Şampiy10
Magazin
Gündem

Yeni Müslüman olan Avusturyalı bayanın mektubu

.

ABONE OL
Vatan Haber

SORU: Ben yeni Müslüman olmuş Avusturyalı bir bayanım. Dinimizi daha çok öğrenmek, surelerin anlamlarını kavrayabilmek adına yüce kitabımızın Türkçe anlamını okumaya başladım. Bir gün Fetih Suresi’nde, Peygamber Efendimiz’le insanların ağaç altında biatlaştıkları zaman Allah’ın onlardan razı olduğu ayetini okuyunca elimi göğsüme koyup hafif öne doğru eğildim ve salavat getirdim. Bir sohbet grubunda bayanların salavat getirirken böyle yaptıklarını görmüştüm. Oradan aklımda kalmış olacak ki, salavat getirirken bunu hep yapmaya başladım. Takip eden gecelerin birinde sizi rüyamda gördüm. Beni ikaz ediyordunuz. Diyordunuz ki: “Onlar yapıyorlar ama bari sen yapma, sana yakışmıyor.” Sonra anladım ki ben selam verir gibi öne eğiliyordum ve bu yanlıştı. Rüyamda bunu böylece ikaz ettiniz bana. Ama yine de sormak istedim. Salavat getirirken yapılan bu hareket doğru mu? İnsanlar bu hareketle “kalbimizdesin” mi derler yoksa selam mı verirler? Neden yapılır? (S. Arn.)

Sizi tevhide yönlendirmiş

CEVAP: Hanımefendi, İslâm ile şereflenmiş olmanızdan dolayı sizi kutlarım. Ayrıca İslâmi usule göre evlenmeniz de güzel ve takdire şayan. Hayırlı ve uğurlu olsun. Hayat boyu mutlu olmanızı ve her iki cihan saadetine ermenizi yüce Allah’tan dilerim. Rüyanız güzel. Sanıyorum benim şeklimde görünen manevi bir varlık sizi tevhide yönlendirmiş. Peygamberimize salavat getirmek güzel ama salavat getirirken öne eğilmek, namazdaki rükûya benzer bir saygı anlamına gelir. Allah’tan başka hiç kimsenin önünde böyle eğilmek uygun değildir. Bu baş sadece Allah’a eğilir ve O’nun huzurunda secdeye varır. Bu iki hareket saygının son sınırını işaretler. Ama halkımızın bir bölümü bunu bilmediğinden Allah’ın huzurunda eğilir gibi Peygamber’in de önünde eğilmektedirler.

Sevgi gönülden olmalıdır

Peygamber’e salavat getirirken veya ona selam verirken tapma anlamına gelebilecek her türlü hareketten sakınmak gerekir. Peygamberimiz bize bu tevhit ilkesini öğretmiştir. Onu ne kadar sevseniz o kadar iyi ama sevgi vücut hareketleriyle, eğilmeyle değil, gönülden olmalıdır. Onun bize öğrettiği biçimde “Kendisinin, önce Allah’ın kulu ve sonra elçisi” olduğunu daima hatırda tutmak gerekir. Ayrıca Türkçe’yi bu kadar güzel kullanmanız da doğrusu takdire şayandır. Selam ve sevgilerimle...

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Barışa, kardeşliğe ihtiyacımız var...
  2. İnsan hakları- 3
  3. İnsan hakları- 2
  4. İnsan hakları
  5. Kur’ân’ın indirildiği, bin aydan daha hayırlı gece
  6. Kur’ân’ı düşünmeden kelime kalıplarına takılanların durumu
  7. Hiç iyilerle kötüler, inananlarla inanmayan bir olur mu?
  8. Kur’ân ve evrensel mesajı-4
  9. Kur’ân ve evrensel mesajı-3
  10. Kur’ân ve evrensel mesajı-2

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.