Şampiy10
Magazin
Gündem

Zulümle abat olanın sonu berbat olur

.

ABONE OL
Vatan Haber

SORU: Bir arkadaşım, “Osmanlı’nın hatası, gittiği coğrafyalardaki toplumlara Türkçe’yi dayatmamış olmasıdır” dedi. Ona, dayatmanın İslâm’a aykırı olduğunu söyledim. Araplar da Talas savaşından sonra Türkler’e ve Çinliler’e Arapça’yı dayatmamışlar. Ama K. Afrika’da şu anda anadil Arapça’dır. Dinimizin hükmü nedir? (Ali Manisalı)

CEVAP: Rum Suresi’nin 22’nci ayetinde, “O’nun ayetlerinden biri de göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin değişik olmasıdır. Şüphesiz bunda, bilenler için ibretler vardır” buyurulmak suretiyle insanların dil ve renk farklılıklarının Allah’ın olağanüstü bir fiili olduğu belirtiliyor. Hucurat Suresi’nin 13’üncü ayetinde de insanların çeşitli uluslardan yaratılmış olması, Allah’ın yaratma yasası olarak gösteriliyor. Kur’ân, inanç değiştirmeleri için insanlara baskı yapılmasına müsaade etmediği gibi Allah’ın yaratışına müdahaleyi de şeytan iğvası olarak tanımlamaktadır (Nisa: 119). Şimdi Allah’ın olağanüstü bir fiili olan dile müdahale, Allah’ın doğal yaratma yöntemine müdahale sayılır. Bu, asla caiz değildir. İşte bunun için Müslümanlar, insanları ne din ne de dil değiştirmeye zorlamamışlardır.

Kuzey Afrika’da Müslümanların, dil değiştirmek için halka baskı yaptıkları kanaatinde değilim. Çünkü oraya Müslümanlar büyük ordularla gittiler ve bölgeye yerleştiler. Bu orduların ardından oluk oluk halk buralara göçtü. Berberce konuşan halkla Arapça konuşan halk yan yana yaşarken elbette resmi dil, devleti yönetenlerin dili olan Arapça’ydı. Halk arasında da din dili olan Arapça git gide yayılarak aslında Arap olmayan geniş halk kitleleri de bu dili konuşmaya başladı. Fakat bu zorlama veya baskıyla değil, doğal biçimde oldu. Ama hâlâ Cezayir’in içlerinde yaşayan Berber kabileler kendi dilleri olan Berberce konuşuyor. Osmanlı’nın gittiği ülkeler ise bir yandan Arapça konuşan Müslüman ülkeler, bir yandan da Avrupa dillerini konuşan Hıristiyan ülkelerdi. Osmanlı, insanların dinine ve diline müdahale etmemekle İslâm’ın ruhuna uygun hareket etmiştir. Zaten dil değiştirmeye zorlamış olsaydı insanlar alıştıkları dil gibi temel değerlerini kolay kolay bırakamaz, isyan ederlerdi. Hiçbir rejim baskıyla devam edemez. Zulümle abat olanın sonu berbat olur.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Barışa, kardeşliğe ihtiyacımız var...
  2. İnsan hakları- 3
  3. İnsan hakları- 2
  4. İnsan hakları
  5. Kur’ân’ın indirildiği, bin aydan daha hayırlı gece
  6. Kur’ân’ı düşünmeden kelime kalıplarına takılanların durumu
  7. Hiç iyilerle kötüler, inananlarla inanmayan bir olur mu?
  8. Kur’ân ve evrensel mesajı-4
  9. Kur’ân ve evrensel mesajı-3
  10. Kur’ân ve evrensel mesajı-2

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.