Resmi nikâh bütün unsurlarıyla dini nikâh da sayılır
.
SORU: Eşimle 4 yıl önce kaçarak evlendik. Dini nikâh kıydırdık. Şahit olarak bir erkek bir de hocanın eşi olan bayan vardı. Resmi nikâhımız
3 ay sonra kıyıldı. Annem, “Resmi nikâh olmadan dini nikâh sayılmaz” demişti. 4 yıldan beri acaba nikâhımız geçerli mi geçersiz mi diye kendime sorup duruyorum. (Betül Yardım)
CEVAP: Peygamber döneminde çeşitli bölgelerden insanlar kitleler halinde gelip aileleriyle birlikte Müslüman oldular. Bunların nikâhları düşmedi. Şirk döneminde kıydıkları nikâh geçerliydi. Dini nikâhları yok diye bunlara yeniden nikâh kıyılmadı. İmam nikâhı diye bir şey yoktur. Nikâh nikâhtır. İslâm’da iki tanık huzurunda erkekle kadının, birbirlerini karı kocalığa kabul ettiklerini belirtmelerinden ibarettir. Resmi nikâh kıyılırken onlarca tanık var. Erkek ve kız birbirleriyle evlendiklerini “Evet” diye onaylıyor ve imza atıyorlar. Bu nikâh, bütün unsurlarıyla dini nikâh da sayılır. Çünkü dinin isteği de budur.
Tarafların evlendiklerinin bilinmesi, toplum tarafından kınanmamaları ve birbirlerine karşı hak ve sorumlulukların kazanılması için nikâhın açık ve tanık huzurunda yapılması istenmektedir. Resmi nikâh yeterlidir ama isterseniz herhangi bir kimse, aile içinde bir nikâh duası okur. Bunun zararı yoktur aksine gönüllerin huzuru için yararı vardır. Dini nikâhın resmi nikâhtan önce veya sonra yapılmasında din açısından bir fark yok ama resmi nikâhın mutlaka yapılması için önce onun yapılması kanaati oluşmuştur. Bu, insanların seçimlerine bağlıdır. Özellikle Avrupa toplumlarında nikâhsız olarak birlikte yaşayanlar çoktur. Bu uygulama maalesef ülkemizde de yayılmaya başlamıştır. Din açısından, bu tür nikâhsız ilişki haramdır.
Cüppeli hurafeler
SORU: Cübbeli Ahmet Hoca’nın yaptığı bir konuşmada söylediklerine şaşırdım. Mustafa İslamoğlu’nun sahabe hakkındaki görüşleri için diyor ki: “Sahabe, peygamber tükürdüğü zaman yüzlerine sürerlerdi, abdest suyunu almak için harp ederlerdi.” Sizden öğrendiğimiz peygamberimizin insani özelliklerine göre bunlara inanmak imkansız. Cübbeli’nin söylediklerine inanan milyonlar var ülkemizde. Bu konudaki yorumunuzu rica ediyorum. (Orhan Erden)
CEVAP: Bu kişinin bilimsel düzeyi belli. Peygambere tapıldığını söylese kabul ederler. Böyle insanları binlerce kişi izler ama gerçekleri söyleyenlerin toplantısına 50-100 kişi gitmez. Herkes layığını bulur. Bu noktada Peygamberimizin meşhur sözünü anımsamak yararlı olur: “Nasıl olursanız başınıza sizin durumunuza uygun yöneticiler gelir.” Demek bu binlerce insanın kulak kesildiği vaizler de kendi düşünce düzeylerine uygun. Hani derlerle ya tencere yuvarlanır kapağını bulur.