti getirmekle beraber sorunları da yok değil. Sağlık sonuçlarında Türkiye’nin kıpırdanmalar oldu. Hâlâ çok gerilerdeyiz ama kıpırdanma var. Daha da ne yapabiliriz derken, maliyet duvarına dokunuldu. Ekstra hizmetler verilince maliyetler çok arttı.

Yalnızca siz değil, birçok özel hastane SGK’lı hasta kabul etmiyor... Ne yapılmalı?

Ben özel sağlık sigortasından daha çok yararlanmak gerekir diye düşünüyorum. Yüzde 2 Türkiye’de oran. Avrupa ülkelerinde en az yüzde 10 oranları var. Özel sağlık sigortasının özendirilmesi lazım.

Bunu yük olarak algılıyor çoğunluk, yüksek geliyor tutarlar...

Özel sağlık sigortasını konumlamak için esnekliğe ihtiyaç var. Alttaki rakam devletin ne kadar gücü yetiyorsa, diğer rakamı üstüne sen ya da sağlık sigortan tamamlayabilir. Sektörün canlanması ve zarar etmemesi için özel sağlık sigortası kullananların yüzde 5’e en az ulaşması gerekiyor.

Suistimal yok mu bu konuda... Hepimiz yaşıyoruz. Bir özel hastaneye gittiğimizde eğer özel sağlık sigortamız varsa yapılacak tüm tahliller, tetkikler isteniyor. Nasıl olsa sigorta ödüyor, diye düşünülüyor... Esas bu yanlış değil mi?

Bahsi konu hastane tetkiklerden doktorlarına pay veriyor mu?

Verenlerin olduğunu biliyoruz.

Bu tarz hastaneler var. Ben şanslıyım, böyle bir hastanede çalışmıyorum. Bir hekim karşısına hastayı aldığında SGK’lı mı özel sağlık sigortalı mı bunu bilmesine gerek olmamalı. Ne gerekiyorsa onu yapmalı. Esas sağlık hizmetinde önemli olan budur...

Aile hekimliği uygulanabilecek mi?

Bence önemli bir uygulama. Yalnızca sıkıntı yaşanıyor çünkü Türkiye’de ölçek çok büyük. Bu da doğal, çok iddialı bir iş, şu sıralar patinaja düşüldü ... Sanırım bir çalışma yapılır.

TEMBELLİK HAKKIMIZ YOK

Hastane yöneticisi olarak doktorlar kadar yoğun musunuz? Size de dost sohbetlerinde hep sağlık mı soruluyor?

Ben 6 gün çalışıyorum. Telefonum 24 saat açık. Ayda iki üç hafta sonu iş seyahatlerinde oluyorum. O söz ettiğiniz sorular hayatımızın bir parçadı. Eşim de dermatolog, ona daha çok soru geliyor. Çalışma konusuna gelince, Türkiye’nin çok çalışması lazım. Bizim tembellik hakkımız yok bence. Ben müzikle kendimi rahatlatıyorum. Arabada müzik dinlerim, yurtdışı seyahatlerinde mutlaka cd’ler alırım. 9 yaşında oğlum, 11 yaşında da kızım var. Onlarla elimden geldiğince zaman geçiriyorum.

Sırada hemşirelik yüksek okulu ve üniversite var

Ne zaman açılacak üniversite?

Üniversite projesi yürütülüyor. Çok çalışılıyor bu konuda. 3 yıl içinde olur... Ana kampüs de burada olacak. 200 dönümlük bir arazi burası. Yalnızca şu anda 70 dönümü kullanılıyor.

Otel de var...

41 odalı otelimiz var, hep dolu. Hasta yakınları kalıyor.

İstanbul dışından gelen hasta oranı nedir?

Ameliyatlarda yüzde 10 oldu. Sene sonuna kadar yüzde 15 olmasını bekliyoruz.

Yurtdışından ve şehirdışından gelen hastalar aynı ilgiyi görüyor mu?

Bizi Erzurum’dan arayan hastaya çağrı merkezi yardımcı oluyordu, Gürcistan’dan arayan hastaya özel bu işle görevli arkadaşlarımız hizmet veriyordu, uçak biletleri ayarlanıyordu. Şimdi yurtiçinden gelen hastalara da hizmet veriyoruz. Bugün burada 38 hasta var İstanbul dışından gelen.

Uluslararası hasta bölümünüzü bir kez ziyaret ettim, çok renkliydi... Farklı milletlerden hastalar vardı...

BM gibi burası... 24 saat yabancı hastaların her sorunuyla ilgilenen çalışanlarımız var. 12 farklı dilde tercümanımız var. Bulgarca’dan Kırgızca’ya farklı dilleri konuşanlar var...

Vizelerin kalkması hasta sayınızı artırıyordur...

Vizelerin kalkması çok iyi oluyor. Ama beklenildiği gibi değil. Suriyeli hastamız oluyor ama patlama yok, onlar kendilerine daha yakın ülkelere gidiyorlar. Ürdün’e gidiyorlar Şam’dan.

En çok hastayı hangi ülkelerden alıyorsunuz?

En yoğun Bulgaristan, Romanya, Azerbeycan, Irak ve Kazakistan bu 5’i hepsinin önünde. Rusya, Gürcistan ve İran ise bu ülkeleri takip edenler...

Türkiye’de hemşire ihtiyacı var

Hemşirelik Yüksek Okulu da açılacak mı?

Burası kurulurken Hemşirelik Yüksek Okulu da tasarlanarak yapıldı. Üniversite gerekiyor ve hemşirelik yüksek okulu da çok önemli. Çok odaklandık biz hemşirelik konusuna. Sağlık hizmeti konusunda ne zıplama etkisi yaratır? Bunu çok araştırdık. Hekimlerimiz deneyimli, bilgili ama hemşirelik konusunda zıplamaya ihtiyaç var. Biz direkt bu alandaki eğitimimizi Johns Hopkins’ten aldık. 1.5 yıldır burada bizimle olan Johns Hopkins’ten gelen bir uzman da var.

Türkiye’de hemşire açığı var değil mi?

Hemşire sayısı da az, nitelikleri de düşük. Türkiye’de hiçbir hemşire işsiz kalmaz. En uzun iki hafta içinde iş bulur.

DİĞER YENİ YAZILAR