Tartışmalı rivayetler
.
SORU: Bazı kaynaklarda Hz. Muhammed’in söylediği belirtilen, “Ben kimin mevlasıysam Ali de onun mevlasıdır” ve “Ben ilmin şehriyim, Ali de onun kapısıdır” hadisleri doğru mu? (Mehmet B. Ertuğrul)
CEVAP: Çeşitli hadis kaynaklarında yer alan birinci hadis doğrudur. Ancak hadisin söyleniş şartını ve zamanını iyi okuyacaksınız ki, Peygamberimizin neden öyle söylediği anlaşılsın. Yalın olarak okumak insanı yanıltır. Sad ibn Ebi Vakkas’ın anlatımına göre Hz. Peygamber, “Ali’nin üç özelliği vardır ki, onların sadece birinin bende olmasını, kırmızı develere sahip olmaktan daha çok isterim”, “Harun’un Musa yanındaki yeri ne ise Ali’nin de benim yanımdaki yeri odur” buyurmuştur.
Birkaç komutan değişmesine rağmen Hayber’in bir türlü fethedilememesi üzerine Peygamberimiz, “Bu bayrağı yarın öyle bir adama vereceğim ki, Allah’ı ve Resulünü sever” demiştir. Yine Ali için, “Ben kimin mevlasıysam Ali de onun mevlası(efendisi)dır” buyurmuştur. Hakim’in Müstedrek’inde, Taberani’nin El-Mucemul-Kebir 65/11’de Abdullah ibn Abbas’tan çıkardıkları ikinci hadis üzerinde çok tartışma vardır. Darekutnu böyle bir hadis olmadığını, Tirmizi bu sözün münker olduğunu, Buhari bunun doğru olan hiçbir yönünün bulunmadığını, Yahya ibn Main ise uydurma olduğunu söylemişlerdir. Ben de ikinci rivayetin doğru olduğu kanısında değilim.
İmrenilecek bir sevgi
SORU: Rabbim ve Hz. Peygamber konu edildiğinde göz yaşlarımı tutamıyorum. Onları düşündüğümde dünya hayatından soğuyorum. Bu haksızlıklar, kötülükler, acımasızlıklar, çelme takmalar, fesatlıklar yüzünden bazen “Allah canımı alsa da kurtulsam bu hayattan” dediğim oluyor. (Ünal Orhan)
CEVAP: Allah’a ve Peygamberimize âşık olmak ne kadar güzel. Bundan Allah’ın da sizi sevdiği anlaşılır. Çünkü Allah sizi sevmese siz O’nu sevemezsiniz. Ama hayattan bıkmak, çok sevdiğiniz Peygamber yoluna aykırıdır. Tam tersine sizin gibi düşünenlerin sayısını çoğaltmasını Allah’tan isteyin ki dünya şeytanların, çıkarcıların, edepsizlerin eline düşmesin. Büyük peygamberlerin nasıl kötülüklere direndikleri bilinmektedir. Kur’ân da Hz. Peygamber’e, “Azim sahibi peygamberler gibi sabret” buyurmaktadır.