Müslümanların hoşgörüsü...
.
SORU: İstanbul’un fethini birebir canlandıran Topkapı’daki Fatih Müzesi’ni gezdim. Girişte görsel olarak fetihle ilgili bilgiler veriliyor. Ayrıca Peygamberimizin, İstanbul’un alınmasıyla ilgili bir hadisi olduğu anlatılıyor. Lord Kinross’un “Osmanlılar” adlı kitabında, İstanbul’un Fatih tarafından 53 gün süren kuşatması sırasında surların içindeki Bizans halkının yaşadığı korkuları, Osmanlı askerlerinin şehre girdikten sonra 3 gün süren yağma ve talanlarıyla padişahın bu süre zarfında surların dışındaki çadırında bunları izlediği anlatılıyor. Bu beni çok etkiledi. Sevgili Peygamberimizin İstanbul’un fethiyle ilgili hadisi var mı? Eğer varsa bu hadisle Bizans halkının yaşadığı korkuyu bağdaştıramadım. Beni aydınlatır mısınız? (Dilek Deniz)
CEVAP: İstanbul’un fethini ayrıntılarıyla incelemiş değilim. Yalnız şu kadarını söyleyeyim ki, eğer fetih esnasında padişah surların dışında çadırındayken şehre giren askerler yağma yapmışlarsa bunun İslâm’la ilgisi yoktur. Ayrıca komutanın, canları pahasına şehre girmiş olan askerleri hemen kontrol altına alıp engellemesi de kolay bir şey değildir. Savaşlarda böyle şeyler olur. Acaba Lord Kinross ne kadar yansızdır? Siz tarihi, Kinross’tan değil İsmail Hakkı Uzunçarşılı’dan, İsmail Hakkı Danişmend’den ve Türk tarihçilerinin eserlerinden okusanız daha iyi olur.
Padişah şehre egemen olduktan sonra herkese din özgürlüğü tanıyor. Patrikhaneyi kaldırmıyor. Padişah sadece fetih işareti olarak Ayasofya’yı camiye çevirmiş. Diğer kiliseleri olduğu gibi bırakmış. Yerli halka din ve vicdan özgürlüğü tanımıştır. Bir de Endülüs’ü ele geçiren Avrupalıların yaptıklarını düşünün. Müslümanları öldürdüler. Bazı camileri yıktılar bazılarını da kilise yaptılar. Batıdaki bu hunharlık düşünülünce Müslümanların adaleti, hoşgörüsü ve tanıdığı din ve vicdan özgürlüğü daha güzel takdir edilebilir. Hz. Peygamber’in, “İstanbul elbet feth olunacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel komutandır. Onu fetheden ordu ne güzel ordudur” buyurduğu birçok kaynakta geçmektedir. Bu hadisin bulunduğu başlıca kaynaklar şunlardır: İbn Hanbel, Müsned: 4/335, no: 18977; Buhari, Tarih: 2/81, Bişr Ganevi biyografisi, no: 1768; Hakim, Müstedrek: 4/468, no: 8300; İbn Hacer Askalani, el-İsabe: 1/308.