Gazete Vatan Logo

Obezite, diyabet ve tansiyon hastaları dikkat! Risk artıyor

Son yıllarda yapılan çalışmalara göre obezite, diyabet ve tansiyon hastalarının böbrek kanserine yakalanma riski daha fazla. Erken teşhisin hayati öneme sahip olduğunu söyleyen uzmanlar, cerrahi süreçlerle ilgili önemli uyarılarda bulundu.

Obezite, diyabet ve tansiyon hastaları dikkat! Risk artıyor

YASİN ARSLAN | gazetevatan.com

Ağırlıklı olarak erkeklerde görülen böbrek kanserinin görülme sıklığı kadınlarda da artmış durumda. Ürolojik kanserler arasında en sık görülen ilk 3 kanser arasında yer alan böbrek kanseri gelişiminde özellikle tütün kullanımının önemli bir etken olduğunu dile getiriliyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Berkan Reşorlu, böbrek kanserinin nedenleri, belirtileri, tanı ve tedavi yöntemleri hakkında merak edilenleri tüm ayrıntılarıyla gazetevatan.com’a anlattı.

Böbrek kanserinin hücrelerin kontrolsüz çoğalması ve anormal şekilde büyümesi ile ortaya çıktığını belirten Reşorlu, “Böbrek tübüllerinden gelişen Renal Hücreli Kanser en sık görülen böbrek kanseri tipidir. Çocuklarda izlenen Wilms Tümörü, böbreğin toplayıcı sisteminden gelişen Ürotelyal Karsinom, böbreğin kas, yağ gibi yumuşak dokularından gelişen renal sarkom ve böbrek lenfoması böbreğin diğer kötü huylu tümörleridir” dedi.

BÖBREK KANSERİNDE RİSK FAKTÖRLERİ

Böbrek kanserinin neden oluştuğunun tam olarak tespit edilemediğini dile getiren Reşorlu, “Bu risk faktörleri arasında ileri yaş, erkek cinsiyet, ailede böbrek kanseri öyküsü, sigara ve alkol kullanımı, obezite, diyabet, hipertansiyon, kronik böbrek hastalığı ve toksik kimyasal ajanlara maruziyet sıralanabilir” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Obezite, diyabet ve tansiyon hastaları dikkat Risk artıyor

BU BELİRTİLERE DİKKAT!

Reşorlu, böbrek kanserinin klasik belirtilerinin idrardan kan gelmesi, yan ağrısı ve ele gelen kitle olarak bilindiğine dikkati çekerek, “Ancak bu belirtiler hastaların ancak yüzde 10-15’lik küçük bir kısmında izleniyor. Hastalık çoğu zaman erken evrede belirti vermeden sinsi bir şekilde ilerlemekte, son evrelere ulaşıp çeşitli organlara sıçradığında kemik ağrısı, kilo kaybı, öksürük, sarılık, iştahsızlık ve yorgunluk gibi şikayetlere neden oluyor. Erken evrede tanı konulan hastaların büyük kısmı başka bir nedenle yapılan radyolojik görüntüleme yöntemleri sırasında rastlantısal olarak saptanıyor. Erken tanı ile yüzde 85’in üzerinde sağkalım sağlanması nedeniyle, özellikle aile öyküsü olan ve risk faktörü taşıyanların rutin ürolojik kontrollerini aksatmaması oldukça önemlidir” dedi.

Haberin Devamı

"AMELİYAT EN ÖNEMLİ YÖNTEMDİR"

Böbrek kanseri ameliyatlarının diğer tüm cerrahi girişimlerde olduğu gibi çeşitli riskler taşıdığını ifade eden Reşorlu, “Bu riskler; kanama, organ yaralanması, emboli gibi cerrahiye bağlı oluşabilecek komplikasyonlar, ameliyat sonrası enfeksiyon, kanama, tümör nüksü gibi riskler ve anesteziye bağlı oluşabilecek komplikasyonlardan oluşuyor. Böbreklerin derin yerleşimli, ana damarlara çok yakın ve oldukça yoğun kanlanan organlar olması sebebiyle ameliyatları çeşitli riskler barındırıyor. Ancak cerrahi tedavi böbrek tümörlerinde en önemli ve küratif tedavi seçeneğini oluşturuyor. Bu nedenle bu konuda tecrübeli cerrahlar tarafından, en uygun teknikle ve donanımlı hastanelerde bu işlemin yapılması oldukça önemlidir” uyarılarında bulundu.

DİKKAT ÇEKEN YAYILMA HIZI UYARISI

Böbrek tümörlerinin büyüme hızının ve yayılma potansiyelinin kanserin patolojik özelliklerine göre değişkenlik gösterdiğini belirten Reşorlu, şunları söyledi:

Haberin Devamı

“Bazı tümörler son derece yavaş seyirli seyrederken, agresif özelliklere sahip tümörler hızlı bir şekilde büyüyüp metastaz yapabilmektedir. Kanser hücreleri komşuluk yoluyla direk büyüyerek, lenfatikler veya kan damarları aracılığıyla yayılım (metastaz) yapabiliyor”

KANSER HANGİ DURUMLARDA NÜKS EDER?

Reşorlu, her kanserde olduğu gibi böbrek kanserlerinde de tedavi sonrası nüks görülebileceğini belirterek, “Kanser hücreleri cerrahi müdahale veya diğer tedavi yöntemleri sonrasında böbrekte veya vücudun diğer bölgelerinde kalan hücrelerden tekrar çoğalabilirler. Böbrek tümörleri uzun yıllar sonra bile nüks edebilme potansiyelinden ötürü ömür boyu takip edilmesi gereken tümör tiplerindendir. Erken evre böbrek kanserinde daha ileri evrede olanlara göre nüks oranları daha düşüktür” dedi.

"HER DAİM İYİMSER OLUN"

Böbrek kanseri hastalarına her zaman iyimser olmaları yönünde tavsiyede bulunan Reşorlu, şunları söyledi: “Erken evrede saptanmış böbrek içine sınırlı kitlelerde cerrahi tedaviyle zaten büyük oranda kür sağlanmaktadır. İleri evre hastalıkta ise cerrahiye ek olarak uygulanan hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapi sayesinde son yıllarda bu hastalığın tedavisinde önemli gelişmeler sağlanmış ve etkili yanıtlar elde edilmeye başlanmıştır.”

Haberin Devamı