Nur Suresi 31’inci ayete farklı bir yorum
.
Hamdi Öksüz adlı okurum, “Nur Suresi ile ilgili aşağıdaki açıklama ne derece doğrudur”? diye soruyor.
Bir yazar, Nur Suresi 31’inci ayetin Fransızca, İngilizce ve Almanca çevirilerini karsılaştırdığını, Türkçe çevirisinin aslına uygun yapılmadığı kanaatine vardığını, bu sonuca Paris’teki üniversitelerden birinde Arap Edebiyatı ve Kültür Tarihi öğreten Tunuslu bir arkadaşının yardımıyla ulaştığını anlatıyor. Tunuslunun açıklamasına göre Nur Suresi 31’inci ayette geçen Himar (tekil), Humur (çoğul), İslâm öncesi dönemde Arapların giydiği giysinin bir parçasıymış (dokuma, bez parçası). Kesinlikle baş örtüsüyle ilgisi yokmuş. Buna göre ayeti şöyle çevirmek gerekiyormuş: “Söyle inanan kadınlara: Harama bakmaktan sakınsınlar ve cinsel organlarını saklasınlar? Örtülerini göğüsleri üzerine vursunlar?”
CEVAP: Bu yazı açıkça çarpıtmadır. Bunu Arapça bilen biri yazamaz. Paris’teki Tunuslunun da nasıl bir bilirkişi (!) olduğu açıkça belli oluyor. Bütün Kur’ân uzmanları bilmiyor, o Paris’te şartlanmış olan mı biliyor? Bunun mantıklı yanı var mı? Khimar örtü demektir ama lügatlar bunu baş örtüsü olarak açıklarlar. Kur’ân uzmanları, 1400 yıldan beri tefsirler de böyle açıklıyor. Demek hepsi yanılmış, sadece o Tunuslu adam işin doğrusunu ortaya çıkarmış. Bu zorlamalara ne gerek var? Gerçekte baş örtüsü İslâm’ın getirdiği yeni bir şey değildir. Hicaz bölgesinde bu giysi kitap ehli (Yahudi ve Hristiyan) topluluklarının dini bir giysisi olduğu gibi İslâm’dan önceki Arap toplumunda da hür kadınların simgesiydi.
Hür kadınların simgesiydi
İslâm’dan önceki Arap toplumunun yapısını açıklayan tarih kitapları böyle söylüyor. Bu yorumdan sanki İslâm’dan önceki Arap kadınlarının, göğüsleri açık gezdikleri anlaşılır. Arap toplumunun yapısı kesinlikle buna müsaade etmez. Dediğim gibi khimar baş örtüsüdür. Ceyb de göğüs değil, yaka yırtmacıdır. Ayette gerdanlarını açık bırakan bazı kadınlara, baş örtülerinin sarkan uçlarıyla gerdanlarını kapatmaları emredilmektedir. Baş örtüsü, o zamanlar hür kadınların simgesiydi ama cariyelerin başlarını örtmelerine müsaade edilmezdi. Kur’ân da hür kadınların cariye sanılıp sataşılmaktan korunmaları için geleneksel kıyafete uygun hareket etmelerini emretmiştir: “Ey Peygamber, eşlerine, kızlarına ve inananların kadınlarına söyle: (Bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) örtülerini üstlerine salsınlar, onların tanınıp incitilmemesi için en elverişli olan budur” (Ahzab: 59). Haydi, siz bu görüşünüzü 1.5 milyar Müslüman’a ve bunların inandığı İslâm bilginlerine kabul ettirin de görelim. O Tunuslu’nun zaten İslâm ile ilgisini Allah bilir. Fransızın da derdine değil. Bu tür yorumlara çocuklar bile güler.