Yüce Allah’ın en güzel isimleri
.
SORU: Esmâülhüsnâ adıyla (Allah’ın 99 adı) bildiklerimiz yüce Allah’ın özel isimleri midir yoksa sıfatları mı? Bu konuda bilgi verir misiniz?
CEVAP: “En güzel isimler Allah’ındır. O’na onlarla dua edin ve O’nun isimleri hakkında eğriliğe sapanları bırakın. Onlar yaptıklarının cezasını çekeceklerdir” (Araf: 39/180), “Allah ki, O’ndan başka Tanrı yoktur. En güzel isimler O’nundur” (Taha: 45/8). Birinci ayette, en güzel isimlerin Allah’a ait olduğu, onlarla Allah’a dua edilmesi hususunda doğrudan sapanların bırakılması ve Allah’ın isimlerini gerçek anlamlarından saptıranların cezalandırılacağı bildirilmekte, ikinci ayette de en güzel isimlerin Allah’a ati olduğu tekrar vurgulanmaktadır.
“En güzel isimler” tabiri, geneldir. Bir sayı söz konusu olmadan bütün güzel isimlerin Allah’a ait olduğunu ifade eder. Kur’ân-ı Kerim’de Allah hakkında kullanılan isim ve sıfatların toplamı 99 olduğundan, Müslümanlar arasında Allah’ın 99 ismi olduğu kanısı yerleşmiştir. Allah’ın 99 ismi olduğuna dair bir de hadis rivayet edilmiştir: “Allah’ın 99 adı vardır, yüzden bir eksiktir. Kim bunları sayarsa cennete girer. Allah tektir, teki sever” (Buhari, Daavat: 69; Müslim, Zikir: 5, 6; İbn Mace, Dua: 10; Tirmizi, Daavat: 82; İbn Hanbel, Müsned: 2/258).
Kanaatime göre bunlar, Allah’ın, sadece Kur’ân-ı Kerim’de geçen isim ve sıfatlarıdır. Allah’ın isim ve sıfatlarının bunlardan ibaret olduğu, bunların dışında Allah’ın isim ve sıfatı bulunmadığı anlamına gelmez. Hadis-i şerifte de kendileriyle dua edildiği zaman duanın kabul edileceği isimler sayılmıştır. Bu hadis de Allah’ın 99 ismi dışında bir isim ve sıfatı olmadığı anlamını taşımaz. Allah’ın tecellileri gibi sıfatları da sonsuzdur. Allah kelimesi, yüce yaratıcının özel ismidir. Bunun dışındaki isimler, Allah’ın sıfatlarını bildiren sıfat-isimlerdir. Bu konuda geniş bilgi için “Kur’ân Ansiklopedisi” adlı eserimin “El-Esmâul-husnâ” maddesine bakmanız gerekir.
Hacı Muharrem Hilmi Efendi
SORU: “Görünmez Âlemin İzleri” adlı kitabınızda, Muharrem Hilmi Efendi’nin ilahi aşka dönüşen hikâyesini okudum. Aşkı ve âşıkları biraz olsun tanıyan birisi olarak çok etkilendim. İnanın yatağa girinceye kadar ağladım. Gece 03.00’te kalktım. Tekrar okudum. Yine ağladım. Muharrem Hilmi Efendi’nin ruhuna Fatiha ve İhlas okudum. Allah sizin ömrünüzü uzun, hizmetlerinizi daim eylesin. (Doç. Dr. Hidayet Işık / Selçuk Üniversitesi)
CEVAP: Hidayet Bey, e-mailinizden mütehassis oldum. Hacı Muharrem Efendi, zamanımızın Hz. Mevlânâsı’ydı. Tertemiz bir mecazi aşktan, tarikatla tutuşturulan ilahi aşkla olgunlaşmış, dört pirden çileler çıkarıp kanaatime göre velayet mertebesinin zirvesine ulaşmıştı. Riyadan, dünya yığmaktan, kibir ve gururdan uzak bir mana eriydi. Düşüncelerimin temeli ona dayanır. Büyük insandı, aydın insandı, dinin ruhunu yaşayan insandı.