Şampiy10
Magazin
Gündem

Kurban kesmek, farz değil sünnettir

.

ABONE OL
Vatan Haber

SORU: Önümüzdeki kurban bayramında, bu yıl ülkemizin içinde bulunduğu canlı ve damızlık hayvan sıkıntısını da hesap ederek kurban kesecek mükelleflerin, kurban bedelini vakıflara değil de ihtiyaç sahiplerine vermeleri dinen uygun olur mu? (Yaşar Güler/Elazığ)

CEVAP: Kurban kesmek farz değil, vacip de değil, sünnettir. Dileyen keser, dileyen kesmez. Yani kurban kesmek mutlaka yapılması gereken bir ibadet değildir. Hali vakti yerinde olan, kurban ibadetini yapar. Yapmayan sorumlu olmaz. Bana göre de hayvanların çok pahalı olduğu şu yılda ayrıca et sıkıntısına maruz kalmamak için kurban kesme yerine parasının fukaraya verilmesi daha uygundur. Bu kurban işinde çok ifrata gidilmektedir. Bunun bu hali almasında yapılan propagandaların etkisi vardır.

Camilerde güya Hz. Peygamber’in, “Kurban kesmeyen bizim camimize gelmesin” gibi bir söz söylediği anlatılıp durur. Bu tür sözler Peygamber’e iftiradır. Peygamberimiz her kurban bayramında kurban kesmedi. Sahabiler içinde de çoğu kesmezdi. Ama bu insanlar Peygamber’in mescidinde namaz kılıyorlardı. Yani Peygamber onları mescidinden kovmadı. Hâşâ Peygamber böyle bir söz söyler mi? Ama rant var ya... Dernekler, vakıflar bundan palazlanacaklar ya... Onun için kurban, namazın da üstüne çıkarıldı, orucun da... Yazıklar olsun bu müfterilere!

Kul kendini yakıyor

SORU: Bir yazınızda, Peygamber efendimizin kızı Zeynep’i korkutarak çocuğunun düşmesine sebep olan Hebbar ibn Esved ve arkadaşını “yakalayarak yakın” diye emrettiğini, sonradan pişman olup yakarak işkence yapmanın sadece Allah’a ait oluğunu, onları “öldürün” diye emir verdiğini yazmıştınız. Her türlü günah ve suçu bağışlamak için kulundan bir işaret bekleyen Allah yakarak işkence yapar mı? (İbrahim Kırömeroğlu)

CEVAP: Allah yakmıyor, kul kendi yaptıklarıyla kendisini yakıyor. Yaptığı kötülükler, kızgınlıklar, öfkeler, günahlar çeşitli cehennem ateşine dönüp yakıyor kulu. Pir Sultan Abdal’ın dediği gibi: “Cehennem dediğin dal odun yoktur, insan ateşini bile getürür.”

Vitir namazı hakkında

SORU: Yatsı namazı, sabah namazı vaktine kadar kılınabilir mi? Vitir namazında 3’üncü rekâtta neden ellerimizi kaldırıyoruz? (Levent Erüst)

CEVAP: Evet yatsı namazı, şafak atıncaya kadar kılınabilir ama yatsıyı gece yarısından sonraya bırakmak mekruhtur. Vitir tek rekâtlı namazdır. Kunutta Hz. Peygamber elini kaldırıp tekbir aldığı için bu eylem sünnettir.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Barışa, kardeşliğe ihtiyacımız var...
  2. İnsan hakları- 3
  3. İnsan hakları- 2
  4. İnsan hakları
  5. Kur’ân’ın indirildiği, bin aydan daha hayırlı gece
  6. Kur’ân’ı düşünmeden kelime kalıplarına takılanların durumu
  7. Hiç iyilerle kötüler, inananlarla inanmayan bir olur mu?
  8. Kur’ân ve evrensel mesajı-4
  9. Kur’ân ve evrensel mesajı-3
  10. Kur’ân ve evrensel mesajı-2

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.