‘Onlar için acı bir azap vardır’
.
* DÜNDEN DEVAM
“ALLAH’IN indirdiği kitaptan bir şey gizleyip, onu birkaç paraya satanlar var ya, işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey koymuyorlar. Kıyamet günü Allah ne onlara konuşacak ve ne de onları temizleyecektir. Onlar için acı bir azap vardır” (Bakara 174). Bu ayet, doğruyu gizleyen, birkaç kuruşluk dünya menfaati için dinini satan kimselerin uğrayacakları kötü sonucu canlandırmaktadır. İnsana dünya cazip gelse de gayrimeşru tarzda, yalan ve haksızlıkla, hakkı gizlemekle elde edilen dünya malı, aslında cehennemin ta kendisidir. O haram şeyleri yiyenler, yemek yediklerini sanırlar ama içlerine cehennem ateşini indirdiklerinin farkında değillerdir. Kıyamet gününde Allah, buyruklarını tutanlara hitap edecekken bunlara konuşmaz, bunları temizlemez. Allah’ın temizlemediği kimseler de acı azabın içinde kalırlar. Şimdi bunlar, o ahiret azabını nasıl düşünmeden dünyada böyle hakkı gizlemeye kalkıyorlar? Ateşe ne kadar dayanıklı insanlar (!) ki hakkı gizleyerek kendilerini ateşe atmaktadırlar. Hakkı gizleyen her insan, ayetin belirttiği sonuca uğrar. Kasten kitabın üzerinde ihtilaf etmekten kaçınmak lazımdır.
Başka bir ayette de dünya çıkarı için birilerinin hoşuna gidecek biçimde dinin hükümlerini değiştirenlerin, ahirette nasipsiz olacakları da gayet çarpıcı biçimde vurgulanır: “Fakat Allah’a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur. Allah kıyamet günü onlara konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları yüceltmeyecektir. Onlar için acı bir azap vardır” (Âli İmran: 77). Ayette, Allah’ın ahdini ve yeminlerini az bir paraya satanların yani şu geçici dünya menfaati karşısında sözlerinden cayan, yeminlerini bozan kimselerin ahirette bir nimet elde edemeyecekleri, Allah’ın onlara asla değer vermeyeceği, yüzlerine dahi bakmayacağı, acı bir azaba uğrayacakları vurgulanmaktadır. Eyman, yeminin çoğuludur. Arapça’da sağ el anlamına gelen yemin, Türkçe’deki ant anlamında kullanılır. Yemin eden kişinin yemin sırasında sözünü güçlendirmek için söz verdiği veya konuştuğu kimsenin sağ elini tutarak yemin etmesi âdet olduğundan, yemin, ant içmenin adı olmuştur. “Ahd” ise söz verme, randevu demektir. Ahd, Allah’ın bir hakkıdır. Buna hıyanet edilemez.
* DEVAM EDECEK