Namazların cem’i hakkında
.
SORU: Hiçbir mazereti olmayan bir Müslüman, öğleyle ilkindi ve akşamla yatsı namazını cem edebilir mi? Namazların cem edilebilmesi için herhangi bir mazeret şart mı? (Fikret Yıldız)
CEVAP: Peygamberimizin amcasının oğlu Abdullah’ın belirttiğine göre Hz. Peygamber yolculuklarda çoğunlukla öğleyle ikindiyi, akşamla yatsıyı gerek takdim, gerek tehir cem’iyle birleştirirdi. Ama yolculukta olmadığı halde hiçbir mazeret olmadan da zaman zaman bu namazları cem etmiştir. İşte bu uygulamayı bilen Peygamber torunları namazların cem’ine ruhsat vermişlerdir. Mesela Hz. Hüseyin’in oğlu Ali Zeynelabidin, çocuklara (gençlere) üç vakit kılmalarını öğütlemiş, “Namaz beş değil mi?” diyenlere, “Hiç kılmamaktansa üç vakit kılmaları daha iyidir” demiştir.
Caferi mezhebi mensupları da işlerin son derece yoğunlaştığı bu zamanda cemle kılmayı yeğlemişlerdir. Onun için Caferiler, öğleyle ikindiyi, akşamla yatsıyı cem’an kılarlar. Bildiğiniz gibi Medine’de yaşamış olan İmam Cafer-i Sadık Hazretleri, Peygamberimizin dönrdüncü göbekten torunudur. Kendini ilme vermiş bir peygamber evladıdır. Onun ictihatları Caferi mezhebini oluşturmuştur. İmamı Azam da iki yıl onun yanında kalıp ondan istifade etmiştir.
Sözün özü: Bu zamanda hiçbir mazereti olmayan da pekâlâ cem ederek namazını kılabilir. Ama ayrı ayrı kılmak daha efdaldir. Bunu da bilmek gerekir. İşin esasında namazları cemaatle kılmak önemlidir. Eğer cem olayı uygulansa cemaat öğle vakti camide toplanmışken önce öğleyi kılar, biraz oturur, 5 dakika nafile kılar veya Kur’ân okur. Ardından da ikindiyi kılar. Böylece herkes işine gider. Memur mesaisini bölmez. Akşam olunca da yine camide toplanıp önce akşamı kılarlar. Yine bir süre ara verilir, isteyen nafile kılar, Kur’ân okur veya zikreder. Sonra bir kamet daha okunup yatsı kılınır. Böylece beş namaz cemaatle kılınmış olur. Din kolaylaşır. Yoksa günde beş vakit mesaiyi bölmek zordur, onun için maalesef cemaatle namaz ihtiyarlara kalmış vaziyettedir. Oysa bu namazlar ihtiyarlardan çok gençlerin yapması gereken ibadettir.
Nikâh bozulması
SORU: “Yuva yıkmak büyük günahtır” başlıklı yazınızı okudum. Dikkat eksikliği bulunan bir erkeğin, “boşsun” demesiyle nikâh bozulur mu?
CEVAP: Peygamberimiz: “Kızgınlıkla veya herhangi bir sebeple akıl tutulmasında, düşüncelerin akıl kontrolünden çıktığı anlarda yapılan boşama ve köle azadı geçersizdir” buyurmuştur. Boşama, öfkeyle değil sakin düşünceyle varılacak kararla olur. Bir sözle de olmaz. Ancak üç ayda tamamlanır. Ayrıca boşama iki şahidin huzurunda yapılmalıdır (Talak Suresi 2’nci ayet). Öyle sadece “boşsun” diye bir sözle boşama olmaz.