Sağlığı veya mali gücü olmayana hac farz değildir
.
SORU: Bypas ameliyatı geçirdim. Eşimin iki kez kalp kapağı değişti. Hacca gitmeyi çok istememize rağmen tüm vecibeleri yerine getiremeyeceğimizi, buna sağlığımızın elvermeyeceğini düşünerek gidemedik. Daha uygun olan umre ziyaretini yapmak istiyoruz. Böylece Kur’ân’da emrolunanı yerine getirmiş olur muyuz? Namaza başlarken besmele gibi büyük bir zikirden önce subhanekeyi okumanın uygun olmadığı ifade ediliyor. Okumadığımız takdirde namaz kabul olunmaz mı? (Vural Laçin)
CEVAP: Hacca gitmeye sağlığınız elverişli değilse size hac farz değildir. Ama umreye gitmek istiyorsanız gidersiniz. Umreye gitmekle hac borcu düşmez. Umre farz değildir, hac ise farzdır. Fakat sağlığı veya mali gücü olmayanlara hac farz olmaz. Subhaneke okumak için euzu besmele çekmek gerekmez. Çünkü duadır, tespihtir. Besmeleden önce okunmasında ne sakınca var ki böyle uç fikirler ortaya atılıyor? Subhaneke, Allah’ın ululuğunu belirtir. Namaza başlarken de besmeleden önce “Allahu ekber” diye tekbir alırız. Tekbirsiz namaza başlanmaz. Dua ve tespihlerde euzu çekilmez. Euzu besmele Kur’ân’a başlarken gereklidir. Çünkü bu husus Kur’ân’ın emridir. Kur’ân okumak istediğin zaman Allah’a sığının, “euzu billahi mineşşeytanirrecim” deyin.
Namazın özü Allah’ı zikirdir
SORU: Fazla kilolu biriyim. Dizlerimin üzerinde namaz kılmakta zorlanıyorum. Sandalyede namaz kılabilir miyim? Bazı kişiler “sandalyede namaz olmaz” diyor, doğru mu? (Mümin Işın)
CEVAP: Siz, dini bilmeyen o insanlara bakmayın. Namazın özü Allah’ı zikirdir. Ayakta durmak, rükû, secde namazın temel ögeleridir ama bunlar normal sağlıklı insanlar için şarttır. Kilosundan dolayı ayağa kalkıp oturmakta zorlanan, nasıl kolayına gelirse öyle kılar. Sandalyede veya oturduğu yerde kılar. Otururken biraz eğilmek rükû, biraz daha eğilmek secde olur. Dinde zorluk yok, kolaylık vardır. Namazda beden hareketinden çok gönlün Allah’a verilmesi, gönülden Allah’ı düşünmek önemlidir.
Kur’ân şöyle buyurur: “Onlar ayakta, oturarak ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler: Rabbimiz (derler), bunu boş yere yaratmadın, sen yücesin, bizi ateş azabından koru” (Al-i İmran: 191), “Namazı kıldığınız zaman ayakta, oturarak ve yanlarınız üzerinde (uzanarak) Allah’ı anın, güvene kavuştunuz mu namazı (tam) kılın” (Nisa: 103). Gördüğünüz üzere Kur’ân namaz kılmayı şarta bağlamıyor, gücü yetmeyen, özürlü olan kimsenin oturarak, hatta uzanarak da namaz kılabileceğini belirtiyor. Bu kolaylık karşısında şunun bunun tutarsız yorumlarının bir değeri yoktur.