Şampiy10
Magazin
Gündem

Seferilik ve GDO’lu ürünler

.

ABONE OL
Vatan Haber

SORU: Elazığlıyım. Sugözü köyünde babadan kalma bir evimiz var. Elazığ merkezde de kardeşlerimle bana miras kalan dükkânımız var. Veteriner olarak bakanlıkta çalışıyorum. Elazığ’a gittiğimde 15 günden az kaldığımda seferi miyim yoksa mukim mi? Diğer sorum şu: GDO’lu ürünlerde (Genetiği değiştirilmiş organizmalar) başka bitkilerden iyi özellikleri taşıyan genler alınıp diğer bitkiye transfer ediliyor. Bakara Suresi’ndeki “Bitkileri yok etmeyin” emri, bu tür uygulamayı içerir mi, bu ayetin nüzul sebebi neydi? (M. Fethi)

CEVAP: Sugözü güzel bir yerdir. Tabip Ahmet Vefik’in köyü. Keşke görebilseydim. Elazığ’a kendi evinize, baba evine gidiyorsanız seferiliğe gerek yok. Tam kılın. Aslında yarım kılmak ruhsattır. Tam kılmak daha iyidir. Çeşitli yerlerde evleriniz varsa ve her birinde de ikamet ediyorsanız seferi değilsiniz. Ama asıl ikametiniz belli bir yerde ise muvakkaten gittiğiniz yerlerde seferi olursunuz. Namazları kısaltmak Hanefi dışındaki mezheplere göre ruhsat, Hanefi’de azimettir. Ben de Elazığ’a baba evine giderim. Seferi kılmam, tam kılarım. Esasen “Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman inkâr edenlerin size bir kötülük (baskın) yapmalarından korkarsanız, namazı kısaltmanızdan ötürü size bir günah yoktur” (Nisa: 101) ayetinden açıkça anlaşılacağı üzere namazın kısa kılınacağı yolculuklar, sıradan yolculuk değil savaş seferi, eşkıya, elverişsiz hava şartları gibi insanın canına ve sağlığına zararlı, tehlikeli yolculuklardır. Bugünün güvenli ve rahat yolculuklarında namazları kısaltmaya gerek yoktur.

İkinci sorunuza gelince, ayette ekin ve nesli yok etmekle, ekinleri çiğneyip tahrip etmek kastedilmiştir. Olayın aslı şudur: “İnsanlardan öylesi var ki, dünya hayatına ilişkin sözü, senin hoşuna gider. Kalbinde olana (samimi düşüncelerini söylediğine) Allah’ı tanık tutar. Oysa o, hasımların en yamanıdır. Dönüp gitti mi (veya iş başına geçti mi) yeryüzünde bozgunculuk yapmaya, ekin ve nesli yok etmeye çalışır. Allah da bozgunculuğu sevmez” (Bakara: 204-205). Bu ayetlerin, Sakif’li Ahnes ibn Şerik hakkında indiği rivayet edilir. Bu kişi, Medine’ye gelip Hz. Peygamber’in yanında oturdu. Müslüman olduğunu, Allah’ın Resulü’nü sevdiğini söyledi. Bu hususta yemin etti. Aslında iki yüzlüydü. Bu sözleri içinden gelmiyor, ağızdan söylüyordu. Sonra Müslümanlardan bir toplumun ekinlerinin yanından geçerken hepsini yaktı, hayvanları öldürdü. İşte “döndüğü zaman başlar, ekini ve nesli yok etmeye” ibaresi buna işaret etmektedir (Taberi, 2/312). Ayetin, bitkileri iyileştirmek üzere genlerini değiştirmeyle ilgisi yoktur. İyileştirmeye her zaman cevaz vardır ama bozmaya cevaz yoktur. Sünnet operasyonu da tabiata müdahaledir ama yararlı olduğu için uygulanır. Tıraş olmak da öyle. Hasılı iyi niyetle ve hayırlı müdahaleler yararlıdır, caizdir ama zararlı olan hormonlama caiz değildir.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Barışa, kardeşliğe ihtiyacımız var...
  2. İnsan hakları- 3
  3. İnsan hakları- 2
  4. İnsan hakları
  5. Kur’ân’ın indirildiği, bin aydan daha hayırlı gece
  6. Kur’ân’ı düşünmeden kelime kalıplarına takılanların durumu
  7. Hiç iyilerle kötüler, inananlarla inanmayan bir olur mu?
  8. Kur’ân ve evrensel mesajı-4
  9. Kur’ân ve evrensel mesajı-3
  10. Kur’ân ve evrensel mesajı-2

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.