Yasin Suresi 41’inci ayet
.
SORU: 1- Sehv secdesinin uygulaması nasıldır? 2- Yasin Suresi’nin 41’inci ayetininde anlatılmak istenen nedir? ( H.K.)
CEVAP: 1- Sehv secdesi, yanılma secdesi demektir. Namazda farzın zamanında yapılmamasından, vacip bir rüknün de ertelenmesinden veya terk edilmesinden ötürü gerekli olan bir telafi secdesidir. Namazın son oturuşunda Tahiyyat-Salli barikler okunduktan sonra tekrar iki secde yapılıp sağa sola selam verilir. Sehv secdesinin uygulaması böyle olmalıdır. Bizde selam verdikten sonra iki secde yapılıp yine selam verilmektedir. Böyle iki selamın anlamı yoktur. İslâm âleminin çoğunluğu selam vermeden iki secde yapıp sonra selam vermektedir. Sehv secdesi selamdan önce yapılmalıdır.
2- Yasin Suresi 41’inci ayette Allah’ın insanlara olan nimetleri sayılmaktadır. Bu nimetlerden biri de insanların nesillerinin, yükle dolu gemide taşınmasıdır. Gökte yüzen güneş, ay ve yıldızlar nasıl Allah’ın nimet ve kudretinin, ilim ve hikmetinin işaretleri ise insanların kendileriyle beraber çeşitli yerlere götürdükleri çocuklarını ve eşyalarını taşıyan gemiler de Allah’ın nimet ve kudretinin belirtileridir. Ayette “Onların” zamiri ya Kur’ân’ın muhataplarına gider, Allah’ın onların çocuklarını dolu gemide taşıması O’nun kudretinin bir belirtisi olduğu anlatılır ya da geçmiş kuşaklara gider. Zürriyet, gelecek nesil anlamına geldiği gibi geçmiş kuşaklar anlamına da gelir. Ayette zürriyetle muhatapların ataları kastedilmiştir. Buna göre ayetin anlamı, “Allah’ın, şunların atalarını Nuh’un dolu gemisinde taşıması da O’nun kudretinin belirtilerindendir” demek olur.
Başka bir görüşe göre de burada dolu gemi, istiare olarak kullanılmıştır. Bundan maksat, kadınların rahimleridir. Zürriyet de rahimlerde bulunan bebeklerdir. Şevkani’nin de dediği gibi bu son iki görüş tutarlı değildir. Ayette Nuh’un gemisi veya anne rahimleri değil, genel olarak gemi türü kastedilmiştir. Çünkü Kur’ân’ın muhataplarının görmediği Nuh’un gemisi, onlara ayet olarak gösterilmez. Ama genel olarak gemiyi herkes bilir. Yani ayette anlatılmak istenen şudur: Bütün doğa yasaları, suyun üstünde insanları ve tonlarca yük taşıyan gemilerin akıp gitmesi, Allah’ın kudretinin ve insanlara olan nimetlerinin belirtisidir. İnsanların, bu harika olaylara bakıp ibret alarak Allah’a yönelmeleri, O’na kulluk etmeleri gerekir. Her nimet verene teşekkür gerekmez mi? Bütün nimetler, temelde Allah’a dayandığına göre asıl teşekküre layık olan Allah’tır. İşte ibadet Allah’a teşekkür anlamını taşır.