Peygamberimize iftiradan sakının
.
SORU: Peygamberimiz, “Ben Arabım ama Arap benden değildir” diye bir söz söylemiş mi? Bunun gerçek payı var mı?
CEVAP: Bu söz, cahillerin ağızlarında dolaşan asılsız bir sözdür. Asla Peygamberimiz böyle bir söz söylememiştir. Peygamber elbette Arap’tır, Araplardandır. Kur’ân onun, Arap olduğu için Kur’ân’ın ona Arapça indirildiğini, içinde yaşadığı ümmi toplumdan çıkmış ümmi bir peygamber olduğunu vurgular. Ebubekir, Ömer, Ali, Peygamber’in yüzbini aşkın sahabisi hep Arap değil mi? İslâm’ı dünyaya taşımış olan bu Araplar değil mi? Ne demek Araplar benden değil? İşte kendi çağında yaşamış olan yüzbini aşkın Arap, onun fikirlerini cihana taşımışlardır. Elbette Araplar Peygamber’den türemiş insanlar değildir. Binlerce yıldan beri var olan köklü bir ulustur. Hz. Muhammed de o ulusun Kureyş boyundan çıkmış bir bireyidir. Onun ilk kavmi (hitap ettiği ilk toplum) Araplardır. Kur’ân onun ilk kavmi olan Arapların anlaması için Arap diliyle indirildiğini belirtir. Hâlâ ne diye Arapların ondan olmadığı gibi mantık dışı bir söz söylesin? Müslümanlar ne dediklerini bilmeli, Peygamberimize iftiradan sakınmalıdırlar. Çünkü Peygamber’e yalan sözler yakıştırmak cehennemi gerektiren en büyük günahlardandır.
Oğlunuza yakın olun
Bİnbİr fedakârlıkla okutup yetiştirdiği, Amerika’ya yolladığı oğlunun Hristiyan bir kızla evlenmek üzere olmasına çok üzüldüğünü belirten İnci Peksöz Hanımefendi’ye cevap: Ben bu kadar üzüntüye gerek olmadığı kanaatindeyim. Allah’ın kaderine teslim olmanız, doğruyu O’nun göstereceği ümidiyle teselli bulmanız gerekir. İntihar, Allah’a inanan insanın hatırından geçecek bir düşünce olamaz. Çünkü intihar kurtuluş değildir. Ölen bedendir, ruh ölmez. Düşünceleri taşıyan da beden değil, ruhtur. İntihar eden kişi, aynı düşüncelerle ölümsüzlük âlemine gider.
O düşünceler, o huzursuzluklar asıl etkisini o zaman gösterir. Kaldı ki bir Müslüman, kitap ehli bir kadınla evlenebilir. Kur’ân buna müsaade etmektedir. Çocuğunuza yakın olun. Belki oğlunuzla evlenecek olan kız da zamanla Müslümanlığın güzelliğini görecektir. Kendinizi üzüntü girdabına atmayın. Güçlü olmaya çalışın. Peygamberimiz, “Kadere inanan, kederden uzak olur” buyurmuştur. Kaderde olmayan bir şey asla vuku bulmaz.